Kadıköy, Mumcuyu andı
Abone olKadıköy Belediyesi tüm demokrasi şehitlerini anıyor.
Kadıköy Belediyesi Gazeteci- yazar Uğur Mumcu'nun katledilişinin
15nci yıldönümünde tüm demokrasi şehitlerini yoğun katılımlı bir
gece ile andı.
Demokrasi karşıtı güçler tarafından hain saldırılarla
yaşamlarına son verilen başta Kubilay, Milliyet Gazetesi Başyazarı
Abdi İpekçi, Onat Kutlar, Prof. Dr. Bahriye Üçok, Ahmet Taner
Kışlalı, Necip Hablemitoğlu, Muammer Aksoy, Turan Dursun, Gazeteci
Çetin Emeç ve aydınlık yaşamları ile bizlere örnek olan tüm
demokrasi şehitleri bir kez daha anıldı.
Kadıköy Belediyesi Adalet ve Demokrasi Şehitleri'ni Anma Haftası
kapsamında Kadıköy Belediyesi Caddebostan Kültür Merkezi'nde özel
bir gece düzenledi. Anma gecesi, 15 yıl önce evinin önünde hain bir
suikast sonucu öldürülen araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu'nun hala
güncelliğini koruyan "Terör ve Demokrasi" konulu televizyon
konuşmasından hazırlanan bir barkovizyonun izlenmesiyle başladı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasından sonra Kadıköy
Belediye Başkanı Selami Öztürk gece ile ilgili görüşlerini şöyle
ifade etti;
Sevgili Uğur'un kitapları elimizde ve sesi kulağımızda, o bize
hala Köy Enstitülerinin neden Türkiye'de kaldırıldığını, radikal
İslam'ın Türkiye'de nasıl geliştiğini ve ayrılıkçı terörün silah ve
uyuşturucu mafyası ile nasıl işbirliği yaptığını ve oynanan kirli
oyunları bugün yaşıyormuşçasına anlatıyor. Bugün aynı senaryolar
planlanıyor ve uygulanıyor" , "Bu salonlar böylesine doluyorsa eğer
biz dik durabiliyorsak, Uğur'u ve Uğurları unutmayacağımızı ve
unutturmayacağımızı söylüyorsak demokratik laik hukuk devletini
korumak adına sevgili Uğur gibi ölüm dâhil hiçbir şeyden
korkmuyoruz."
Ankara da bir dönem birlikte çalışan ve Mumcu'yu yakından tanıyan
gazeteci yazar Derya Sazak da gecede bir konuşma yaptı. Sazak
konuşmasında "Uğur Mumcu sıradan bir gazeteci değildi, ömrünü
yolsuzluklarla mücadeleye 'temiz toplum'a adamıştı. Cumhuriyetçi,
demokrat, ilerici bir aydın, çağdaşlık ve laiklikten ödün vermeyen
Mustafa Kemal'in tam bağımsızlık ilkesini sonuna dek savunan bir
hukuk adamıydı. Gardrop Atatürkçüsü de değildi. Solcu, devrimciydi.
12 Mart'ta ve 12 Eylül öncesinde Türkiye'nin 'sağ-sol' girdabında
şiddete ve neredeyse iç savaşa sürüklendiği dönemde, 1960-70'lerin
'soğuk savaş' dünyasında oynanan oyunu görerek üzerine gitme
cesaretini somut örneklerle ortaya koyabilmiş bir
gazeteci-yazardı."dedi
Ayrıca gazeteci Sazak Uğur Mumcu ile olan anılarını da paylaştı.
"Uğur Abi arabasını kendisi kullanırdı. Yine bir gün Ankara'da
birçok siyasi cinayetin ardı ardına işlendiği bir zamandı, bir gece
yine bir yerden dönerken kendisine bu arabayı niye kullanıyorsun?
gece vakti zaten ortalık karışık biri silah dayayacak, bir şey
olacak sana gazetenin bir aracını ayarlayalım koruma falan olsa
daha iyi olmaz mı? dedim. O her zaman muzip ve hazır cevap tavrı
ile "gerek yok beni zaten silahla öldürmezler" dedi." diyerek ifade
etti. Gece Sabahat Akkiraz ve Mustafa Özarslan'nın Demokrasi
Şehitleri anısına verdikleri dinleti ile halaylarla türkülerle sona
erdi.