Kadın muhabirlere başörtü ayarı!
Abone olCelili'nin yapacağı basın toplantısına gelen kadın muhabirlere İranlı yetkililer başörtüsü vererek konsoloslukta bulundukları sürece takmaları gerektiğini söyledi.
İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Başkanı ve İran’ın Nükleer
Başmüzakerecisi Said Celili, Avrupa Birliği Dışişleri Yüksek
Temsilcisi Catherine Ashton’la İstanbul’da gerçekleştirdiği
görüşmenin ayrıntılarını bugün İran İslam Cumhuriyeti İstanbul
Başkonsolosluğu’nda düzenlediği bir basın toplantısıyla açıkladı.
Gazetecilerden soru almayan Celili, AB Dış Politika Yüksek
Temsilcisi Catherine Ashton’ın Bm Güvenlik Konseyi üyesi 5 ülke ile
Almanya’nın oluşturduğu P5+1 ülkeleriyle değerlendirme yapmak içinh
süre istediğini söyledi. Celili şöyle konuştu:
"Biz bir program kendilerine verdik. Onlar böyle bir istekte bulundular. ’Biz bu plan için görüşelim’ dediler. ’Ortak yakınlaşma yollarını bulalım’ diye bir istekte bulundular. Moskova görüşmelerinin ardından uzmanlar, teknik elemanlar arasında görüşmeler oldu.. İstanbul’da. Biz her zaman görüşmeye hazır olduğumuzu söyledik. ’Verdiğimiz önerilerinin cevabını almaya hazırız’ dedik. Geçen hafta iyi bir görüşmemiz geçmiştir. Ortak noktaları değerlendirdik."
"P5+1 ’İN YAPACAĞI DEĞERLENDİRMEYİ BEKLİYORUZ"
Nihai sonuç olarak Ashton’ın, bu görüşmeyi diğer 6 ülkeyle değerlendirmek için süre istediğini belirten Celili, "Moskova görüşmesinden sonra yapılan teknik görüşmelerde geçen ortak noktaları birleştirerek, gelecek görüşme için bir çerçeve biçilsin. Biz onun 6 ülkeyle değerlendirmesini ve sonucu bekliyoruz. İyi ve verimli görüşme geçmiştir dün akşam. Umarız ortak noktaları birbirine yaklaştırmada yardımcı olur" diye konuştu.
TERÖRÜN ARKASINDA BÖLGE DIŞI GÜÇLER VAR
Konuşmasının ilk bölümünde Türkiye ve İran ilişkilerine değinen Celili, Ankara temasları sırasında kendisinin ve heyetinin iyi ağırlandığını söyledi. Celili, "Türkiye’nin samimi evsahipliğinden dolayı teşükkür ederim" dedi. Görüşmelerinde bölgesel sorunların yanı sıra Suriye’nin de gündeme geldiğini belirten Celili, "Eğer bölgedeki Müslaman ülkeler, kapasitelerini birleştirirlerse büyük bir imkan sağlanacaktır. Kesinlikle bu güçlerin birleşmesi İslam alemi için fırsat doğuracaktır. İslami uyanış, İslam alemi için önemli bir fırsattır" dedi. Büyük güçlerin mezhep farkılılıklarını kaşıyarak, İslami uyanışın önüne geçmeye çalıştığını öne süren Celili sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eski ihtilafları, örneğin Arap - Acem, Şii - Sünni gibi ihtilafları günümüzde yine çıkarmak istiyorlar. Düşmanların bu tür komplolarına karşı uyanık olmamız gerekiyor. Kesinlikle hiçbir zaman bölge dışı güçler, bazı eski yöntemlere başvurarak, terörü kullanarak kendi amaçlarına ulaşamayacaklardır. Bazı terör olaylarının arkasında görüyoruz ki, bazı büyük güçler var."
TÜRKİYE’NİN GÜVENLİĞİ İRAN’IN GÜVENLİĞİDİR
Bölge halkının isteklerinin siylasetle elde edilebileceğinin anlaşıldığını söyleyen Celili, "Hiçbir zaman teröre ihtiyaçları yoktur. Ben bu vesileyle son günlerde bazı terör olaylarından dolayı Türk halkına başsağlığı dilemek istiyorum. Biz inanıyoruz ki Türkiye’nin güvenliği İran’ın güvenliğidir. Hiçbir zaman, işbirliğimize hiç bir terör unsurunun zarar vermesine imkan vermeyeceğiz."
SİYONİST REJİME KARŞI DAYANIŞMA ZAYIFLAMAMALI
Suriye’deki çözümün Suriye içinden olması gerektiğini belirten Celili, "Yani Suriye halkı kendi geleceği için, kendi karar vermelidir. Bazıları kendi amaçları için Suriye halkını bahane etmesinler. Silah ve terör Suriye’deki sorunun çözümü değildir. Son yıllarda Suriye, siyonist rejime karşı çok iyi bir dayanışma sergilemiştir. Bu dayanışma zayıflamamalı" diye konuştu.