Kadın adayların yarım asırlık ışığı
Abone olİlhan, "elinin hamuruyla erkek işine karışma" diyenleri dinlemeyip Belediye Başkanlığı'na aday olmuştu.
Türkiye’nin ilk kadın belediye başkanı Müfide İlhan, 50 yıl önce
verdiği mücadele ve hizmetleriyle, bugün gerek belediye başkanlığı
gerekse muhtarlıklar için seçim yarışında olan çok sayıda kadın
aday için adeta ders niteliğinde. Müfide İlhan, 1950 yılında,
“elinin hamuruyla erkek işine karışma” diyenleri dinlemeyip Mersin
Belediye Başkanlığı’na aday oldu. 7 çocuk annesi İlhan, erkek
rakiplerini geride bırakarak Başkanlık koltuğuna oturdu. Müfide
İlhan, şimdi yaşamıyor ancak, 7 çocuğundan biri olan kızı Gül Önür,
o yıllarda annesinin yaşadıkları zorlukları dün gibi hatırlıyor.
Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Bodrum Şube Başkanlığı görevini
yürüten Gül Önür, annesi Müfide İlhan’ın bugünün kadın adaylarına
dersveren anılarını anlatırken, 1950’nin Türkiye’sinde annesine güç
veren en büyük meziyetinin “Atatürkçülük” olduğunu vurguladı. Önür,
dedesi Nazif Çakmak Çanakkale Savaşı’nda şehit düştükten sonra onun
annesini, dedesinin kardeşi olan Mareşal Fevzi Çakmak’ın yanına
aldığını anlatarak, “Annem Muallim Okulu’na gidip öğretmen olmuş.
Bir süre Almanya’da Türk çocuklarına Almanca dersi vermiş.
Türkiye’ye dönünce de anaokulunda öğretmenliğe başlamış” dedi.
Önür, annesinin mücadeleyi seven bir kişi olduğunu, bu nedenle
siyasete de atılıp, 1950’de Demokrat Parti’den belediye başkanı
seçildiğini belirterek, “İşte esas zorluklar bundan sonra başladı”
dedi. “TEHDİT MEKTUPLARI ALDI” Önür, annesi belediye başkanı
seçildiğinde kendisinin o yıllarda 15 yaşında olduğunu ve her şeyi
dün gibi hatırladığını belirterek, “Annemin başkanlığı bütün
dünyada yankı uyandırdı. İngiltere hükümetiannemi bu ülkeye davet
etti. Ancak, annemin belediye başkanlığı Türkiye’de bazı çevrelerce
kabullenilmedi” dedi. Evlerine sürekli imzasız mektuplar
gönderildiğini ve (Kadından başkan olur mu? Git 7 çocuğuna bak)
diye baskılar yapıldığını ancak, annesinin her türlü zorluğa göğüs
gerdiğini ifade eden Önür, şunları söyledi: “Annem, belediye
başkanlığı yaptığı dönemlerde sabah 05.00’de kalkardı. Sokak sokak
gezip yağmurlu havalarda kenti su basmasın diye lagar kapaklarını
kendi elleriyle temizlerdi. Toptancı Hali’ne gider, tüm reyonlarını
kontrol ederdi. Mersin’deki at arabalarının tekerlerine yapılan
yolların bozulmaması için ilk kez annemin talimatı ve
çalışmalarıyla lastik geçirildi. O şehirciliğe çok önem verirdi.
Esnafı, temizlik kurallarına uymaları için tek tek kontrol ederdi.’
SAHİLİN BETONLAŞMASI Önür, annesinin, sahilin ön taraflarına 3 kat
dışında bina yapılmasına izin vermediğini ve bu konuda her türlü
zorluğa göğüs gerdiğini belirterek, “Annem bugünkü Mersin’in
surları andıran sahilini görse yüreği sızlardı” dedi. Kadın olması
nedeniyle annesine çevrenin yanı sıra belediye meclisinden de
engeller çıkarıldığını, erkek meclis üyelerinin bir kadının
başkanlığında çalışmaktan rahatsızlık duyduklarını anlatan Önür,
konuşmasını şöyle sürdürdü: “Annem kendisine baskılardan dolayı
değil, partisiyle ters düştüğü için görevinden istifa etti. O
yıllarda, Demokrat Parti, ezanıTürkçeden Arapçaya çevirince, annem
(ben halkıma çok daha farklı sözler vermiştim, benim inançlarıma
aykırı bir uygulama) diyerek hem partisinden hem de belediye
başkanlığından istifa etti.” Gül Önür, 1997 yılında İstanbul’da 84
yaşında ölen annesinin en büyük hayalinin ise milletvekili
dokunulmazlığının kaldırılması olduğunu sözlerine ekledi.
Mersin’deki bir park, Mersin Devlet ve Diyabet Hastanesi ile
Huzurevi’ndeki bir odada Müfide İlhan’ın adı yaşatılıyor.