K-Pop yeniden gündemde! Gençler için ne tür tehlikeler var?
Abone olİstanbul'da 3 genç kızın K-Pop hayranlığı ile evden kaçarak Kore'ye gitmek istedikleri iddia edilmişti. Gözler tekrardan K-Pop tehlikesine çevrildi. K-Pop ne tür tehlikeler barındırıyor?
Güney Kore'den dünyaya yayılan K-pop çılgınlığı özellikle Z
kuşağı ile Y kuşağını açık hedef haline getirdi. Gençler arasında
hızlıca yayılan ve ‘örnek' alınan bu gruplar tarzları, yaklaşımları
ve imajlarıyla birçok sorunu da beraberinde getiriyor.
Güney Kore'den çıkan K-pop çılgınlığı tüm dünyada devam ediyor. Özellikle Kore dizileri, K-Pop ve BTS çılgınlığı gençlerimizi teslim almış durumda. 12-18 yaş aralığındaki çocukları etkisi altına alan bu akım büyük tehlikeleri de beraberinde getiriyor.
Grup arka planını gizleyerek gençler ve çocuklarda sahte bir mükemmeliyetçilik algısı ile 'yetersizlik' duygusuna sebep oluyor. Son olarak üç kızın evden kaçmasıyla yeniden gündeme gelen 'Kore hayranlığı'nı değerlendiren Uzman Psikolog Ramazan Şimşek çocukları ve gençleri bekleyen tehlikeleri Star gazetesine değerlendirdi.
Uzman Psikolog Şimşek, Güney Kore'den yayılan ve 'K-Pop' olarak adlandırılan müzik gruplarının imaj ve yaşam tarzlarının oluşturduğu akımlarla ilgili ebeveynleri uyararak, "Aslında bu durum her zaman görülen, sadece şekil ve tarz değiştiren sosyolojik ve psikolojik bir olgudur. Yerel düzeyde olan bu olgu kitle iletişim kanallarının artmasıyla beraber global bir ölçeğe yansıdı. 70'li yılların başından beri artık global ölçekte etkilemeye başladı" şeklinde konuştu.
Müzik grupları devasa bir ekonomi
Şimşek, "Son 20 yılda ise sosyal medya kullanımıyla beraber tüketici sayısında inanılmaz bir artış oldu. Tüketici diyorum çünkü bu müzik grupları artık devasa bir ekonomi haline geldi! Peki, bu bahsettiğimiz olgu nedir? Ergenlik dönemindeki kimlik arayışının popüler olan kişi ya da gruplara angaje ve katekte olması. Popüler olan bir bütünün parçası olması isteği. Ergende olan şey aslında basittir; Popüler kişi, grup ya da akıma ait ne kadar bilgi, kıyafet, müzik, parça, davranış kalıbına sahipse kendini o kadar o gruba ait hisseder. Şimdi gelelim tehlikeli kısma. Bu durumda popüler olanın 'zararlı olan' eğilimlerini, ürünlerini, davranış kalıplarını da alırsınız. İyi kötü diye ayırmazsınız." İfadelerini kullandı.
Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'deki gençler arasında da büyük ilgiyle takip edilen, davranışları örnek alınan bu grup üyelerinin imaj ve davranışlarının 'cinsiyetsizliğe' yönlendirdiğine işaret eden uzmanlar, ailelerin dikkatli olması konusunda uyarılarda bulundu.
Cinsiyetsizlik öneriliyor
Gençlerin ergenlik dönemlerinde bir kimlik karmaşası yaşadığını anlatan uzmanlar, gençlerin bu kimlik kaosu içinde ilgi duyduğu kimlikle özdeşim kurmaya çalıştığını kaydetti.
"Ben bu durumun tamamen yeni nesile pazarlanan bir trend olduğu kanısındayım" diyen Şimşek, "Evet, son 20 yıldır yükselerek gelen ve K-pop ile zirve yapan 'biseksüellik pazarı'! Kişinin cinsel yönelimini bu şekilde belirleyemezsiniz ama onlara sunarsınız, özendirirsiniz, denetirsiniz. Bu bile onlar açısından büyük gelir kapısıdır. PARA'dır. Şu an gençler arasında öyle olmasa da 'biseksüel' olduğunu ifade etmesi 'popüler, ilgi çekici, farklılık' hissettiren bir hal aldı" dedi.
Z ve Y kuşağı açık hedef
Özellikle 'internetin içine doğan' Z kuşağı ile Y kuşağı bu konuda savunmasız hale geliyor. Doğru yönlendirilmeyen ve denetlenmeyen çocuklar suiistimale açık birer hedef haline geliyor. Popüler olan 'alt kültür' haline geliyor.
Ailelerin gerekli denetimi sağlaması gerektiğinin altını çizen Uzman Psikolog Şimşek, şu uyarılarda bulundu;
İlk başta küçüklükten itibaren doğru ve sağlıklı bir şekilde verilmesi gereken değerler eğitimidir. Binanın temeli gibi düşünün. Değerler sağlamsa birey, genç savrulmaz. Bir diğeri ise ebeveynin çocukla olan ilişkisinde gizlidir. Ne kadar güvenli, etkili ilişki o kadar az savrulma demektir. Ne kadar kopuk, sorunlu ilişki o kadar çok savrulma demektir. Bağların kuvvetli olsun ki çabuk kopmasın. Sıkı sıkıya bağlanın çocuklarla.