Son 10 yılda Türkiye'de erkekler tarafından öldürülen kadınların sayısı artış gösteriyor. Tüm vakaların kayıtlı olmadığı gerçeği varken kadına yönelik şiddet 2024’te de tüm hızıyla devam ediyor.
27 Şubat günü bir rekor yaşandı. Aynı gün 7 kadının birden öldürülmesiyle bir günde bilinen en yüksek sayıda kadın cinayeti işlendi.
Kadın dernekleri şiddeti önlemek için pek çok öneri getiriyor, yeni yasalar ve koruma talepleri sunuyor, ancak bunların çoğu reddediliyor ve hayat kaldığı yerden devam ediyor. Hatta hayat kaldığı yerden daha da şiddetlenerek devam ediyor. Kadınlar erkekler tarafından öldürülüyor.
Gösterilen çaba, konuya dair yapılan tartışma, bunca söylev, bunca karar bir işe yaramıyor. Yaramadığı gibi aksine cinayetleri de arttırıyor. O zaman bu mücadelede bir terslik var demektir.
Cinayetleri durdurabilmek için başka yollar, başka çözümler bulmamız gerekir.
Bugüne kadar uyguladığımız sistemin dışına çıkmamız lazım demektir.
Peki bu değişimi, başka çözüm bulmayı, başka yollara geçmeyi nasıl yapacağız? Aslında yapılacaklar belli..
En başta, kadınları korumada ve cinayetleri azaltmada en etkili sistem üzerinde çalışılmalıdır.
Cezai yaptırımlar arttırılmalıdır.
Daha ağır yasalar getirilmelidir.
Bir kadını katledip mahkemede kravat taktı diye indirim verilen bir ülke olmak, böyle bir hafifletici sebebe hukuk içinde yer açmak kabul edilemez.
Adaletten “namusumu temizledim” argümanını makul sebep olarak tanımaktan vazgeçmesini ve ağırlaştırıcı sebep haline getirmesini,
Erkeği koruyan,
Bahanesini ödüllendiren değil,
Öldürülmüş, katledilmiş kadının hesabını soran bir adalet sisteminin işlemesi sağlanmalıdır.
Ülkemizdeki kadın cinayetlerinin büyük çoğunluğunun, erkeğin namus fikrine uymayan kadını katletmesi sonucunda gerçekleşiyor.
Buna dur demenin yolu, toplumsal cinsiyet eşitliğini temelden, daha ilkokuldan çocuklarımıza öğretmekten ve kadın erkek eşitliğinin tohumlarını erken yaşta çocuklara vermekten geçtiğini toplum olarak kabul edeceğiz.
Kadınlar baba, abi, erkek kardeş ve eş’e kurban verilmemelidir. Kadın ve erkek bir elmanın iki yarısı olarak, tamamlayan, tamamlayıcı olarak yaratılmıştır. Kadın olmasa erkek neslinin devamlılığı mümkün müdür?
Kadınların hak ettiği değeri görmesi bir lütuf değil zorunluluktur.