Kâbuslarınız için ‘düş kapanı’ ku
Abone olModern toplumda sorunlu bireylerin dostluk ve sadakat konusundaki çıkmazlarını anlatan bir korku-gerilim filmi.
Kâbusu olmayan insan var mıdır acaba? Pek çoğunuz bu soruya
‘yoktur’ diye cevap vereceksiniz. Modern dünyanın sunduğu tüm
nimetler elimizin altında; ama hâlâ kâbuslarımız eksik olmuyor.
Kimi zaman ‘korku’ kılıfına bürünerek bir karabasan gibi çöküyor
üzerimize. Kimi zaman da çaresizlikleri ve yalnızlıkları peşine
takıyor, tepetaklak ediyor dünyamızı. Peki çare nedir? İsyanı
bastırmak, kaosun önüne geçmek ve korkuları kontrol altına
alabilmek... Ya da Jonesy, Henry, Pete ve Beaver’ın bir araya gelip
yaptığı gibi kâbuslarınızı önceden haber verecek bir ‘düş kapanı’
kurmaktan geçiyor. 20 yıl önce küçük bir kasabada yaşayan dört
kafadar çocuk, dördü de cesur... Dudist gibi ‘garip’ isimli bir
çocuğu, ‘abi’lerinden dayak yemekten kurtardıklarında, hiç
beklenmedik beşinci bir arkadaş daha kazanırlar. Dudist, kendisini
kurtaran bu dört iyi arkadaşa, istedikleri zaman kullanmak üzere
esrarengiz güçler armağan eder. 20 yıl sonra, bu dört adam, ayrı
ayrı hayatlar sürmektedir. Hepsinin bir sorunu vardır. Ellerindeki
güçler ise birer armağan olmaktan çıkıp, yük halini almıştır.
Benzersiz güçlere sahip olan bu dört insan, bu güçleri doğru dürüst
kullanamadıkları için sıradan insanlar durumuna düşmüşlerdir. Henry
(Thomas Jane) intiharın eşiğindeki bir psikiyatr, Jonesy (Damian
Lewis) trafik kazası geçirdikten sonra hayata bakış açısı değişen
bir akademisyen, Beaver (Jason Lee), karısından ayrıldıktan sonra
yaşama sevincini kaybetmiş bir marangoz, Pete (Timothy Olyphant)
ise alkol bağımlısı bir otomobil satıcısıdır. Dudist ve bu dört
arkadaşı bir arada tutan sembolik bir bağ vardır: Düş Kapanı...
Kuzey ormanlarındaki dağ evinde asılı duran bu kapan, yaşanabilecek
kâbusları önceden haber verecek ve bu dört arkadaşı devamlı bir
arada tutacaktır. Geleneksel geyik avı için dağ evinde yılda bir
kere toplanan dört arkadaş, biraz eğlenmeyi, yaşamak için biraz da
güç toplamayı amaçlamaktadır. Ama olaylar istedikleri gibi
gelişmez. Üzerlerine bir karabulut çökmüştür. Önce taşıdığı
hastalığın farkında olmayan bir avcı gelir eve. Onu, bir tipi ve
fırtına takip eder. Bu fırtına, içinde çok daha kötü güçler
barındırmaktadır. Dünya dışı bu güçler evdekilerin bir kısmını
etkisi altına alacak, sonuna kadar dayanabilenlere de unuttukları
güçlerini birleştirme imkanı kazandıracaktır. Bugün gösterime giren
‘Düş Kapanı / Dreamcatcher’ adlı film, korku romanları ustası
Stephen King’in bir eserinden sinemaya uyarlanmış. İki Oscar’lı
William Goldman’ın kaleminden çıkan senaryoyu, yönetmen ve yapımcı
Lawrence Kasdan beyazperdeye aktarmış. Romanlarından sinemaya
uyarlanan filmler hakkında pek konuşmayı sevmeyen King, ‘Düş
Kapanı’ için ‘Kitaplarımdan esinlenerek yapılan korku–gerilim tarzı
filmler arasında son 15 yılın en başarılı yapıtı.’ diyor. Düş
Kapanı, izleyicinin duygularını harekete geçiren, en derinde
bastırılan korkuları ortaya çıkarmaya yönelik, metaforlarla
(çağrışım) dolu bir film. Komedi, heyecan ve korku öğelerini iyi
kullanan yönetmen, özellikle efektler ve animasyonlarla dolu
filmde, karakterler üzerinden çözümlemelere gidiyor. Filmin, iki
bölüm halinde ele alındığını düşünürsek, ilk bölüm; korku
sahnelerinin ağırlıklı olduğu, özellikle korku filmi izlemeyi seven
sinemaseverleri tatmin edecek sahnelerle dolu. İkinci bölümde ise
dünyayı uzaylı yaratıklardan kurtarmaya çalışan bildik ‘ortadan
kaldırma’ sahneleri var. Bu bölümde ünlü aktör Morgan Freeman
ortaya çıkıyor. Albay Abraham Curtis rolündeki oyuncu, Mavi Birim
olarak bilinen çok gizli bir askeri gücün kumandanıdır. Birimin
amacı; tüm dünya dışı istilacıları ve bulaştıkları şeyi yok
etmektir. Freeman, 25 yıl saplantılı bir şekilde, uzaylı
yaratıkların peşinde koşmaktan yorulan kaçık bir komutanı
canlandırırken oldukça iyi bir performans ortaya koyuyor. Yönetmen
Kasdan, “Bu filmin en güzel yanlarından biri, kahkahalar attığınız
bir anda, heyecanlanabiliyor, aynı zamanda korkuyor ya da
üzülüyorsunuz.” diyor. Zaman