’Jest değil Vefa’
Abone olDiyarbakır’daki gazetecilerle iftar yemeğinde buluşan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulun...
Diyarbakır’daki gazetecilerle iftar yemeğinde buluşan Gıda,
Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, gündeme ilişkin
değerlendirmelerde bulundu. Diyarbakır Valisi Mustafa Cahit
Kıraç’ın da katıldığı iftar yemeğinde Bakan Eker gazetecilerle
yaptığı sohbette, geçtiğimiz günlerde Bingöl’de Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafından 26 Temmuz tarihinde Şırnak’ta açılışı
yapılacak havaalanına, geçtiğimiz yıl vefat eden Şerafettin
Elçi’nin isminin verileceğinin açıklanmasını değerlendirdi.
’’JEST DEĞİL VEFA’’
Bakan Eker, Şerafettin Elçi’nin isminin verilmesinin bir jest
olarak değil, bir vefa olarak görülmesi gerektiğini söyledi.
Elçi’nin önemli bir şahsiyet olduğunu anlatan Bakan Eker, “Rahmetli
Şerafettin Elçi, bölgede uzun yıllar siyaset yapmış ve en son KADEP
Genel Başkanı’ydı. Bölgede sevilen, sayılan biriydi. 12 Eylül
öncesinde 1978 yılında Bayındırlık Bakanlığı yaptı. Bakanlık
yaptığı dönemde; ’bu ülkede Kürtler vardır ve ben de Kürdüm’ dedi.
Bu cümle o dönemde çok büyük bir yankı oluşturmuştu. Elçi, bu sözü
söyledikten sonra çok eleştirildi. Daha sonra 12 Eylül darbesi
yaşandı. O dönemde yargılanarak 3 yıla aşkın cezaevinde kaldı.
Mahkumiyetine neden olan maddenin ne olduğunu bilmiyorum. Ama
yaygın bir kanaat var, bakanlık yaptığı dönemde söylediği sözlerle
ilişkili olduğu düşüncesidir. Her açıdan bu toplumda saygıdeğer
biriydi. Vefat ettiğinde milletvekiliydi. Tedavi gördüğü esnada
hastanede kendisini ziyaret etmiştim. Vefatı çok büyük bir kayıp
oldu. Çok büyük acılar yaşamış biri. Önemli mücadeleler vermiş bir
devlet adamıydı.
’’BAŞBAKANIMIZIN TAKDİRİYDİ’’
Şerafettin Elçi’nin adının Şırnak’ta yapılan havaalanına verilmesi,
Sayın Başbakanımızın takdiriydi. Biz de bu konuda kendisine destek
verdik. Bu konuyu daha önce Sayın Başbakanımızla görüştük, kendisi
önceki gün bunu kamuoyuna duyurdu. Bu ismin verilmesinin bir jest
olsun diye verilmesi kanaatinde değilim. Bir kadirşinasın, bir
vefanın, önemli bir devlet adamı ve bölgede de sevilen bir insanın
o ilde yapılan yatırıma isminin verilmesi şekliyle değerlendirmek
lazım. Tıpkı Turgut Özal’ın isminin önemli yerlere verildiği gibi
değerlendirmek gerekiyor” dedi.
(İHA)