Kadın astronottan Çin seddi gerçeği
Abone olÇin seddi uzaydan rahatça görünüyor mu? Herkes böyle biliyordu ama meğer gerçek çok daha farklıymış.
Amerikalı kadın astronot Marsha S. Ivins, Ivins'in Çin
Seddi'nin söylenildiği gibi uzaydan rahatça seçilemediğini
söyledi.
Ivıns ODTÜ Toplum ve Bilim Araştırma Merkezi tarafından
düzenlenen program kapsamında ODTÜ Kültür ve Kongre Salonu'nda
"Yeni Keşif Çağı, Geleceğin Uzay Araştırmaları ve Uzaydaki
Deneyimler" başlıklı konferans verdi..
Uzayda en uzun süre kalan kadın unvanına sahip NASA Astronotu
Marsha S. Ivins, "Mars'a gitmek, insanlık tarihinin uzayla ilgili
bundan sonraki en büyük basamağı olacak" dedi.
Yerçekimi olmadan bir aracın içinde uzayda yaşamanın birçok
zorluklarının bulunduğunu anlatan Ivins, astronotların uzayda
"Superman" filmindeki gibi adeta uçarak hareket ettiklerini, bu
nedenle zaman zaman yönlerini bulmakta sıkıntılar yaşadıklarını
ifade etti.
Uzayda yiyeceklerin hazır olarak tüketildiğini, uzayda kalınan süre
içinde çöpleri boşaltacak sistemin bulunmadığını dile getiren
Ivins, astronotların uzaydaki yaşamına ilişkin şunları anlattı:
"Uzayda banyo imkanı yok. Dişler bile fırçalanırken su yutulmak
zorunda. Ayrıca orada kalınan uzun süreler boyunca 'kapalı yer
korkusu' diye bir şey söz konusu olamaz. Uzayda kullanılan su
arıtılıp tekrar tekrar kullanılıyor. O nedenle dünün kahvesi
bugünün kahvesi olabiliyor. Hatta sabun ve şampuanlarınız
kahvenizin içine düşebiliyor. Uzay ortamı, insan vücudundaki kemik
kütlesinin yüzde 17'sini kaybettirip çok çabuk kırılmasına neden
olduğundan en az iki saat spor yapma zorunluluğu var. Uyumak için
de astronotun bir yere bağlanması gerekiyor."
Uzay aracında 90 dakikada bir dünyanın etrafını döndüklerini, günde
16 kez de güneşin doğuşunu ve batışını izlediklerini belirten
Ivins, "Bizim 'yıldız' diye adlandırdıklarımızın hepsi birer
galaksi aslında. Bizim Dünya'mız da bunlardan yalnızca biri. Bu zor
koşullara rağmen insan nasıl uzayı merak etmez" diye konuştu.
Uzay aracının Ay'a kıyasla Dünya'ya yakın bir konumda bulunduğunu,
bu nedenle acil durumlarda uzaydan Dünya'ya 3-4 saatte
ulaşılabildiğini aktaran Ivins, ancak Ay yolculuğunun 4 gün
sürdüğünü belirtti.
Uzaya gitmeden önce Dünya'da 4 yıl süren özel bir eğitim alındığını
dile getiren Ivins, astronotlara Rusça ve İngilizce dersler
verildiğini de anlattı.
ÇİN SEDDİ ÇİZGİ GİBİ GÖRÜNÜYOR
Ivins, uzay aracından çekilen ve aralarında Ankara, İstanbul,
Londra, Washington'un da bulunduğu şehirlerin fotoğraflarını da
gösterirken, "Söylendiği gibi Çin Seddi uzaydan çok rahat
görünmüyor aslında. Bir çizgi gibi görülüyor. Ancak burada ülkeleri
normal haritalardaki gibi sınırlar olmadan görüntüleyebilmek
heyecan verici" dedi.
Dünyanın uzayla ilgili gelecekteki planlarına değinen Ivins,
"Mars'a gitmek, insanlık tarihinin uzayla ilgili bundan sonraki en
büyük basamağı olacak. Ancak Mars'a gitmek için 26 ayda bir kez
yakalanan Dünya'ya en yakın konuma gelmesi gerekiyor. Bilim
insanlarının projeleri hayata geçtiğinde Mars yolculuğunun altı ay
sürmesi öngörülüyor" diye konuştu.
Ivins, uzaydaki en eğlenceli anlarından birinin dört ayda bir
Dünya'dan bir uzay aracının taze sebze ve meyve getirip, çöplerini
toplaması olduğunu kaydetti.
Ivins, Dünya'ya döndüğündeki hislerini de "Yere ilk indiğimde
yerçekimi nedeniyle kendimi çok ağır hissettim ve kaslarımı kontrol
etmekte sıkıntılar yaşadım. Adım atmak, oturmak gibi davranışları
unutuyorsunuz uzayda. Döndüğünüzde ise bir ay boyunca ilgi odağı
oluyorsunuz" şeklinde ifade etti.