Kaçakçılığı yazdı, tık yok
Abone olKaçakçılığı köşesinden ihbar etti. İki haftadır aynı konuyu yazıyor. Kayıtsızlık yazarı çileden çıkarttı.
Amerika Dışişleri Bakanlığı'nın her yıl yayınladığı 'uyuşturucu
ve kaçakçılık raporu' Türkiye'de eleştirilmişti. Yıllık raporda
Türkiye kaçakçılık üssü denmiş bu söze tepki gösterilmişti. Oysa
gırtlağa kadar kaçakçılığa batmışız da kimsenin umurunda değil.
Meclis komusyonunu tespit ettiği belgeli kaçakçılığa kimsenin kılı
kıpırdamıyor. İnsanın aklının almadığı bu olayı iki haftadır
Haber1.com yazarı Ali Fuat Duatepe işledi. Ne yazık ki kimse ne bu
yazıya ne de tespit edilen kaçakçılığa gösterilen kayıtsızlığa
karşı yazar Duatepe, duygularını ' Suya yazı yazmak' başlığı ile
dile getirdi. İşte Duatepe'nin insanı düşündüren yazısı..
-Farkında mısınız bilmiyorum… Akaryakıt kaçakçılığı ile ilgili
olarak günlerdir yazıyorum, deyim yerindeyse “tık” yok. O kadar
muhatabın ismini yazdım, kimse bir açıklama yapma zahmetinde bile
bulunmadı. En azından kendisini savunmak için bile. Suskunluğun
nedeni kabullenmek mi acaba diye düşünmeye başladım. İşte size son
bomba. Bakalım bundan sonra neler olacak merak ediyorum.
Gemilerle getirdiler…
Her iddiayı titizlikle araştıran Meclis Komisyonu yurt dışından
gemilerle getirilen akaryakıtta ilginç bir yöntemle kaçakçılık
yapıldığını belirledi. Buna göre, gemilere yüklenen yakıtlarla
ilgili olarak beyanlar arasında fark vardı. İşte Komisyon raporunda
yer alan bilgiler:
Komisyonumuzca kaçak akaryakıt miktarının tespitine yönelik olarak
toplam 52 ülke nezdinde yurtdışı araştırma talebinde bulunmuştur.
Şu ana kadar 7 ülkeden somut yanıt alınmıştır. 13 ülkeden yanıt
alınmakla birlikte somut tespitlere ulaşılamamıştır. Kalan 32
ülkeden henüz bir yanıt alınamamıştır. Somut bilgi temin edilen
ülkelerden gelen sonuçların hepsinde miktar farkları olduğu dikkate
alındığında, gelmeyen yurtdışı araştırma taleplerimizin
karşılanması durumunda tespit edilen kaçakçılığın boyutları,
Komisyonumuzun belirlediği miktarların çok üzerinde olacağı
görülmektedir.
Komisyonumuzun çalışmaları sonucu tespit ettiği kaçak akaryakıt
miktarı, bu konuda yapılan tahmin ve projeksiyonları haklı çıkarır
niteliği yanında bu tahmin ve projeksiyonları da aşan hatta çok
üzerinde miktar tespitlerine ulaşıldığı görülmektedir. Son iki yıla
ilişkin tespit edilen 7.814.121.888 KG akaryakıtın kaçak olarak
yurda girmesi sonucu devletin uğradığı vergi kaybının ise yaklaşık
10.750.000.000.000.000 TL(10.750.000.000 YTL) olduğu
anlaşılmaktadır.
Kaçakçılığın miktar itibariyle ağırlıklı olarak yaklaşık % 90’ının
deniz yoluyla ve dağıtım şirketleri ile Irak’a petrol ürünleri
temin eden tedarikçi firmalar tarafından yapıldığı, % 10’unun da
sınır ticareti kapsamında ya da sınır ihlalleri yoluyla yapılan
kaçakçılık ve suistimaller olduğu görülmektedir. Akaryakıt
kaçakçılığına ilişkin dava sayılarına bakıldığında, olay sayısı
itibariyle sınır illerinden yapılan kaçakçılığın % 70'ine tekabül
ettiği görülmektedir. Sınır illerinde yapılan kaçakçılık sayısal
olarak fazla olmakla birlikte, kaçak akaryakıta konu miktarın dava
oranına paralel büyüklüğe sahip olmadığı anlaşılmaktadır.
1995-2005 döneminde el konulan kaçakçılık olayları ile
komisyonumuzca ortaya konulan tespitler birlikte ele alındığında ve
kaçakçılıkla iştigal edenler ile mücadeleci kurumlar açısından
durum değerlendirilmesi yapıldığında aşağıdaki sonuçlara
ulaşılmıştır.
Akaryakıt kaçakçılığı ile iştigal edenler açısından
değerlendirildiğinde, kaçakçılıkla iştigalin meslek/uğraş haline
geldiği görülmektedir. Komisyona intikal eden bilgiler ve konuya
ilişkin soruşturma raporlarının incelenmesinde, aynı gerçek ya da
tüzel kişilerce sürekli olarak akaryakıt kaçakçılığı yapıldığı,
kaçakçılığın bazen aynı şirket üzerinden yapılan birden çok eylem
biçiminde olabileceği gibi, bazen de aynı kişi veya şirketin
sahibi/ortağı olduğu diğer şirketler üzerinden yapılabildiği
anlaşılmaktadır. Çoğu zaman da, kaçakçılıkla iştigal edenlerin bu
işi paravan/fiktif şirketler üzerinden yaptıkları, şirket ortakları
olarak da kendilerinin sevk ve idaresindeki kişiler
belirlenmektedir. Kaçakçılığı meslek edinenlerin bu işi sürekli
yapabilmeleri için kaçakçılığın her yönünü çok iyi organize
etmelerinin önemli olduğu anlaşılmaktadır. Kaçakçılık
organizasyonunun birden çok ayağının olduğu, kaçakçılığın yapılış
biçimine göre organizasyonun farklılık gösterdiği
anlaşılmaktadır.
Adalardaki hesaplar…
Organize biçimde yapılacak akaryakıt ithalat ve transit
işlemlerinde olayın yurtdışı ayağını biçimlendirmek önem
kazanmaktadır. Bu birkaç değişik araçla yapılmaktadır. İthalatı
yapacak şirketin yurtdışında şubesi açılarak veya ithalatçı şirketi
kontrol edenlerce yurtdışında şirket kurularak kaçak akaryakıtın
fiyatlandırılması ve faturalandırılmasında kontrolü güç alanlar
oluşturulmaktadır. Yine aynı yöntemle özellikle beyan harici
akaryakıt teminini sağlamak için çift belge düzenini temin etme
aşamasında da yurtdışı organizasyon önem kazanmaktadır.
Bu yapılırken mücadeleci kurumların kaçakçılığı delillendirmede
zorlandıkları ve vergisel muafiyet sağlanan İngiliz Channel
Adaları, Virgin Adaları gibi toprak parçaları üzerinden
faturalandırma ve banka işlemlerinin yapıldığı örülmektedir. Kaçak
akaryakıtın yurtdışı ayağının bir diğer unsuru da, kaçağa tekabül
eden para transferinin ağırlıklı olarak kaçakçılıkla iştigal eden
kişi ya da firmaların yurtdışı hesaplarından yapıldığı, bazen de
firma çalışanları adına açılan bireysel hesaplar üzerinden
yapıldığı bilinmektedir.
Kaçakçılığın yurt içi ayağına bakıldığında ise, yurda sokulan kaçak
akaryakıtın piyasaya verilmesinde dağıtım şirketlerinin kaçak
akaryakıtı genellikle bayileri üzerinden tüketime sundukları
anlaşılmaktadır. Kaçak akaryakıtın gerek yurda sokulması gerekse
piyasaya verilmesinde ilgili kamu görevlileri ikna veya iğfal
yoluyla kaçakçılığa karışabilecekleri gibi bazen de kamu
görevlilerinin doğrudan desteğini temin etmek biçiminde
olabilmektedir. Hatta bu destek, kaçakçılık yapıldıktan sonra
mücadeleci kurumların yasal takip ve tahkik görevlerini yaptırmama
ya da yönlendirme biçiminde dahi olabilmektedir. Bazen de özellikle
kaçak akaryakıtın yurda sokulması aşamasında, gümrük idaresinin
gözetimindeki yer ve sahalarda mevcut depolama, tahmil-tahliye
düzeneklerinin kaçakçılığa imkan verecek nitelikte olmasının temin
yoluyla da destek sağlanmaktadır.
Bazen de, mücadeleci kurumların akaryakıt kaçakçılığını men ve
takip görevlerini yerine getirmeyerek bu ticaretten nemalanma
yoluna gittikleri, hatta yakınları vasıtasıyla yasadışı bu
ticaretten pay kapma biçiminde de haksız kazanç temin ettikleri
görülmektedir. Özellikle Habur ve Van çevresinde yapılan kaçak
akaryakıt ticaretinde mücadeleci kurum görevlilerinin hatta temel
askerlik görevini yapmak üzere bu yörelere gelen ‘er’lerin dahi bu
ticaretten nemalandıkları bilinmektedir.
Kaynak: www.haber1.com