Kabus gibi bir senaryo
Abone olİstanbul depremini bekliyor. Bilimadamlarından bu kez kabus gibi bir senaryo geldi. Gerçekse İstanbul dümdüz olur.
İstanbul'da birden fazla deprem olabilir, hem de 7
büyüklüğünde!
Prof. Dr. Naci Görür Alman Karlsruhe Üniversitesi’nin senaryosu için “Bizim öngörümüz farklı ancak Almanların önerdiği gibi aynı anda İstanbul’da birden fazla 7 büyüklüğünde deprem olma olasılığı var” dedi.
Prof. Dr. Görür Haiti’deki deprem için de “İstanbul’daki deprem
ve sonrasındaki manzaralar Haiti’yi aratmaz” dedi.
Vatana'a göre; Marmara Denizi’ndeki faydan çıkan gaz çıkışını ve
fay hareketliliğini ölçen BOB projesinin Türkiye Başkanı, İstanbul
Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Naci Görür Haiti’deki depremin ardından Marmara’daki son durumu
değerlendirdi.
Prof. Dr. Görür şunları söyledi:
BÜYÜK BİR DEPREM OLACAK
1999 Gölcük (7.4) ve Düzce (7.2) depremleri Marmara
Denizi’nin altındaki litosferi anormal olarak gerdi, büyük miktarda
stres yükledi ve bir sonraki deprem için hedef haline getirdi.
Tarihsel deprem kayıtlarının incelenmesi, stres transferi hesapları
ve Kuzey Anadolu Fayı’nın bazı özellikleri belirli bir
zaman periyodu içerisinde bu bölgede büyük bir deprem olacağına
işaret ediyor. İTÜ olarak önümüzdeki günlerde Marmara’nın
tabanına Denizaltı Gözlem İstasyon Ağı kurma çalışmaları için
Hükümet yetkilileriyle görüşüp Devlet Planlama Teşkilatı’ndan
gerekli kaynak için proje vereceğiz.
SABİT DENİZALTI GÖZLEM İSTASYONLARI DEPREMİ ÖNCEDEN HABER
VERİR
Sabit Denizaltı gözlem istasyonu, deprem süreci arzın belirli
derinliklerinde fay düzlemleri içerisinde başlar ve buralarda
birikmiş olan tektonik enerjinin etkisiyle kayalarda belirgin
fiziksel ve kimyasal değişiklikler olur. Bu değişiklikler fay
düzlemlerini kullanarak deniz tabanına yükselmekte olan gaz ve su
gibi akışkanları da etkiler. İşte bu değişimleri sürekli ölçmek ve
izlemek suretiyle gelmekte olan depremler hakkında önceden bir
ipucu elde edilebilir.
7 BÜYÜKLÜĞÜNDE İKİ DEPREM
Bu çalışmada bizce yeni olan bir şey yok. Marmara tabanındaki fay
sisteminin kuzey kolu 2 parçalı. Bizim beklentimiz öncelikle
Tekirdağ çukurluğu ile Adalar arasında uzanan fay kolunun Orta
Marmara çukurluğuyla Adalar arasındaki kısmının kırılacağı yönünde.
Ancak Körfez ile Tekirdağ çukurluğu arasındaki tüm kuzey kolun tek
seferde veya iki parçasının da ayrı ayrı kırılma olasılığı var.
Almanların söylediği de Kuzey kolun iki ayrı depremle
kırılacağı şeklinde. 1766 yılındaki Marmara depreminde
2 ay arayla 7 büyüklüğünde iki ayrı deprem oldu. Ancak
Marmara üzerindeki en tehlikeli kol olan Kuzey Kolu 30 yıl
içerisinde kilitlenmiş olduğu için içinde biriktirdiği tektonik
enerjiyi bırakacaktır. Bu da 7.2 büyüklüğünde bir deprem
demektir.
HAİTİ'DEKİ MANZARAYI ARATMAZ
Beklenen Marmara depremi sırasında da elbette ciddi yıkıntı, can ve
mal kaybı olacaktır. Umarım ki Marmara Bölgesinin alt yapısı
Haiti’den daha iyidir. Ancak İstanbul’daki yapı stokunun çok
nitelikli olmayışı beni ürkütüyor. Yüzde 60’ı kaçak yapılaşma ya da
mühendislik hizmeti görmemiş İstanbul’daki büyük bir deprem
Haiti’deki manzaraları aratmaz.
1766 DEPREMLERİNİ BALKANLAR BİLE HİSSETTİ
İlki 22 Mayıs 1766 Perşembe sabahı ikincisi ise iki ay sonra
gerçekleşen 7.2 ve 7.6 büyüklüklerindeki büyük depremler
İstanbul‘da çok sayıda binayı yıktı, yaklaşık 5 bin kişi yaşamını
yitirdi. Depremin yol açtığı tsunami özellikle Boğaz kıyılarını ve
Mudanya Körfezi‘ni vurdu. Galata ve Haliç‘in karşı kıyıları sular
altında kaldı. Deprem İzmit’ten Tekirdağ’a kadar geniş bir alanda
etkili oldu. İstanbul’da Topkapı Sarayı, Fatih Sultan Mehmet Camii,
Yedikule, Eğrikapı , Edirnekapı, Galata, Pera , Kapalı Çarşı,
Ayasofya ve şehir surlarında ağır hasar meydana geldi. Deprem
Marmara’nın Doğusu’nu özellikle etkilediğinden İzmit ve
Karamürsel’de ağır hasarlar gözlenmiş, tsunami dalgaları limanları
kullanamayacak hale getirmişti. Marmara Denizi’ndeki küçük
adacıklar yarı yarıya sular altında kalmıştı. Deprem Bozcaada,
Selanik, İzmir ve Güney Balkanlarda da hissedilmişti.