Kadıköy Belediyesi'nden camiye dava

Kadıköy Belediye Başkanı Selami Öztürk’ün önceki gün yaptığı şahsi başvurunun ardından, bu kez Kadıköy Belediyesi adına Belediye Hukuk İşleri Müdürü avukat Hamit Cem Hondu, aynı istemle Şirinevler’deki İstanbul Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Hondu tarafından Nöbetçi İdare Mahkemesi’ne verilen 16 sayfadan oluşan dilekçede, dini tesis yapılmak istenen alanın imar planlarında yeşil alan olarak belirlendiği kaydedilerek, aksi durumun Anayasa, Çevre Kanunu ve diğer ilgili yasalar ile yeşil dokunun korunmasına yönelik "Avrupa Peyzaj Sözleşmesi" ve "Avrupa Kentsel Şartı"na aykırı olduğu ifade edildi. Söz konusu plan değişikliği kararında izlenen idari işlemlerin de mevzuata aykırı olduğu savunulan dilekçede, belirlenen alanın "şahıs mülkiyeti değil, Büyükşehir Belediyesi tüzel kişiliğine ait" ve arazinin de "fidanlık değil, yeşil alan" olduğu anlatıldı. Karar sürecinde, "meclise sevk onayı" ve "meclis kararı onayı" aşamalarında da usulsüzlükler yaşandığı ileri sürülen dilekçede, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Planlama Müdürlüğü’nün "meclise sevk kararı"nın 11 Temmuz 2005, "makam onayı"nın ise sonraki tarih olması gerekirken iki gün önceki tarihle 9 Temmuz 2005 tarihinde gerçekleştiği ifade edildi. Dilekçede ayrıca, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın görevi başında olmasına rağmen "makam onayı"nın yetkisiz şekilde Başkan Vekili tarafından imzalandığı da savunuldu. Kadıköy Belediyesi’nin camiye değil, herhangi bir donatıyla da olsa yeşil alanın daraltılmasına karşı olduğu vurgulanan dilekçede, halkın büyük çoğunluğunun Göztepe Parkı’na herhangi bir yapı yapılmasına karşı olduğu anlatıldı. Dilekçede, konuya kamu yararı açısından bakıldığında da, Göztepe Parkı’na yapılacak bir caminin Bağdat Caddesi’nin yanında olacağı hatırlatılarak, cuma ve cenaze namazları ile cenazenin mezarlığa götürülmesi sırasında trafik sıkışıklığına yol açacağı savunuldu. Göztepe Parkı merkez alındığında 1 kilometre çaplı alanda 3 cami ve bir mescit bulunduğu kaydedilen dilekçede, oysa Selamiçeşme’den Bostancı’ya kadar ikinci bir park bulunmadığı dile getirildi. Plan Yapımına Ait Yönetmeliğe göre, kişi başına yeşil alanın 10 mekrekare olması gerekirken, bu oranın Kadıköy’de kişi başına 4.7 metrekare olduğu ifade edilen dilekçede, yine aynı yönetmeliğe göre dini yapılarda İl Müftülüğü’nün görüşünün alınmasının şart koşulduğu kaydedildi. Dilekçede, şöyle denildi: "Eğer bir ihtiyaç varsa neden olağan planlama süreci ile müftülük takdir ve istemleri yerine, bunlardan kaçınılarak ve bunlar aşılarak bir oldu bitti yaratılmak istendiği hususu da, ihtiyacın samimiliğinden ziyade ’Taksim’e cami yapılması’ olayı benzeri bir gerginlik yaratılmak istenildiğini akla getirmektedir. Camiler hem ihtiyaç hem de müftülük talepleri doğrultusunda yapılması gereken donatılardır. Eğer gerçekten bir ihtiyaç varsa kamulaştırma ve istimlak yoluyla uygun alanlar yaratılabilir. Ama yeşil alanın alternatifi hiçbir zaman ibadethane alanı olamaz. Ayrıca İstanbul gibi ’her zaman deprem beklenilen’ bir kentte parklar aynı zamanda birer toplanma ve sığınma bölgeleridir. Bundan vazgeçmek kente karşı suç hüviyetindedir." Dilekçede, Büyükşehir Belediye Meclisi kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali istendi. Öte yandan, Kadıköy Belediyesi’nden alınan bilgiye göre, aynı konuda dava açmak isteyen vatandaşların, hazırlanan dilekçeleri Pazartesi gününden itibaren Kadıköy Belediyesi’nden temin edebilecekleri, bu konuda gönüllü avukatların danışmanlık yapacağı bildirildi.