Kablosuz ağlardaki tehlike!
Abone olSiber alemin korkulu rüyası hackerlar yani sanal korsanların, hedeflerinde kimi zaman ünlü sanatçılar kimi zaman da vatandaşlar oluyor
Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı
Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz ve Yüksek Lisans öğrencisi Bilgisayar
Mühendisi Mert Can Kılıç, çok bilinen yöntemler olan basit seçilen
parolaların kırılması, virüslü mailler yöntemleriyle ele geçirmenin
yanı sıra kablosuz ağlara sızılarak düzenlenen “Aradaki adam
saldırısı” yöntemiyle şifrelerin ele geçirilebileceğine dikkat
çekerek, kullanıcıları “kablosuz ağların güvensizliği” konusunda
uyardı.
KABLOSUZ AĞLARA DİKKAT
Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü Başkanı
Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz ve Bilgisayar Mühendisi Mert Can Kılıç,
özellikle ünlülerin, müdavimi oldukları mekanları hedef seçen sanal
korsanların hedefi olmuş olabileceğini belirtti. Mert Can Kılıç,
herhangi bir kafeteryada oturan bir kişinin “güvenli” zannedip
parolasını girdiği bir kablosuz ağın bile güvensiz olabileceğini
kaydederek, “Sanal korsanlar tüm internet trafiğinin kendi
bilgisayarı üzerinden geçmesini sağlayabilir. Böylelikle korsanın
bilgisayarından geçtikten sonra, tüm bilgilerin birer kopyasını
alarak iletişimin kopmaması için asıl kablosuz ağa iletebilir. Bu
şekilde, kurban, hiçbir şeyin farkına varmadan online bankacılık
işlemlerini yapar, sosyal medya hesaplarını kullanır, ancak
genellikle kayıtlı olan kullanıcı adı ve şifreleriyle birlikte
kritik tüm bilgilerinin birer kopyasını kablosuz ağa sızan
saldırgana kaptırabilir” dedi.
TÜM DÜNYADA BİRİNCİ HEDEF ÜNLÜLER
Ünlülerin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de özellikle
mesajlarını daha geniş kitlelere iletmek isteyen sanal korsanların
bir numaralı hedefi olduğunun altını çizen Doç. Dr. Ahmet
Koltuksuz, bu kişilerin normal vatandaşlara göre daha fazla
güvenlik önlemlerine dikkat etmeleri gerektiğini söyledi.
Koltuksuz, “Bu tip saldırılarda, en temel güvenlik önlemi, parola,
kredi kartı numarası gibi değerli bilgileri https gibi şifrelenmiş
protokoller üzerinden göndermektir. Bu durumda hesaplar saldırganın
eline geçse dahi içerikleri, şifreleri görüntülenemez ve
değiştirilemez. Şifrelerinizi otomatik hatırlayan seçenekleri
tercih etmeyin, herkesin ulaşamayacağı, rakam, harf ve sembol
içeren parolaları tercih edin. Ayrıca, ortak kullanıma açık
kablosuz ağları kullanırken dikkatli olun. Şifreli ya da şifresiz
internetin kimin tarafından sunulduğuna emin olun ve
güvenebileceğiniz kablosuz ağları kullanın. Ya da GSM
operatörünüzün internet servisini tercih edin” diye
konuştu.
İNTERNET VE BİLGİSAYAR OKURYAZARLIĞI EĞİTİMİ
VERİLMELİ
Türkiye’nin siber saldırılar açısından hedef ülkeler arasında
yer aldığını vurgulayan Doç. Dr. Ahmet Koltuksuz, ilköğretim 4 ya
da 5. sınıftan itibaren ve 45-50 yaş üzeri kişilere internet
okuryazarlığı eğitimi verilmesi gerektiğini söyledi. Koltuksuz,
“Para gibi değerli varlıklarımızı korumayı çocuk yaşta öğreniriz.
Ancak sosyal medya hesabının da sayısal kimliği ve bir değer
varlığı olduğunu insanlarımızın kavraması lazım. Bu kimliğimizi de
koruyup kollama yükümlülüğünüz var. Artık bizim, ilkokul son
sınıftan itibaren internet ve bilgisayar okuryazarlığı eğitimi
vermemiz lazım. Nasıl kullanılır, etik değerler, kanunlar, şifre
seçilirken nelere dikkat edilmeli, teknik detaylar da öğretilmeli.
45-50 yaş üstünde de internet ve bilgisayar eğitimi yetersiz.
İnternet birden bu yaş grubunun karşısına çıktı, modern çağa ayak
uydurmakta zorlandılar. 50 yaş üzeri daha da büyük problem yaşıyor.
Bu yaş grubuna farkındalık eğitimi vermemiz lazım. Televizyon
programları, broşürler gibi yöntemlerle eğitmek lazım.”
dedi.
AVRUPA'DA BİRİNCİ, DÜNYADA ALTINCIYIZ
Küresel veri güvenliğinde çözüm sağlayıcı olan Trend
Micro’nun 2014 yılı ikinci çeyrek raporuna göre, Türkiye'deki
tehditlerin başında çevrimiçi bankacılığa olan siber saldırılar ön
plana çıkıyor. Avrupa'da bu alanda en fazla saldırıya uğrayan ülke
olan Türkiye, dünyada ise Japonya, ABD, Hindistan, Brezilya ve
Vietnam'ın ardından altıncı sırada bulunuyor. Ayrıca ülkemizdeki
birçok bilgisayar, son üç ayda “istenmeyen e-postalar göndererek
virüs yayan, bilgisayar ve sunuculara saldırarak suç işleyen
yazılım” olarak adlandırılan botnet ağına dahil oldu. Türkiye’de 1
milyon 873 bin botnet bağlantılı bilgisayar sayısıyla dünyada
dördüncü sırada yer alıyor.