Kaçakçılar, çareyi katırlarda buldu
Abone olAkaryakıt kaçakçılarının tırlarına el konulmuştu. Bu kaçakçıları yeni yöntemler aramaya itti. Ve sonunda yolunu buldular. Artık "Tırların" yerini "Katırlar" aldı.
Akaryakıt kaçakçılığıyla mücadele sonuç verince, kaçakçılar yeni
yöntemlere başvuruyor. İran ve Irak’tan kaçak akaryakıt getirirken
yakalanan kamyon ve TIR’lar Van’daki otoparklara çekildi.
Araçlarına el konulan akaryakıt kaçakçıları da at ve katırlara
yöneldi. İran sınırının Sarp bölgesini kullanan kaçakçılar, at ve
katırların üzerine 75 litrelik iki bidon yerleştirerek her
seferinde 150 litre akaryakıtı yurda sokuyor.
Kaçakçılık, sınırın iç taraflarında dağ yamaçları kullanılarak
gerçekleştiriliyor. Kaçak akaryakıt, piyasanın yarı fiyatına
pazarlanıyor. Van ve yöresinde yapılan akaryakıt kaçakçılığı
hakkında çalışma yapan TBMM Araştırma Komisyonu üyesi Atilla
Başoğlu, raporunu önümüzdeki hafta Meclis’e sunacak. Raporda
akaryakıt kaçakçılığının ulaştığı boyut ve alınması gereken
tedbirler yer alıyor. Gemi, TIR ve kamyonlarla yapılan
kaçakçılıktan sonra şimdi de at ve katır sırtında kaçakçılık
yapılmaya başlandı.
Geçen yıl yapılan düzenlemeyle TIR ve kamyonla gerçekleştirilen
kaçakçılığının önüne geçildi. TIR ve kamyonların normal depolarının
birkaç kat büyüklüğünde depolar yaptırılarak Irak’tan tonlarca
petrol Türkiye’ye sokuluyordu. Yasal düzenlemeyle bu araçlara
orijinal depolarının dışında depo yaptırılması ve bu depolarla
petrol taşınması yasaklandı. Çok sayıda kamyon ve TIR yasağa uydu.
Yasağa uymayan TIR ve kamyonlara ise el konuldu. Sayıları 700’ü
bulan bu araçlar şimdi otoparklarda çürüyor. TBMM Akaryakıt
Araştırma Komisyonu Üyesi CHP’li Atilla Başoğlu, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu’da at ve katırların sırtında akaryakıt kaçakçılığı
yapıldığını açıkladı. Van’da yaptığı inceleme ve araştırmalarını
Zaman’a değerlendiren Başoğlu, bölgedeki onlarca insanın bu yöntemi
kullanarak kaçakçılık yaptığını ifade ediyor.
Başoğlu’na göre, kamyon ve TIR’larla kaçak petrol getirirken
yakalanan kaçakçılar şimdi farklı yolları deniyor. Başoğlu,
İstanbul’da farklı, Mersin’de farklı şekilde yapılan kaçakçılığın
Van’da da çok farklı bir yöntemini gördüklerini belirtiyor.
Başoğlu, "Sınırda güvenlik güçleri kaçak petrol taşıyan 600-700
civarında çeşitli tip ve modelde araca el koymuş. Geçimini
kaçakçılık yaparak temin edenler bunun üzerine farklı bir yönteme
müracaat etmiş. Katır ve at sırtında akaryakıt kaçakçılığı
yapılıyor. Bu işi yapanlar onlarca at ve katıra İran’dan 75’er
litrelik iki bidonda 150 litre petrol yüklüyor. Bu bidonlara
İran’da ‘calikan’ deniyor. Atlar sınırın Sarp bölgesinden
Türkiye’ye sokuluyor." şeklinde konuşuyor. Kaçak petrolden
yakalananlar hileli petrol sattıkları gerekçesiyle yargılanıyorlar
ve çok cüzi cezalar alıyorlar. Bunun önüne geçilmesi için bu
kişilerin petrol kaçakçılığından yargılanması sağlanacak. Petrol
kaçakçılığı ile ilgili yaptığı araştırmalarla kamuoyunun sık sık
gündemine gelen Başoğlu, Türkiye’de kara ve deniz yolu taşımacılığı
ile yıllık 10 milyar dolarlık kaçak petrolün ülkeye sokulduğunu öne
sürüyor. Sınırda güvenlik güçlerinin sınırlı yetkisi de bir başka
olumsuz faktör. Bakanlar Kurulu geçtiğimiz yıl jandarmanın ateş
etmesine sınırlama getirdi. Jandarmanın sıfır noktasından 500
metreye kadar olan ateş etme yetkisi 30 metreye düşürüldü.
Kaçakçılar, jandarmanın görebileceği şekilde birkaç atı yem olarak
feda edip, jandarmayı bu atlarla uğraştırırken kuytu yerlerden
onlarca atı geçirme fırsatını yakalıyor. Bu arada petrol
kaçakçılığını sadece Türkler değil İranlılar da yapıyor. Petrol
istasyonlarında 2 YTL’ye satılan yakıtı kaçakçılar 1 YTL’ye
piyasaya sürüyor. Buna rağmen her katırın sırtından bir seferde 150
YTL kazanılıyor. Günlük 10 atı bu şekilde yurda sokan bir kişinin
kazancı 1,5 milyar liraya kadar çıkıyor. Araçlarını yakalatma
yerine kaçakçılar atlarının yakalanmasına razı oluyor.
Türkiye’de akaryakıt kaçakçılığı konusunda çeşitli yöntemler
deneniyor. Bir dönem otobüsler Iğdır-Nahçivan arasında gidip
gelirken depolarında mazot ticareti yapıyordu. Otobüslerin ek depo
yapması sebebiyle denetimler artırılarak, otobüslerle akaryakıt
kaçakçılığı yapılmasının önüne geçildi. Aynı sınır kapısında daha
sonra ise Mercedes’lerle kaçakçılık yapılmaya başlandı. Zaman’ın 13
Nisan 2003 tarihli nüshasında ‘Kaçak mazot yasağı Mercedes’le
deliniyor’ başlığıyla yayınlanmasından sonra tedbirler
artırıldı.
‘Devletin vergi kaybı 2,5 milyar dolar’
TBMM Kaçak Akaryakıt Komisyonu Başkanı, AK Parti Bitlis
Milletvekili Vahit Kiler, Meclis’e sunduğu kaçakçılık önergesinde
Emniyet Genel Müdürlüğü verilerine yer veriyor. Buna göre, yıllık 8
milyar dolara varan akaryakıt kaçakçılığından devletin vergi kaybı
yaklaşık 2,5 milyar dolar. Bu, bir yılda satılan 17 milyon ton
petrolün 3 milyon tonunun kaçak olduğu anlamına geliyor. 2003’te
yakalanan motorin 1 milyon 245 bin ton. Araştırmalara göre,
piyasadaki akaryakıtın 1/6'sı bozuk.
El konulan TIR ve kamyonlar otoparkta
İran ve Irak’tan Türkiye’ye kaçak akaryakıt sokarken yakalanan
kamyon ve TIR’lar Van’daki otoparklara çekildi. Kaçak akaryakıt,
kamyon ve TIR’ların zula diye tabir edilen yedek depolarında yurda
sokuluyor. TIR ve kamyon sahipleri, araçlarına yaptırdıkları ek
depolarla normalin birkaç katı yakıtı Türkiye'ye sokarak buradan
büyük bir gelir elde ediyorlardı. Bazı şoförler bu depoları kendi
istekleriyle araçlarından söktürdü.
Haber : Ali Çoban
Kaynak :