Internet Haber Mobil Uygulama
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Internet Haber mobil uygulamasını denediniz mi?
Gezi olayları sırasında Kabataş'ta saldırıya uğradığı iddia
edilen Zehra gelin ile ilgili tartışmalar bir süredir medyada
yeniden köpürtülüyor.
Konuyu dile getirenler, Zehra gelinin yalancı olduğunu ve onu haber
yapan gazetecilerin de bu yalana alet olduğunu söylüyor.
Meseleyi dillendirenler, hem Zehra gelinin, hem de onun
açıklamalarını haber yapan gazetecilerin dini değerler etrafında
toplumun çatıştırılmaya çalıştığını ileri sürerek yargılanmalarını
gerektiğini söylüyor.
Önce gazetecilik açısından şu sarsılmaz gerçeğin altını
çizeyim...
Gazeteciliğin evrensel kuralıdır. Bir insan kalabalık bir grubun
saldırısına uğradığını iddia ederek savcılığa suç duyurusunda
bulunuyor, Adli Tıp Kurumu'ndan kendisi ve bebeği hakkında
"Darp raporu" alıyor ve dava açıyorsa, bu dünyanın
her yerinde haber niteliği taşır.
Meseleyi bu yönüyle haber yapan gazetecilere yapılan linç
girişimini bu anlamda insafsızlık olarak değerlendiriyorum.
Bugüne dek bu konu bana her sorulduğunda, "Bu tür bir
saldırının yaşanmış olma ihtimalini kuvvetli görüyorum"
diyorum.
Çünkü o dönemde başı kapalı olan aile fertlerimden bazıları aynı
şiddette olmasa da benzer şekilde sözlü ve fiziki saldırılara
uğradı.
Ataşehir'de bulunan Deniz Gezmiş Parkı'nda oturan yakınlarımın
uğradığı saldırıyla ilgili hem polise, hem de Ataşehir Belediye
Başkanı Battal İlgezdi'ye ayrı ayrı şikayette bulunduk. Hadi Özışık
o tarihte bu konuyla ilgili bir yazı da yazdı.
Hatta yaşadığım daha feci bir şeyi ilk kez sizlerle
paylaşacağım.
O dönemde 13 yaşındaki oğlum okul çıkışı iki kişi tarafından
"Baban seni bekliyor" denilerek kaçırılmaya
çalışıldı. Beni ortalıkta göremeyince gitmeyen oğlumu sokak
ortasında döverek araca bindirmeye çalışan iki saldırgan, civardaki
esnafın oğlumu tanıması üzerine müdahale etmesiyle kurtarıldı.
O tarihlerde polise yaptığımız suç duyurusu sonucu o iki kişi
bulundu ve yargılanmaları devam ediyor.
İşte bu nedenlerden ötürü, "Bu tür bir saldırının yaşanmış
olma ihtimalini kuvvetli görüyorum" diyorum.
*****
Şunu kabul edelim ki bugüne kadar ortaya çıkan belge ve bilgiler,
bu olayın yaşanıp yaşanmadığı konusunda tartışan bizleri ikna
etmeye yetmiyor.
Ortada bir kamera görüntüsü var ama o kamera görüntüsünde kimin kim
olduğu belli olmuyor. Görüntülerin neresinin kesilip kırpıldığını
kimse bilmiyor. Bu nedenle hepimiz, servis ediliş şekli son derece
şüpheli kayıtlardan fazlasına ihtiyaç duyuyoruz.
Hükümetle cemaat arasındaki dershane tartışmasının tavan yaptığı
bir sırada ortaya çıkan mobese kamerası görüntülerinin cemaat
elinden çıktığını hemen hepimiz biliyoruz. Biliyoruz diyorum çünkü
o dönemde mobese kameraları hizmeti veren kurum cemaatin
"Sürat" isimli bir şirketi yapıyor. Civardaki tüm
mobese kamera kayıtlarının sırra kadem basması hepimizin zihnini
bulandırıyor.
Buna rağmen bir kesimin "Yalancı gelin Zehra"
meselesini köpürtmesini ve "Siz toplumun inançlı kesimini
sokağa çıkarıp çatıştırmaya çalıştınız" diyenlerin amacını
bir türlü anlamıyorum.
Beyana dayalı yapılan haberlerin dini değerler etrafında toplumun
çatışmaya sürükleme ihtimali var mıydı?
Velev ki vardı...
Peki ama bahsi edilen toplum birbiriyle çatıştı mı? Allah'ın bir
tek kulu "Vay siz bizim başörtülü bacımıza
saldırdınız" diyerek sokaklara çıktı mı? Bir tek kişinin
bu nedenden ötürü burnu kanadı mı?
Hayır!
Haydi tüm suçlamaları kabul edelim. Diyelim ki bu olay tümüyle
yalan. Diyelim ki bu meselede siz sonuna kadar haklısınız.
Peki bu meseleyi yeni bir çatışmaya zemin hazırlayacak şekilde
gündeme getiren gazetecilerin yalanlarına ne diyeceğiz?
Haydi beraber bir göz atalım da, topmulun tamamını birbirine
kırdırmaya çalışanlar kimlermiş bir görelim.
"Diren Türk Polisi. Hakkari askeri seninle"
şeklinde açılan pankartı, "Diren Gezi Parkı, Türk askeri
seninle" diyerek değiştirip gazetesine basan.
"Türk askeri, polise, sokaktan çekilme emri verdi.
Çekilmezseniz size müdahale edeceğiz dedi" şeklindeki
yalan twitleri internet sitelerinde kullanarak polisi ve askeri
çatıştırmaya çalışan kimdi?
Dünyanın dört bir yanında yaşanan olaylarda yaralananların
fotoğraflarını gazetelerine basıp, "Polis bu hale getirdi.
Toma böyle ezdi" diye manşet atanlar kimlerdi?
CHP'nin twitter sayfasından yayınlanan "Polis
göstericilerin üzerine asitli su püskürttü" yalanını,
üçüncü derece yanık vakasıyla hastaneye gelen bir vatandaşın
resmiyle süsleyen siz değil miydiniz?
CHP'li kadını çarşafa sokarak "Müftünün karısı AKP'ye
isyan etti" diyerek gazete ve televizyonlarınızda
saatlerce gösteren siz değil miydiniz?
"Polis Ethem Sarısülük'ün cenazesinde hem acılı aileye hem
de tabuta tayzikli su sıktı" diyerek PKK'lı cenazesinde
çekilen bir fotoğrafı kullanan... bir gemide yaşanan pervane
kazasını, "Panzer göstericiyi böyle parçaladı"
diyerek haberleştiren kimdi?
"Polis tomalardan asitli su sıkıyor",
"polis köpeğe bile biber gazı sıktı" diyen,
Avrasya Maratonu'nda çekilmiş bir kareyi, "Göstericiler
boğaz köprüsünden böyle geçti" diyerek basan, "48
Saat daha direnirseniz hükümet düşecek" diyerek milleti
gaza galeyana getiren siz değil miydiniz?
İzmir'deki gezi olayları sırasında, ayrı yaşadığı eşiyle barışmak
için, sivil polislerin kendisini kaçırıp ormanlık alanda işkence
yaptığını öne süren ancak cep telefonu sinyalleri incelendiğinde
yalan söylediği ortaya çıkan adamı sayfalarınızda boy boy gösteren
siz değil miydiniz?
Halk Tv'de katıldığı canlı yayında Ankara'da Aylin isimli bir genç
kızın panzerin altında kalarak hayatını kaybettiğini öne süren
CHP'li Adnan Keskin'in bu iftirasını gün boyu internet
sitelerinizde ve televizyonlarınızda döndüren siz değil
miydiniz?
Madem yalan haber yapanları konuşuyoruz, o zaman isim isim
söyleyeyim.
Erdoğan'ın mitingini izlemek üzere Kazlıçeşme istikametine giden
araçlara "geçiş üstünlüğü" sağlandığı yalanını
atan Ceyda Karan'ı lanetlediniz mi?
Oğlu Bodrum'da güneşlenirken, "Oğlum Gezi Parkı'nda
kayboldu. İstanbul Valisi oğluma ne yaptın" diyerek yalan
yazan Can Dündar'a tek kelime ettiniz mi?
Twitter’dan İngilizce olarak, “Yardım edin, dünyaya
duyurun, İstanbul yanıyor, polis herkesi öldürüyor” diye
yazan Hürriyet yazarı Alphan provokatörlük yapmadı mı?
CNN İnternational'ın, "40 kadar hükümet karşıtı göstericiye
bir helikopter ile saldırıyorlar.Yardım edin, evlerinizden
çıkın" yalanını sosyal medya üzerinden duyuran aşağılık
yazarları nerede yazıyordu?
Yazmaya devam etsem günler, sayfalar yetmez.
Tekzip metinleri dışında yazdıklarınızın neredeyse tamamı yalanken,
yalandan bu kadar şikayetçi olmanız beni hasta ediyor!
Bakire beyazları giyinmek iffetsizleri namuslu yapmıyor. 40 kocayla
evlenip, toplumu bakire olduğuna inandırmaya çalışan iffetsiz
kadınlar gibisiniz.
Önce siz yukarıda alt alta sıraladığım yalanlarınızdan,
provokatörlügünüzden dolayı özür dileyin, sonra Zehra gelin
haberini yapanlar özür dilesin?
Olur mu?