Jet Fadıl'dan cezaevinde kantin isyanı!

Fadıl Akgündüz ile kız kardeşi, eniştesi ve yeğeninin Bayrampaşa'daki Caprice Gold ile Maldivler'deki Caprice Maldivler adlı gayrimenkul projelerinde, devre mülk satışı yapılan 349 kişinin dolandırıldığı iddiasıyla yargılanmasına devam edildi. Bir müştekilerin, "Cehennemde cayır cayır yanacaksın" şeklinde tepki göstermesi üzerine Akgündüz de "Hakkımı helal etmiyorum" dedi.

İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, tutuklu yargılanan Akgündüz ve yeğeni Mehmet Salih Obut ile tutuksuz yargılanan kız kardeşi Avniye Obut ve eniştesi İbrahim Obut katıldı. Duruşmada, 50'yi aşkın müşteki ile tarafların avukatları katıldı.

Duruşmada söz alan sanık Akgündüz, bir önceki celsede dinlenen müştekilerin sözleşmeye konu hususları dile getirdiğini ancak dolandırıcılık eyleminden bahsetmediklerini ifade ederek, "Cezaevinde tutuklu olan benim, kendimi anlatmak istiyorum. Burada muğlak olan konunun netleşmesini istiyorum. Derneğe üye olan 350 müştekiden, 15'i alacak davası açmış. Neden tamamı tarafından alacak davası açılmadığı yönünde kuşkularımız vardır." dedi.

'BURADA BİR KASIT VAR'

Sanık Akgündüz, 191 gündür tutuklu olduğunu ve icra müdürlüğü tarafından kantin hesabına haciz geldiğini iddia ederek, şunları söyledi:

"Silivri cezaevi'nde kantin hesabımı kullanamıyorum. Şu anda içme suyu alamıyorum. Yakında elektriğim de kesilecek. İlaç alamıyorum. Kantinden kendi ihtiyaçlarımı da alamıyorum. Avukatıma faks çekemiyorum. Cezaevindeki hayatım bloke edilmiş durumda. 3 günde 4 kilo verdim, 191 günde toplam 17 kilo vermişim. Cezaevinden icra müdürlüğüne yazı yazdık. Silivri'de 10 bin tutuklu bulunuyor. Türkiye tarihinde böyle bir şey olmamış. Burada da bir kasıt var. Artık ölüme mi götürülmek isteniyorum? Çünkü ben zor şartlarda yaşıyorum. Bu derneği organize eden 350 kişiden 15'i alacak davası açtı. 350 kişinin neden tarafıma alacak davası açmadığının araştırılmasını istiyorum. Bizim de kuşkularımız var. Yine Maldivler Projesiyle ilgili yatırımcıların zararının ödenmesi yüzde 68'e ulaşmıştır. Cezaevinde olmam projenin bitmesini engellemektedir. Şirketin mal varlığı ve yapılan yatırım göz önüne alındığında şikayete konu zararın çok cüzi olduğu görülecektir."

Bu arada Akgündüz'ün bazı beyanlarına müştekiler tepki gösterdi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Karayıldız, müştekileri konuşmamaları konusunda uyardı.

Duruşmada dinlenilen müştekilerden bir kısmı evlerini satarak ya da takas ederek girdikleri projelerden devre mülk alamadıklarını, bir kısmı da yapılan sözleşmeden sonra kısa bir müddet kira aldıklarını daha sonra kesildiğini belirterek, sanıklardan şikayetçi olduklarını ve davaya katılma talebinde bulundu. Ayrıca müştekilerden bir kısmının ifade verdikleri sırada ağladıkları görüldü. Tutuklu sanıkların avukatları da tutukluluğun tedbir oluşu göz önüne alınarak tahliyelerine karar verilmesini talep etti.

'HAKKIMI HELAL ETMİYORUM'

Mahkeme heyeti, mevcut delil durumu, dosyadaki raporlar, adli kontrol hükümlerinin bu aşamada yetersiz kalacağı, delillerin karartılması ve kaçma şüphesini göz önüne alarak sanıklar Akgündüz ve Salih Obut'un tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Davaya katılma talebinde bulunan müştekilerin, suçtan zarar görme ihtimaline karşı davaya katılma taleplerinin kabulüne karar veren heyet, bir sonraki celsede, ifadesi alınmayan diğer müştekilerin çağrılmasına karar verdi.

Heyet, bu dava ile birleşen dosyanın sanıkları Mehmet Fatih Obut ve Nurdan Atağan'ın bir sonraki duruşmaya çağrılmasına karar vererek, duruşmayı 2 Eylül'e erteledi. Ara karar verildikten sonra müştekiler ile Fadıl Akgündüz arasında tartışma çıktı. Müştekilerin "Cehennemde cayır cayır yanacaksın" şeklinde tepki göstermesi üzerine Akgündüz de "Hakkımı helal etmiyorum" dedi. Müştekilerin de Akgündüz'ün bu sözlerine tepki göstermesi üzerine güvenlik görevlileri duruşma salonunu boşalttı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunca, Caprice Gold Bayrampaşa ön ödemeli devre mülk ve Caprice Gold Maldivler ön ödemeli devre tatil projeleri kapsamında 349 kişiden para toplandığı ancak sözleşme hükümlerinin yerine getirilmediği belirtiliyor. Her iki projenin de tamamlanmadığı, müşterilerin mağdur edildiği ve paralarının geri ödenmediği ifade edilen iddianamede, sanıkların 349 müştekiye yönelik “nitelikli dolandırıcılık” suçundan 698 yıldan 2 bin 443'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor.