Joe Biden 36 yıl boyunca böyle şey görmedi
Abone olCumhuriyetçi senatörler Başkan Obama'ya rağmen İran'a açık mektup yazınca ortalık fena karıştı.
ABD Senatosu'ndan İran'a açık mektup geldi. 47 Cumhuriyetçi Senatör, İran'ın liderlerine nükleer anlaşmada Senato'nun onayı gerektiğini ve Obama'nın 2 yıllık görev süresi kaldığını hatırlatarak, "Sonraki başkan yürürlükten kaldırabilir" dedi.
Başkan Obama ve İran'dan mektuba tepki geldi. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden, senatörleri "Senato'da hizmet verdiğim 36 yıl boyunca, Senatörlerin, bırakın uzun suredir düşman olan bir ülkeye, doğrudan başka bir ülkeye bile, Başkan'ın kendileriyle anlamlı bir anlaşmaya varacak anayasal yetkisinin olmadığına dair tavsiyede bulunduğu bir mektup yazdıkları örneğine daha önce hiç rastlamadım" sözleriyle eleştirdi.
"İran'ın Liderlerine Açık Mektup" ismini taşıyan bildiride, Amerika'nın anayasal sistemi hatırlatıldı. Uluslararası anlaşmaları Amerikan Başkanının müzakere etmesine rağmen, Kongrenin onayına sunulması gerektiğinin altı çizildi.
Kongre onaylamadığı sürece Amerikan yönetimiyle varılacak muhtemel bir nükleer anlaşmanın ömrünün, Başkan Barack Obama'nın iktidarıyla sınırlı kalabileceği uyarısında bulunmuştu.
Başkan Obama'nın görev süresinin dolmasına 2 yıl kaldığını hatırlatan Cumhuriyetçi Senatörler, Obama'nın aksine kendilerinin kalıcı olduğunu vurguladı.
Senatörler mektupta, Obama'nın 2017 yılının Ocak ayında görev süresinin sona ereceğine ancak Kongre'de görev yapan senatörlerin görev süresinin sınırsız olduğuna ve bazı senatörlerin de on yıllarca görev yapabildiğine dikkati çekerek, "Bir sonraki başkan, bu türden bir anlaşmayı tek kalemde yürürlükten kaldırabilir ve gelecekteki yasama yıllarında da Kongre, dilediği zaman anlaşmanın şartlarını değiştirebilir" ifadesini kullanmıştı.
Senatörler, bu bilgi ışığında Tahran'ın müzakereleri ciddi olarak yeniden düşünmesi gerektiğini ifade etti. Mektuba hem İran hem de ABD'den tepki gecikmedi.
OBAMA: SIK RASTLANMAYAN KOALİSYON
Abd Başkanı Obama, mektubu "ironik" bulduğunu belirtti, İran'ın muhafazakarlarını hatırlatarak "Sık rastlanmayan bir koalisyon" yorumunu yaptı.
ABD'NİN 200 YILLIK GEÇMİŞİ HİÇE SAYILDI
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden da mektubun, "hassas bir uluslararası müzakerenin yürütüldüğü ortamda görevindeki bir Başkan'ın kuyusunu kazma amaçlı yazıldığını" belirten Biden, mektubun "anayasal ders kisvesi altında, ABD'nin iki yüzyıllık yönetim şeklini hiçe saydığını ve Demokrat olsun Cumhuriyetçi olsun gelecekteki tüm ABD başkanlarının, ABD adına başka ülkelerle müzakere edebilme kapasitesinin altını oyma tehdidi oluşturduğunu" ifade etti. Biden, açıklamasına şöyle devam etti:
"Onurlu insanlar politikalar üzerinde farkı düşünebilirler ama bu (mektup), Amerika'yı daha güvenli ve güçlü kılmanın yolu değil. Amerika'nın dünya genelindeki etkisi, taahhütlerini onurlandırma yeteneğine bağlıdır. Bunlardan, uluslararası anlaşmalarla yapılan bazıları Kongre tarafından onaylandı. Ancak, bu mektubun sahiplerinin de bilmesi gerektiği gibi, uluslararası taahhütlerimizin büyük çoğunluğu Kongre'nin onayına ihtiyaç olmayan yürürlükte. Bu, İran ile ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ve Almanya anlaşmaya vardığında da geçerli olmalıdır. Bu konuda birçok benzer vaka var. Geçenlerde, Suriye'den kimyasal silahların çıkarılmasına dair ABD-Rusya Çerçeve anlaşması bu konuda sadece bir örnek".
Bunun yanında tarihi vakalardan örnekler veren Biden, Çin'in tanınması, İran ile rehine krizinin çözülmesi ve Vietnam Savaşı'nın sona ermesi gibi konuların Kongre'nin onayına başvurulmadan yapıldığına işaret ederek, bu tür düzenlemelerin Kongre ve başkanlar değişse bile ABD'nin kredibilitesi ve küresel liderliğini sürdürmesini sağladığını bildirdi.
36 YIL SENATODAYDIM BÖYLE ŞEY GÖRMEDİM
Mektubun, ABD Kongresi'nin kurum olarak itibarını zedelediğini belirten Biden, şunları kaydetti:
"Senato'da hizmet verdiğim 36 yıl boyunca, Senatörlerin, bırakın uzun suredir düşman olan bir ülkeye, doğrudan başka bir ülkeye bile, Başkan'ın kendileriyle anlamlı bir anlaşmaya varacak anayasal yetkisinin olmadığına dair tavsiyede bulunduğu bir mektup yazdıkları örneğine daha önce hiç rastlamadım. Bu mektup, hem dost hem düşmana, Başkomutanımızın Amerika'nın taahhütlerini yerine getiremeyeceğine dair çok yanlış bir sinyal gönderiyor. Bu mesaj, yanlış olduğu kadar tehlikeli de".
Biden, İran'ın nükleer faaliyetlerine yönelik mükemmel bir çözüm olmadığını ama bu ülkenin nükleer programına önemli ve doğrulanabilir sınırlamalar getiren diplomatik çözümün en iyi şans olduğunu ifade ederek, açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Ama bu mektup, İranlı liderleri, ABD ile bu tür bir anlaşmaya varmama yönünde ikna amacı taşıyor. Bu mektubun yazarı, Obama'nın İran ile diplomatik müzakerelerini sona erdirmek için her türlü eylem arayışında olduğunu açıkça gösteriyor. Ama ne tür bir son? Eğer müzakereler Kongre'nin müdahiliyeti yüzünden bozulursa, suçlanacak ABD olacak. Şu anda dondurulmuş olan İran'ın nükleer programı yeniden başlayacak. Bırakın yeni yaptırım getirmeyi, sadece mevcut yaptırımları uygulamada bile uluslararası isteksizlik bulacağız. Diplomasi ve artan baskı olmadan da güçlerimizin IŞİD ile mücadele ettiği bir sırada, (bu konuda) askeri güce başvurma ihtimali giderek artacak."
Biden, "özellikle de hala diplomasi devam ederken, barışçıl bir çözümü mahvetmenin tehlikeli bir hata olacağını" bildirdi.
İran: "Netenyahu gibi her anlaşmaya karşılar"
İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de mektubu "propaganda manevrası" olarak niteledi. Mektubun yasal bir değeri olmadığını belirten Zarif, mektubun, ABD'deki baskı gruplarının muhtemel bir anlaşmaya karşı endişelerinin göstergesi olduğunu söyledi. Zarif, "Henüz bir anlaşmaya varılmamışken, ABD'deki baskı gruplarının muhtemel anlaşmaya karşı endişelenmesi ve anormal davranışlara yönelmesi ilginç. Bu onların, (İsrail Başbakanı Binyamin) Netanyahu gibi her türlü anlaşmaya karşı olduklarını ortaya koyuyor" değerlendirmesinde bulundu.