Kurallara uyarsan
cezalandırılırsın...
Görevden kaçarsan kazanırsın…
Yeter ki sorunu devlet ile yaşa, borcun devlete olsun…
Örnek vergi başlığından…
Onlar kaçarlar. Vergilerini zamanında ödemezler. Vergisini
ödeyenlere de “enayi” diye bakarlar. Aslında
haklıdırlar.
Vergi vermek yerine paralarını işletirler, vergi dairelerinden
kaçarlar ve sonunda devlet kapılarına dayanır. Ama borcunu faizi
ile öde diye değil, “barışalım” diye.
Barışırlar da…
O güne kadar ödemedikleri verginin faizi silinir, anapara
taksitlendirilir ve vergiden kaçan ödüllendirilir. .
Zamanında vergisini ödeyen ise pişman olur, ve sorumlu vatandaş
olmanın cezasını çeker.
…
Şehir değiştirmek zordur.
Hele şehri değiştirenin geliri dar ise.
Ama kuralları bilirsen bu durum bir fırsat da yaratabilir. Şehre
göçer göçmez bir hazine arazisini çevirirsen mesela. Nasıl olsa
oraya bir gece ev kondurmak da olağandır bu ülkede, sonra bir seçim
arefesinde elektirik ve su bağlatmak da.
Ve yine bir seçim arefesinde tapu almak da.
Sonrasında gelsin müteahhitler, daireler.
Kurallara uyanlarsa, lotodan para kazanamazlarsa, ömürlerinin
sonuna kadar kira öderler, oturacakları eve sahip olma hayali bile
kuramazlar.
…
Orman arazisini çeviren için de aynı şey geçerlidir, emniyet
şeridini kullanan için de.
Tabii ki askere gitmeyen için de.
Görev diye okulunu bitirip iki yılını askerde geçirenler, geride
gözü yaşlı eş, çocuk, anne ya da baba bırakanlar, peygamber ocağı
diyerek kendisini kışlaya teslim edenler kaybeder.
Çünkü bekleyenler, sonuna kadar kaçanlar mutlaka
kazanacaktır.
Kazanırlar da…
Kazandılar da…
Çünkü kaçan kurtuluyor, kaçan kazanıyor bu ülkede...
twitter.com /yavuzoghan