Cumartesi günü, Hürriyet yazarı Mehmet Y. Yılmaz yazısını,
kadınların “gerçekten” ne istediklerine ayırmıştı...
Sorulduğunda “Biz belgesel izliyoruz” diyen ama reyting
sonuçlarına bakıldığında, ülke insanının tabiri caizse “dizi
manyağı” olduğunu ortaya çıkaran araştırmalara benzetmişti kadının
ideal erkek beklentisini...
Yani kadınların, “gerçek ve saf bir aşk” beklentisini dile
getirdiklerini, aslında “zengin, cimri olmayan, yakışıklı, göbeksiz
erkekler” aradıklarını söylüyordu bir nevi...
Valla yalan değil!
Kadının her açıdan güçlü, yakışıklı bir erkekle birlikte olmak
istemesi çok yadırganacak bir şey de değil çünkü biz kadınlar, bazı
kadınlar ne kadar inkar etsede, sırtımızı dayayabileceğimiz,
omuzuna yaslandığımızda bizi koruyabileceğine inandığımız, yanında
kendimizi, rahat, huzurlu, gururlu hissedebileceğimiz erkeklere
yöneliriz...
Zaten erkekler de böyledir.
Ben hiç çirkin bir kadın arayan bir ekek duymadım ve
görmedim!
Bunun neresi saçma.
Kime aşık olacağını bilemezsin, çok çirkin olabilir ama
sevebilirsin.
Fakat, illa çirkin olsun diye gelen güzeli defetmezsin...
Biz kadınlar, ruhuna güvendiğimiz, yakışıklı bulduğumuz,
kısacası aşık olduğumuz erkek zenginse de hayır demeyiz...
Niye diyelim?
Fakat hiçbir kadın, bir erkek zengin diye ona aşık olmaz...
Birlikte olmaz demiyorum, aşık olmaz!
Bir kadın dokunacağı erkeğin cüzdanının kalınlığına değil
yüreğinin kalınlığına bakar...
Gülüyor musunuz?
İstisnalar kaideyi bozmaz!
Tekrar edeyim, sorumuz şu; kadınlar nasıl erkekler ister?
Dedim ya, erkek çok zengin olabilir ya da olmayabilir bu bir
kadının beklentileri için pek de önemli değil...
Kadın mutlaka ruhu okşansın ister...
Hatırlanmayı sever bir kadın ama sadece önemli tarihlerde
değil...
Durup dururken, gününü mutluluğa çevirecek bir olay yaratmasını
bekler erkekten...
Sürprizleri sever...
Sabah uyandığında yatağının başında, ya da işe gittiğinde
masasında çiçek görmek ister...
Ve hiçbir kadın tek taşını kendi almak istemez! Bir kadın neden
kendi kendine tek taş alsın, bunu hiçbir şarkı izah edemez!
Düşünüldüğünü hissetmek ister...
Karşısındaki sevdiğini göstersin ister...
Bir önceki gün, kurduğu sıradan bir cümlenin, erkek tarafından
sürprize çevrilmesi kadını mest eder...
Eğer paranız yoksa ve bunlar için çok para gerekir diyorsanız
yanılıyorsunuz.
Kır çiçekleri bedava...
Sabah erkenden telefonuna yollayacağınız bir mesaj oldukça
ucuz...
Çok para harcamadan, minik hediyelerle kadının kalbini öpmek
mümkün...
Kadın yumuşak ruhludur, bu yüzdendir iki güzel lafa “kanıyor”
görünmesi...
Annedir çünkü, hangi anne evladından aldığı bir çiçekle evladı
ne yaparsa yapsın onu affetmez ki?
Söyler misiniz bir erkek kızdığında ona bir demet çiçek kar eder
mi?
Bu yüzdendir kadının sevgi gösterilerini sevmesi, kırılganlığına
ilaç olacak bir erkeği tercih etmesi...
Bunları okuyup, bir kadının sadece çiçekle, hediyelerle, pahalı
seyahatlerle elde edilebileceğini ya da kandırılabileceğini
düşünmek sanırım aptallık olur.
Kadın, bütün bu sevgi gösterilerini terazinin ilk kefesine koyar
sonra öteki kefeye erkeğin dürüstlüğünü, kişiliğini, onurunu,
gururunu, sadakatini, sevgisini, çalışkanlığını koyar...
Kadın için, sonraki kefenin ağır basmasıdır önemli olan bütün
önyargılara inat.
Evet, kadınlar her açıdan güçlü erkekleri tercih ederler!
Ama hiç aklınızdan çıkarmayın beyler, ne kadar zengin olursa
olsun, kadınları asla elde edemez kişiliğinin boyunu uzatamamış
erkekler!
twitter.com/nsrnylmz