Kaçırıldı mı teslim mi oldu?
Abone olPKK'nın elinde 8 askerimiz var ve ortada kahreden bir soru var.
Şamil Tayyar "?" diye soruyor.
Tayyar PKK'nın elindeki 8 askerle ilgili olarak, PKK’nın yayın
organı Fırat Haber Ajansı’na konuşan örgütün lider kadrosundan
Feyman Hüseyin’in önceki gün yaptığı ‘çatışmak istemeyen 8
Türk askeri elimizde’ açıklamasını köşesine taşımış ve
buradan hareketle "8 asker kaçırıldı mı teslim mi oldu?" diye
sormuş. Tayyar konuyla ilgili şunları yazmış:
"İki vahim iddia vardı:
1- Kaybolan askerler (veya bir kısmı) kaçırılmadı, teslim
oldular. İçlerinde en az birisi köstebek olabilir. 2- Saldırı
sırasında telsiz ve telefonlara uydudan karartma uygulandı. PKK
böyle bir teknolojiye sahip değil. Acaba ABD bu saldırının içinde
mi?
(...)
Çatışmadan yaralı kurtulan bir er şöyle diyordu: ‘ Üstlerimizden
öğrendiğime göre içimizden bizi bilen biri ‘buraya gelebilirsiniz,
burası savunmasız’ demiş.’
(...)
Kaldı ki, 16 yaralı askerimizin varlığı, teröristlerin siperlerden
içeri girmediğini gösteriyor. Öyle olsaydı, yaralı askerleri de
öldürürlerdi."
Tayyar'ın değindiği diğer bir konu ise "PKK’lı
teğmen" olmuş. ‘200 terörist sınırdan nasıl sızdı?’
başlıklı yazısı çok ilgi gören Tayyar bu konuda çok fazla telefon
almış ve bunlardan birini köşesine şöyle taşımış:
"Bu emekli subaylar arasında biri var ki, anlattıklarını sizlerle
paylaşmak istiyorum.
Şöyle başladı sözlerine: ‘ Maalesef TSK içinde de PKK’ya yardım
edenler var. Bir devre arkadaşım Mehmet Ali Kaya isimli bir teğmen,
1989’da PKK’ya katıldı. Teçhizatıyla birlikte PKK’ya katıldıktan
sonra 1989-1992 arasında örgütte sözde tabur komutanlığı yaptı.
1992’de Tunceli’deki bir çatışmada öldürüldü. Devre arkadaşlarımız
telsizden ‘namusumuzu temizledik’ diye anons yaptılar.’
Terörle mücadele şeklimiz yanlış mı? Devam etti: ‘1992’deki Taşlıca
baskınından sonra TSK , ‘Alan Savunması Doktrini’ni uygulamaya
başladı. Sürekli hedef durumundaki karakollar boşaltıldı, merkezde
toplandı. İstihbarat alınıp nokta operasyonları düzenlenmeye
başlandı. Mete Sayar Paşa bir gün Şenoba Karakolu’nun
boşaltılmasını istedi. Oradaki subay , ‘Elimizde Unimog (kamyon
tipi jeep) var ama arızalı, şimdi boşaltamayız’ diye mesaj
göndermiş . Mete Paşa, hemen karakola gitti, o unimogu lav
silahıyla parçalayıp şarampole yuvarladı. ‘PKK’nın roket
saldırısında parçalandı’ diye tutanak tutturdu . ‘Arızalı bir
unimog yüzünden 30 mehmetçiğimi burada feda etmem’ diye
bağırdı.’
Ya şimdi? Şöyle dedi: ‘Sonra bu alan savunmasından vazgeçildi. 28
Şubat süreci ve Apo’nun teslim edilmesinden sonra rehavet doğdu,
asker enerjisini siyasi konulara harcamaya başladı.’
ABD’nin rolü olabilir mi? Cevabı ilginçti: ‘Mümkündür. Yıllardır
mücadele ettiğimiz PKK’nın bu tür eylemleri tek başlarına yapmaları
mümkün değil. Benim kuşkum, saldıran grubun içinde profesyonel
Amerikalı askerler de olabilir.’
Şimdilik bu kadar, başımızı kumdan çıkarmaya devam edeceğiz.