Kaddafi düştü peki ya şimdi ne olacak?
Abone olLibya'da Kaddafi sonrası dönem ve Euro bölgesindeki borç krizinde Almanya Başbakanı Merkel'in Euro-bono'ya muhalefeti.
Guardian başyazısında, Libya'yı
belirsizliklerle dolu bir dönemin beklediğine dikkat çekerek şöyle
diyor:
"Libya'daki müdahaleye İngiltere ve Fransa öncülük etti.
Paris ve Londra, Amerika Birleşik Devletleri ve diğer gönülsüz NATO
ülkelerini ikna etti. Bunun kolay bir savaş olacağı, Tunus ve
Mısır'daki ayaklanmalarda kararsız davranan Batılı ülkelerin
Libya'daki isyana destek vermesinin büyük siyasi menfaatler
sağlayacağı düşünüldü. Ama uzun bir savaş yaşandı."
"Tunus ve Kahire'deki değişim coşkusunun azalması ve Arapların Batı'nın niyetleri konusundaki şüphelerinin artmasıyla birlikte, Arap devrimine destek vermenin getireceği sözde faydalar havaya gitti. Dahası ittifakın hava desteğinin zafer getireceği beklentisi yerini zaferden sonra Libya'nın geleceğiyle ilgili kaygılara bıraktı."
IRAK'TAKİ HATALAR TEKRARLANMAMALI
Bu endişenin isyancıların komutanı Abdülfettah Yunus'un öldürülmesi ve ardından isyancıların kabinesinin feshedilmesiyle daha da arttığını belirten Guardian, "Bu bir istikrarsızlık göstergesi miydi, yoksa komutanın ölümünden sorumlu olabilecek İslamcı güçleri devre dışı bırakmayı amaçlayan bir manevra mı?" diye soruyor:
"Son haftalarda, yeni dönemin ne getireceği sorusu,
rejimin sonunun ne zaman ve nasıl geleceği sorularının önüne geçti.
Irak kabusu da ortadaydı. Batı'nın tavsiyesiyle Geçici Ulusal
Konsey'in türlü planları vardı. Kaddafi'nin güvenlik güçlerinin
bazı bölümleri muhafaza edildi. Irak'taki gibi silahlı kuvvetlerin
feshedilmesi hatasına düşülmedi. Bununla birlikte Irak ordusu Libya
silahlı güçlerinin bazı bölümlerinin yaptığı gibi halkın üzerine
sürülmedi. Bu yüzden ikisi arasında paralellik kurmak doğru
olmayabilir. Ayrıca Libya'da Irak'taki gibi bir Batılı askeri güç
olmayacak. "
Guardianyazısını Libyalıların geleceğinin yine Libyalıların elinde
olduğunu vurgulayarak noktalıyor.
KADDAFİ SONRASI PLAN NE?
Financial Times'ta yer alan habere göre İngiltere
Başbakan Yardımcısı Nick Clegg bugün yapacağı bir konuşmada,
Irak'tan gerekli dersleri aldıklarını ve Kaddafi sonrası dönemde
kalıcı barışın sağlanmasına yönelik planlar yaptıklarını
söyleyecek. Clegg konuşmasında, NATO'nun Libya'nın yeniden inşası
konusunda hiçbir planı olmadığını savunan ve uluslararası toplumun
yardım etmemesi durumunda bu ülkenin kaosa sürükleneceği uyarısında
bulunan muhalefete yanıt verecek.
Başbakan yardımcısı, Birleşmiş Milletler öncülüğünde atılan
adımların Libya'da onbinlerce kişinin hayatını kurtardığını, ayrıca
İngiltere'nin Kuzey Afrika'da ekonomik çıkarları bulunduğunu; geçen
yıl bu bölgeye yaklaşık 40 milyar dolarlık mal ve hizmet ihraç
ettiklerini vurgulayacak.
Daily Telegraph da başyazısında Libya'da Kaddafi
sonrası dönemde Irak'takine benzer hataların yapılmaması
gerektiğine dikkat çekiyor. Yazıda özetle şöyle deniyor:
"Bundan sonraki süreçte Geçici Ulusal Konsey ve NATO,
Irak'ta yapılan hataları akılda tutacak. Üst kademedekiler şüphesiz
gidecek ancak daha alt seviyedekilerin kazanılmaya çalışılması
tercih edilmeli. Irak'ta devlet kadrolarının Baas partisi
üyelerinden ayıklanması gibi bir yanlışa düşülmemeli."
"Bingazi merkezli konsey, son zamanlarda aralarındaki husumet artan ülkenin iki yarısını uzlaştırmak zorunda. Konsey ayrıca, Kaddafi'nin, iktidarını garanti altına almak için istismar ettiği aşiretler arası ayrılıklara çözüm üretmeli. Tüm demokratik kurumların yıkıldığı ülke demokratik seçimlere hazırlanmalı."
"Dış dünya ise bu sürece tavsiye ve donanımla destek vermeli, farklı güvenlik yapılanmalarını birleştirmeye ve Libya'nın gelirlerinin yüzde 90'dan fazlasını oluşturan petrol sektörünü yeniden işler hale getirmeye yardım etmeli. Libya'nın dondurulan malvarlıkları bir an önce çözülmeli ve Kaddafi'nin gidişini görmekten menmun olacak Arap ülkeleri mali yardımda bulunmalı. Çünkü Libya ya müreffeh bir demokrasi olacak ya da kaosa sürüklenecek."
AVRUPA'DA KRİZ
Financial Times, başsayfasına Avrupa'daki borç krizini
taşımış.
Gazete Avrupa'nın en büyük ekonomisi olan Almanya'nın başbakanı
Angela Merkel'in, Euro bölgesini saran "dramatik kriz" ve piyasa
baskıları karşısında Avrupa'yı dirayetli durmaya çağırdığını ve
çözümün kamu borçlarını azaltmak ve rekabeti güçlendirmekten
geçtiğini söylediğini aktarıyor.
Financial Times, Merkel'in "Siyaset, piyasaların peşinden gidemez
ve gitmeyecek." diyerek borçlu ülkeler için euro kullanan ülkelerin
ortak bir bono çıkarması önerisine muhalefetini yinelediğini
vurguluyor.
Daily Telegraph gazetesi, Merkel'in bu
açıklamalarının bugün piyasaları yeniden dalgalandırabileceğini
belirtiyor.
Merkel'in Euro ülkeleri arasında ortak borçlanma önerisine
muhalefetini seçim kampanyasının ana gündem maddesi yaptığına
dikkat çekiyor ve bu önerinin filli olarak Almanya'nın diğer
ülkelerin yüklü miktardaki borçlarına kefil olması anlamına
geleceğine işaret ediyor.
Gazete, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Obama'nın da
siyasi geleceğinin ülkenin yeniden resesyona girip girmeyeceğine
bağlı olduğunu söylediğini aktarıyor.