Jeremy Zilar'dan blogculara tavsiyeler

New York Times blog uzmanı Jeremy Zilar, internette önemli yer tutan kişisel blog sayfalarına ilişkin, ''Bir blog hakkında çok önemli olan ve okuyucuların yüzde 90'ının dikkatini çeken şey, yazının içeriği ve nasıl yazıldığıdır'' dedi.

Medya Derneğinin katkılarıyla İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Cep Sineması'nda düzenlenen ''Yeni Medya Araçları ve Dijital Devrim'' başlıklı konferansa katılan Zilar, blogların gittikçe yükselen önemine dikkati çekti.

Blogların nelerden oluştuğunu ve bloglara ulaşım yollarını anlatan Zilar, bloglara ulaşım konusunda e-maillerin ve sosyal paylaşım ağlarının etkili ve doğrudan bloğun ana sayfasına girilme olasılığının yüzde 23 olduğunu söyledi.

Zilar, blog ana sayfasına doğrudan ulaşanların genelde blog yazarının dostları, akrabaları veya yakınları olduğunu dile getirerek, bunlara ek olarak sadık okuyucuların da blog sayfalarına doğrudan ulaştığını aktardı.

Bu ulaşım şekillerinin yanı sıra diğer bloglarda yer alan linkler sayesinde ve ihtiyaç duyulan bir yazının okunması amacıyla bloglara girildiğini kaydeden Zilar, şöyle devam etti:

''Bir blog hakkında çok önemli olan ve okuyucuların yüzde 90'ının dikkatini çeken şey, yazının içeriği ve nasıl yazılmış olduğudur. Eğer bir blog oluşturmaya niyetliyseniz, blogunuzun ne olduğuna dair bir manifesto yazmanız gerekir. Öncelikle blogu neden oluşturduğunuzu ve hedeflerinizi ilk olarak yazmalısınız. Blogun ismi de çok önemli. Blogun ismi, manifestosu ile içeriği uyuşmalıdır. Blog ismi çok zekice olmasa da sorun değildir ancak blog içeriğiyle mutlaka uyuşmalıdır. Blog içeriği zengin olursa sıradan bir isimle bile başarılı olabilirsiniz.''

Daha sonra bazı bloglardan örnek veren Zilar, New York'taki bir blogdan bahsederken şunları söyledi:

''Mesela (Mammoth) isimli blogdan bahsedelim. Bu blog mimari ve çevre ile ilgili oluşturulan bir blog. Zamanla çevrede ne tür değişiklikler olduğu anlatılıyor blogda. Çok güzel yazıyorlar. Ben de bu blogun takipçilerinden birisiyim. Kendi konuları hakkında başka linkler veriyorlar. Yazdığınız konuyla gerçekten ilgileniyorsanız bu çok önemli, çünkü çevreyle ilgili yaklaşık 60 link yer alıyor. Bu noktada blogu tam bir altın madeni olarak görüyorum. Çevre olayları hakkında başıma gelen bir olay var. New York'ta 5 yıl önce şehirde arı yetiştirilmek isteniyor ancak yasak. Arı yetiştirmek isteyenler bir blog oluşturuyor ve bu yasağı nasıl aşabileceklerini konuşuyor. Bu blogları oluşturarak birbirlerine linkler vererek, bağlantılar oluşturarak arı yetiştiriciliğiyle ilgili çok sayıda insana ulaştılar. Sonuçta bahsedilen yasa New York'ta kaldırıldı. İşte blogların böyle bir etkisi var.''

Konferansa, İstanbul Üniversitesi İletişim Dekanı Prof. Dr. Aydemir Okay, Medya Derneği Genel Sekreteri Deniz Ergürel ve çok sayıda akademisyen ile öğrenci katıldı.