Kaboğlu'nun bir suçu durduruldu
Abone olAnkara 28. Asliye Ceza Mahkemesi, İbrahim Kaboğlu Prof. Dr. Baskın Oran'ın, roporuyla ilgili olarak, bir suçun yargılanmalarını durdurdu.
Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi, eski İnsan Hakları Danışma
Kurulu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu ve alt komisyon başkanı
Prof. Dr. Baskın Oran'ın, Azınlıklar ve Kültürel Haklar Raporu ile
ilgili olarak, ''yargı organlarını alenen aşağılama'' suçu yönünden
yargılanmalarının durdurularak, bu suç yönünden Adalet
Bakanlığı'ndan izin alınmasına karar verdi. Prof. Dr. Kaboğlu ve
Prof. Dr. Oran'ın, ''halkı kin ve düşmanlığa tahrik'' suçundan
yargılanmaları ise devam ediyor. Azınlıklar ve Kültürel Haklar
Raporu ile ilgili Kaboğlu ve Oran'ın yargılanmasına bugün başlandı.
Ankara 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü
duruşmasına Kaboğlu ve Oran ile aralarında Ankara Barosu Başkanı
VedatAhsen Coşar'ın da bulunduğu çok sayıda avukatı katıldı.
Duruşmayı, Ankara'da görevli yabancı misyon temsilcileriyle çok
sayıda gazeteci de izliyor. Yer darlığı nedeniyle duruşmayı
izlemeye gelenlerin çoğu salona giremedi. AKYILDIZ VE YOKUŞ'UN
MÜDAHİLLİĞİNE RET Duruşmaya gelen Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı
Bircan Akyıldız, raporu, kamuoyuna açıklandığı sırada Kaboğlu'nun
elinden alarak yırtan Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin
Yokuş ve Toplumsal Düşünce Derneği Genel Başkanı Fethi Bolayır,
müdahillik talebinde bulundular. Yargıç Avni Mis, Cumhuriyet
Savcısı'nın da görüşü doğrultusunda, bu kişilerin suçtan doğrudan
zarar görmediklerini belirterek, müdahillik taleplerinin reddine
karar verdi. BİR SUÇ YÖNÜNDEN YARGILAMA DURDURULDU Daha sonra söz
alan Cumhuriyet Savcısı Muhittin Kaya, yeni Türk Ceza Kanunu'nun
(TCK) 301. maddesinde tanımlanan ''yargı organlarını alenen
aşağılama'' suçunun eski TCK'daki karşılığı olan 159. maddesinden
yargılama yapılabilmesi için Adalet Bakanlığı'nın izninin
gerektiğini ifade etti. İzin verilmemesi halinde sanıkların
yargılanamayacaklarına ve bu düzenlemenin sanıkların lehine sonuç
doğurabileceğine işaret eden Kaya, Ceza Muhakemesi Kanunu'nun (CMK)
223/8. maddesi uyarınca ''yargı organlarını alenen aşağılama'' suçu
yönünden yargılamanın durdurulmasını ve Adalet Bakanlığı'nın
genelgesi uyarınca izin için Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmesini
talep etti. SAVUNMA YAPMAK İSTEDİLER Daha sonra söz alan sanık
avukatlarından Oya Aydın, mahkemenin, TCK'nın 159. maddesi yönünden
sanıklar hakkında izin alınmadan açılan davanın iddianamesini iade
etmesi gerektiğini savundu. Mahkemenin, iddianameyi savcılığa iade
etmeyerek, Kaboğlu ve Oran'ı sanık olarak kabul ettiğini belirten
Aydın, bu aşamada Adalet Bakanlığı iznine gerek olmadığını, savunma
yapacaklarını söyledi. Avukat Bahri Belen de Kaboğlu ve Oran'ın
derhal beraatlerine karar verilmesi ihtimali bulunduğunu anlatarak,
mahkemenin, Cumhuriyet Savcısı'nın talebini savunmalardan sonra
değerlendirmesini istedi. Belen, müvekkillerinin üniversite öğretim
üyesi olduklarını ifade ederek, haklarında soruşturma ya da
yargılama yapılmasının YÖK Kanunu'na göre YÖK'ün iznine bağlı
olduğunu ileri sürdü. Avukat Sezgin Tanrıkulu ise mahkemenin,
''yargının bağımsızlığı'' ilkesi gereği Adalet Bakanlığı
genelgesine göre hareket etmemesi gerektiğini söyledi. Tanrıkulu,
genelgeye göre yargılamanın durmasına karar verilmesinin,
Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia etti. BAKANLIKTAN İZİN İSTENECEK
Yargıç Mis, suç tarihinin 2004 yılı olduğuna işaret ederek, ''yargı
organlarını alenen aşağılama'' suçunun yeni TCK'da 301, eski TCK'da
159. maddede düzenlendiğini kaydetti. Eski TCK'nın 159. maddesine
muhalefetten yargılama yapılabilmesinin, aynı yasanın 160.
maddesine göre Adalet Bakanlığı'nın izni şartına bağlandığını
anlatan Mis, ''yargı organlarını aşağılama'' suçu yönünden
yargılamanın durdurulmasına karar vererek, Adalet Bakanlığı izni
için dosyanın fezlekeyle Adalet Bakanlığı'na gönderilmesi amacıyla
Cumhuriyet Başsavcılığı'na verilmesine karar verdi. Mis, Kaboğlu ve
Oran'ın haklarındaki diğer suçlama olan ''halkı kin ve düşmanlığa
tahrik'' suçundan ise yargılamanın devamını kararlaştırdı. Kaboğlu
ve Oran'ın yeni TCK'nın 216. maddesinde düzenlenen ''halkı kin ve
düşmanlığa tahrik'' suçundan savunmalarına geçildi. Duruşmada,
dönemin İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeleri de tanıklık yapacak.
İddianamede, Kaboğlu ve Oran'ın, 1 yıl 6'şar aydan 5'er yıla kadar
hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor.