Kadın-erkek "ayrı dil"den konuşuyor

Konuşmada, çevre ile kültürel yapımının bireylere yüklediği rol ve davranışların etkili olduğu, erkeklerin ''monoton, argoya dayalı, yöresel lehçe ağırlıklı'' kadınların ise ''zengin kelime dağarcıklı, akıcı'' konuştukları bildirildi. Çukurova Üniversitesi Eğitim Fakültesi Alman Dili Eğitimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tahir Balcı, ''dil ve cinsiyet arasındaki bağlantı''ya ilişkin gerçekleştirdikleri araştırmaların, kadın ve erkeklerin birbirlerinden ''ayrı'' konuştuklarını gösterdiğini kaydetti. Balcı, araştırma için dört kişilik kadın, erkek ve karma gruplar oluşturduklarını, ''evlilik'' konusu üzerinde tartışma yarattıklarını, elde edilen bulgulardan ''kadınların erkeklere oranla daha çok konuştuğu'' şeklindeki ön yargının gerçek olmadığı sonucuna varıldığını bildirdi. Çevre ve kültürel yapının bireylere belli roller yüklediğini ve buna uygun davranış sergilemelerinin beklendiğini vurgulan Balcı, ''Çeşitli araştırmalar, çocukların üç yaşından itibaren cinsiyetlerine özgü dilsel davranış biçimleri edinmeye başladıklarını ve anne-babaların da bu duruma kullandıkları dille katkıda bulunduklarını ortaya koymaktadır'' dedi. Balcı, kadın ve erkek arasında dil kullanımına dayalı farklılıkların sosyal ve kültürel yapıyla yakından ilişkili olduğunu belirterek, ''Sanılanın aksine kadınlar erkelerden çok konuşmuyor. Az ve alçak sesle konuşuyorlar, erkekler ise daha çok ve yüksek sesle konuşmayı tercih ediyorlar'' dedi. Balcı, araştırma kapsamındaki grupların kaydedilen konuşmaları incelendiğinde, erkeklerin ''monoton, argoya dayalı ve yöresel lehçe ağırlıklı'', kadınların ise ''ses bilgisi bakımından çocuk diline yakın, zengin kelime dağarcıklı ve akıcı'' dil kullandıklarının belirlendiğini kaydetti. Balcı, araştırma sonuçlarıyla ilgili şu bilgileri verdi: ''Kadınlar duygusal bir yaklaşımla konuşmalarında ünlemlere ağırlık verirken, erkekler daha çok ad ve belirteçleri tercih ediyorlar. Kadınlar neden-sonuç ilişkisine dayalı, hoşgörülü ve iletişimi devam ettirmekten yana bir tartışma içindeler, erkekler ise düşüncelerini örneklerle güçlendirmek yerine doğrudan benimsetmeye çalışıyorlar ve söz keserek konuşuyorlar. Konuşmalar sırasında kadınlar konunun özünü kaybetmemek için çaba harcarken, erkekler genelde konudan sapıyor ve ana temadan uzaklaşıyorlar.''