Kadın profiline Türk erkeği hazır değil

Günümüz Türk kadını profiline Türk erkeği hazır değil! Neden mi? İşte gerekçeleri...

Ayla ÖZYURT aylaozyurt@internethaber.com

Günümüz Türk kadını profiline Türk erkeği hazır değil !

Ülkemizde kadına şiddet/kadın cinayetleri, gündemden hiç düşmeyen bir konudur.

Cinayetler arttığında tartışmalar olur, nedenler, çözümler masaya yatırılır, psikologlar yerini alır, sonuç hep söylediğim gibi ''eğitimsiz bir toplumuz" la biter, yoktur bunda ötesi...

Uzmanlar hep konuşurlar. ..

Soruyorum size ;

Bu konularda fikir sahibi olmak için uzman olmak yeterli midir ?

Madem bu kadar önemli bir konudur, hassas bir konudur... Fikir sahibi olmak için, tehdit ve tacizi kendinin yaşamış olması gerekli değil midir ?

Aksi halde, ortaya yapay tartışmalardan, ezberlerden başka bir şey çıkmayacaktır.

****************

2006 Yılında Türkiye'de yine kadın cinayetleri ayyuka çıkmışken, televizyon yapımcısı Yasemin Bozkurt ile bir röportajım olmuştu.

Röportaj bir sohbet havasındaydı ve ortaya şunlar çıkmıştı;

Türkiye'de ahlak ve namus anlayışının irdelenmesi lazım demiştik...

Çünkü; Ülkemizde hala bakirelik tartışılırken, alttan başka boyutlara ulaşan problemler çıkıyordu (!)

Bu problemler fazla açıklanmıyordu ama ciddi boyutlara ulaşmıştı.

Bunlar homoseksüel ve ensest ilişkiye maruz kalanlardı...

Türkiye'de aile yapısında ciddi problemler ve evliliklerde çürüklükler vardı.

Gelenekler deniyordu !

AHLAK, deniyordu kocaman harflerle !

NAMUS, deniyordu her sözün başı !

Diğer taraftan, değer yargılarında ciddi bir deformasyon söz konusuydu...

Toplumun aile yapısında ise ciddi bir tıkanma söz konusuydu.

Türkiye'de AHLAK ve NAMUS anlayışının ciddi anlamda irdelenmesi lazımdı...

Kendi içinde büyük çelişkiler yaşayan Türk toplumunda , ahlak ve namus anlayışı değişkenlik gösteriyordu !

**************

Yine 2006 da Avrupa'da Türk kadını tartışıldı.

İslam/Maço/Aile içi şiddet başlığı altında, benimle de bir röportaj yapılmıştı;

Ortaya çıkan tablo şu idi;

Avrupa'da Türk aile yapısında , aile içi şiddet ve kadına baskı gerçeği vardı.

Ama;Kadına baskı/ kadın cinayetleri ,sadece Türk toplumuna özgü bir olay değildi.

Bunu en çok yaşayan toplumlardan biriydik ama diğer Avrupa ülkelerinde de bu tür olaylar yaşanıyordu.

Özellikle Alman basınında Türkler'de aile içi şiddetle ilgili haberler çok sık yer alıyordu...

Avrupa'da Türk ailelerin çocuklarını zorla evlendirmeleri, baskıyla baş örtmeleri sürekli gündemdedir.

Dinimizden gelen baskıların, erkeğin maço yapısının, ve kadına şiddetin Avrupa'da görünen yüzü budur.

Aradan beş sene geçti ve bugün yine gündemde kadın cinayetleri ;

**************

Gördüğüm şudur;

Türk kadını kendisini yenilemiştir

Artık daha özgürdür...

Ve/veya özgürlüğü istemektedir

Aynı zamanda özgürlüğü yanlış da anlamaktadır (biri anlatsındır)

Tahammülsüzdür !

Türk erkeği; ne kadar eğitimli olursa olsun, kadına bakış açısı çok değişmemiştir.

Bunun nedenleri bilinmektedir. (Bunlar yıllardır tartışılıyor)

Erkeğin aslında eğitimli /eğitimsiz kadına karşı bakışı aynı noktadadır, ilerleme kaydetmemiştir.

Kadın; zaten değişmeye çok meyilli bir varlıktır. (Özellikle Türk kadını)

Ve artık Türk kadını mutasyona (Türkiye'de de , Avrupa'da da) uğramıştır.

İşte tam da bu nedenlerden dolayı

Sonuç şudur;

Türk erkeği yeni Türk kadını modeline hazırlıklı değildir...

Kadınla erkeğin arasındaki bu uçurum erkeğin tercihini dahi değiştirecek noktaya gelmiştir.

Bakın etrafınıza, televizyonlara, genç erkekler ne durumdadır ?

Evden kaçıp, ailesinin uzun zaman haber alamadığı ,bir süre sonra kadın olarak ailesinin karşısına çıkan gençler vardır !

Ciddi toplumsal bir mutasyon yaşanacaktır , hazırlıklı olmak lazımdır...

TACİZ !!!

Sadece Türkiye'de değil dünyanın her tarafında taciz yaşanmaktadır.

Fiziksel şiddet elbette dayanılmazdır, affedilmezdir, vesaire !

Ama asıl insanı süründüren, psikolojik şiddettir !

Amerika'da her beş kişiden biri psikolojik şiddete maruz kalıyormuş, özellikle ünlülerin mutlaka bir psikopatı oluyormuş !

Bu psikopatların ortak özellikleri ise, işsiz olmalarıymış.

Avrupa'da bu daha az, dolayısıyla bununla ilgili yasalarda pek gelişmiş değil, yani bir psikopatınız olduğunda, kendiniz savaşmak zorundasınız !(Psikopat , kafayı değiştirmezse, vay halinize !)

*************

Kadın cinayetlerine gelince, sadece Türk toplumuna özgü bir olay değil elbette.

Avrupa'da da oldukça fazla, ayrıldığı eşini öldürenler, kıskançlık cinayetleri işleyenler var

Türkiye'de elbette farklı bir boyutta, töre cinayetleri v.s. Ama dünyanın her tarafında kadına yönelik cinayetler işleniyor.

Devlet bir şey yapmıyor nidalari atılıyor Türkiye'de ama !

Şu da bir gerçek ; öldürmeyi aklına koyan bir kocanın/sevgilinin önüne kimse geçemiyor.

Nasıl bir koruma yöntemi alınsın ki?''Seni öldüreceğim'' şeklinde telefona atılan bir mesaj İsviçre'de tutuklama sebebidir

Tacizci bukelimenin suç olduğunu bilmektedir.

''Seni öldüreceğim" yerine ''Sen bittin" der mesela...

Bu mesajı polise gösterdiğinizde bunun suç olmadığını söyler size..

Diyeceğim şu ki; tacizci ne yapılması gerektiğini bilir ve oyunu kuralına göre oynar, aptal değildir, kafası bunlara çalışıyordur !öldürmek istiyorsa da öldürür...devlet bunun için pek bir şey yapamaz...

Burada kocası tarafından ölüm tehdidi aldığı için, kadın sığınma evinde saklanan bir kadın sığınma evinin bahçesinde yine kocası tarafından öldürülmüştür. Devlet daha ne yapsındır !

Devlet falan bahane !

Ülkemizdeki cinayetler söz konusu ise;

Değişen Türk kadınına Türk erkeği uyum sağlayacaktır.

Kendini değişim rüzgarına bırakmış olup ta, yine eş olarak maço erkek modelinden şaşmayan Türk kadını ise (oldukça fazladır) savaşsındır...

Töre cinayetleri ise farklı ve derin bir konudur.