Kabızlığın nedenleri nelerdir kabızlığı geçiren besinler!
Abone olHalk dilinde “kabızlık” olarak bilinen, tıp dünyasındaki adıyla “konstipasyon” genellikle geçici bir sorun olsa da, kronik bir hal de alabiliyor.
Hemen herkeste gelişebilen kabızlık uzun sürdüğünde ciddi bir
sorun haline gelebiliyor. Bunun nedeni ise kabızlık ve kabızlığın
yol açtığı komplikasyonların günlük yaşam kalitesini oldukça
bozmasının yanı sıra, basit yöntemlerle tedavi edilme şansı varken,
kalıcı yapısal değişikliklere neden olabilen operasyonlara
başvurmak zorunda kalınması.
Bu yüzden kabızlığı önlemek için altta yatan nedenleri erken tespit
etmek ve bu doğrultuda çözümler almak çok önemli. Kabızlık
denilince akla ilk olarak “posasız beslenme” ve
“yetersiz su tüketimi” geliyor. Oysa kabızlık
yaşanmasının sorumluları sadece bunlarla sınırlı değil. Acıbadem
Fulya Hastanesi Hemoroid ve Anorektal Hastalıklar ve
Gastroenteroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Özdal Ersoy, kabızlığa neden
olan etkenleri sıraladı, önemli önerilerde bulundu.
LİFSİZ BESLENME
Yediğimiz gıdalar ince bağırsağımızda sindirilip gerekli maddeler
kanımıza geçtikten sora, geriye kalan artıklar bol sulu bir formda,
ince bağırsağımızdan kalın bağırsağımıza geçiyor. Kalın
bağırsağımızın görevi de bu sulu dışkının makata doğru ilerlerken
suyunu geri emmek ve sonuçta 200-300 gramlık katı dışkı haline
getirmek. Gıdalarımızda yeterli lif alamazsak, kalın
bağırsağımızdan geri emilen su miktarı artıyor ve sonuçta geri
kalan dışkı çok katı ve sert oluyor. Bu nedenle kabızlığı önlemek
için en etkili yol, lifli besinleri sofranızdan eksik etmemek.
BİLİNÇSİZCE YAPILAN
DİYETLER
Fit ve ideal kiloda bir vücuda sahip olmak hemen herkesin hayali.
Bunun için de çoğumuz eş dost tavsiyesiyle gelişigüzel diyet
yaparak kilo vermeye çalışıyoruz. Yrd. Doç. Dr. Özdal Ersoy ancak
özellikle kilo vermek için uygulanan diyetlerin bilinçsizce
yapıldığı, örneğin alınan az miktardaki gıdalara yeterince yağ, lif
ve su takviyesi yapılmadığı takdirde, sert dışkıya bağlı olarak
kabızlık gelişebileceği uyarısında bulunuyor.
3. HAREKETSİZLİK
Kabızlığa neden olan etkenlerden biri de, hareketsiz bir yaşam
sürmek. Sindirim sistemimizde gün içinde birçok refleks olaylar
gerçekleşiyor. Bunlardan biri, hareket ettikçe bağırsağımızdaki
ilerletici ve çalkalayıcı hareketlerin otomatik olarak başlaması.
Bu nedenle gün içinde düzenli yürüyüş yapmaya özen gösterin.
4. YETERSİZ SU/SIVI
TÜKETİMİ
Yetersiz su tüketildiğinde ince bağırsaktan kalın bağırsağa geçen
dışkı daha sert kıvamlı hale geliyor. Bu sertçe dışkı suyunun
kalınbağırsakta geri emiliminin ardından sertliği iyice artıyor.
Yeterli miktarda su tüketildiğinde (kilo başına en az 30 ml.
Örneğin 60 kg bir birey için yaklaşık 1800-2000 ml gibi)
kalınbağırsağa geçiş yapan dışkı yeterince sulu hal alıyor. Bu
nedenle gün içinde bol bol su içmeniz çok önemli. Ayrıca çay (açık
–az demli olmak kaydıyla ), sulandırılmış ve içine şeker eklenmemiş
meyve kompostoları, erik suyu ve bitki çayları da önerilen sıvılar
arasında yer alıyor.
HAMİLELİK
“Hamilelik de kabızlık sorununa yol açabilen bir başka etken. “
diyen Yrd. Doç. Dr. Özdal Ersoy bu nedenleri şöyle sıralıyor:
“Daha öncesinde kabızlık yakınması yokken, yetersiz su
ve lif alımı, hareketlerin azalması, hamileliğin devamını sağlayan
kanda artmış progesteron hormonunun varlığı, özellikle son aylarda
bebek ile bağırsakların karın içinde yer kapmaca oynaması, kabızlık
yapabiliyor. Ayrıca büyüyen karın ile doğru ve sağlıklı ıkınmaların
yapılamaması ve hamilelik süresince alınması gerekli olan bazı
ilaçlar (demir, kalsiyum ve flor takviyeleri gibi) da kabızlık
nedeni olabiliyor. Hamilelikte oluşan kabızlıktan korunmak için lif
ve sıvı tüketimlerini yeterince artırmak, düzenli egzersiz/hareket
yapmak çok önemli.”
BAZI İLAÇLAR
Beslenme ile yaşam alışkanlıklarınıza dikkat ettiğiniz halde
kabızlık sorununuz devam ediyorsa altta yatan etken kullandığınız
ilaçlar olabilir. Çünkü demir, kalsiyum, spazm çözücüler, depresyon
ve bazı tansiyon ilaçları da kabızlık sorunu oluşturabiliyor. Bu
ilaçları kullanmak şart ise kabızlığın önlenmesi için ek olarak bu
ilaçlarla etkileşime girmeyen laksatifleri de hekiminiz önerdiği
takdirde kullanabilirsiniz.
UZUN SÜRELİ SEYAHATLER
Uzun süreli seyahatler vücudun beslenme, uyku, hareket ve dışkılama
düzenini bozabildiği için, kabızlığa neden olabiliyor. Bu gibi
seyahatlerde mümkün olduğunca hareketi ve su tüketimini daha da
artırmalı ve uygun laksatifler veya lif içeren takviye ilaçları
seyahat boyunca, öncesinden verilmiş uzman tavsiyesi doğrultusunda
kullanmalısınız.
DIŞKILAMA İHTİYACINI SÜREKLİ
ERTELEMEK
Kimi zaman mekandaki tuvaletin hijyenik olmaması, kimi zaman acil
yetişilmesi gereken yerler nedeniyle tuvalet yapma ihtiyacımızı
geciktiriyoruz. Ancak tuvalet yapma hissi geldiğinde, dışkılamak
yerine bu eylemi ertelemek refleksler yoluyla bağırsak
hareketlerini tersine çevirerek, dışkının bağırsağın son bölümü
olan rektumdam, daha yukarısına gitmesine ve tuvalete gitme
hissinin kaybolmasına neden oluyor. Bunun sonucunda da dışkının
kalın bağırsakta kalış süresi uzuyor, dışkıdan suyun geri emilimi
artıyor ve dışkı daha da sertleşiyor . “Sert dışkının
çıkartılabilmesi güç olduğu için de kabızlık gelişiyor.” uyarısında
bulunan Yrd. Doç. Özdal Ersoy şu bilgiyi veriyor:
“Dışkı bağırsakta bekledikçe, rektumun bir süre sonra
genişliği artıyor, duyarlılığı kayboluyor ve tuvalete gitme hissi
frekansı gittikçe azalıyor. Kabızlık sorunu oluşmaması için
dışkılama ihtiyacı 5-10 dakikadan fazla ertelenmemeli.
“
BU HASTALIKLAR DA KABIZLIK
YAPIYOR
Uzun süren kabızlıklar sonucunda anal fissür (makatta çatlak),
hemoroid (basur), makat bölgesinde gelişen bağırsak fıtıkları ve
makat sarkmaları gibi makat bölgesini ilgilendiren ve dışkılamayı
önleyebilen yapısal bozukluklar/hastalıklar da gelişebiliyor. Bu
durumların oluşması kabızlığı daha da tetikliyor. Kabızlığın devam
etmesi de bu hastalıkların şiddetinin artmasına yol açıyor. Bu
durum zamanla kısır döngü içine giriyor.
Diyabet, hipotiroidi, sinirleri tutan bazı nörolojik hastalıklar
(alzheimer, multiple skleroz gibi), kaza ya da operasyonlar sonrası
gelişmiş bel ve omurilik yaralanmaları, elektrolit dengesizlikleri
(kalsiyum, magnezyum, potasyum gibi) de kabızlık yapabiliyor. Tümör
veya kanser gibi nedenler de kabızlık yapabiliyor.