Libya'nın öldürülen liderinin harabeye dönmüş eski kalesi Bab'ül Aziziye'de evcil hayvandan motosiklete kadar her şey satılıyor. Libyalılar hala yüzlerce kilometre uzaktan da olsa gelip burayı gezmeye devam ediyor. Libya'nın öldürülen lideri Muammer Kaddafi'nin bir zamanlar kaleyi andıran karargahı artık başkent Trablus halkının açık hava pazar yeri olarak kullanılıyor. Libyalıların eskiden yakınından bile geçmeye korktukları Bab'ül Aziziye'de her Cuma günü pazar kuruluyor. Evcil hayvanlardan kıyafete, motosikletten musluğa kadar hemen her şeyin satıldığı pazar yerinde, Libyalılar aileleriyle alışveriş yaparken, gençler langırt oynuyor ve yıkıntıların üzerinde fotoğraf çektiriyor. Libya'da 42 yıllık Kaddafi döneminin sembollerinden olan Bab'ül Aziziye, bir Alman inşaat şirketi tarafından en ağır saldırılara karşı koyacak şekilde inşa edilmişti. On binlerce metrekarelik bir alan üzerine kurulu olan yerleşkede, Kaddafi bir zamanlar ülkesini ziyaret eden yabancı devlet adamlarını ağırlıyor, güvenlik güçlerini buradan idare ediyor ve bazen de ailesiyle birlikte burada kalıyordu. Ofis ve konut olarak kullanılan çok sayıdaki binanın çevrelediği geniş alanda ise palmiye ve hurma ağaçlarının gölgesine kurulmuş çadırı yer alıyordu. Ancak Kaddafi karşıtı ayaklanmanın başlamasından sonra NATO tarafından vurulan karargah, Ağustos ayında düştü ve Ekim ayında da Libya'da Kaddafi döneminden kalan her türlü izin yok olmasını isteyen Libyalılar tarafından neredeyse tamamen tahrip edildi. Karargahın tahrip edilmeyen yapılarının bazı bölümleri de hala ara ara buraya gelen Libyalılar tarafından sökülüp götürülüyor. LİBYALILAR İÇİN TARİF EDİLEMEZ BİR DUYGU Bab'ül Aziziye'nin ele geçirilmesinin ardından Libyalılar, içeride ne olduğunu merak ederek akın akın buraya gelmeye başlamış. İlk günlerde binlerce Libyalı burayı gezerken, aradan 3 ay geçmesine rağmen hala ziyaretler devam ediyor. Eskiden önünden geçerken karargaha doğru baktıklarında bile Kaddafi'nin askerleri tarafından durdurulup sorgulanan Libyalılar için burada olmak tarif edilemez bir duygu. Sadece Bab'ül Aziziye'yi görmek için 150 kilometre yol katedip torunuyla birlikte Trablus'a gelen 80 yaşındaki Libyalı kadın da bu duygular içinde. Fatma Hüseyin'in kulakları artık duymadığı için torunu İbrahim Hüseyin anlatıyor babaannesinin duygularını. "Babaannemin bu dünyada Kaddafi'den daha çok nefret ettiği biri yoktu" diyen İbrahim Hüseyin, "Kaddafi'nin öldüğünü duyduğunda sevinçten çığlık attı" şeklinde anlatıyor yaşlı babaannesinin mutluluğunu. İbrahim'e göre, "Burada olmanın ne demek olduğunu sadece bir Libyalı anlayabilir". Bab'ül Aziziye'yi gezen Libyalılardan biri de 1000 kilometre uzaklıktaki köyünden eşi ve iki çocuğuyla Trablus'a gelen Ebubekir. Hala Kaddafi döneminin tedirginliğini üzerinden atamayan Ebubekir, soyadını bile söylemeye çekiniyor. Şimdi burada olduğuna inanamadığını anlatan Ebubekir'e göre Kaddafi "çok parası olan, ama bunu halkıyla paylaşmayan" bir liderdi. MOLOZLAR TEMİZLENECEK PARK YAPILACAK Son olarak Bab'ül Aziziye'yi çevreleyen yüksek duvarları yıktıran Libya Ulusal Geçiş Konseyi (UGK) yetkilileri, karargahı tamamen haritadan silmekte kararlı. UGK, Kaddafi'yi hatırlatan hiçbir izin Libya'da kalmasını istemiyor. Bu nedenle zaten şu anda neredeyse harabe halinde olan Bab'ül Aziziye gelecek aylarda tamamen yok edilecek. UGK, yakın zamanda buradaki moloz yığınlarını temizleyip, araziyi halka açık park haline getirmeyi planlıyor. Kimi Libyalılarsa, moloz yığınları kaldırılırken ve kalan binalar yıkılırken yine burada olmak istiyor. Bunun nedeni ise hala yer altında gizli tünellerin ve depoların olduğuna inanmaları. Libyalılar Kaddafi'nin bu depolarda, silah, para ya da altın gibi şeyler sakladığını düşünüyor.