Hollywood’ın başarılı isimlerinden Jennifer Lawrence, InStyle dergisine konuştu. Birçok ünlünün aksine, sosyal medya hesabı bulunmayan oyuncu, “Sebepsiz yere kendimi orada göstermek istemem” dedi. Stilinizi hangi sözlerle tanımlarsınız? Davasını henüz kazanmış, 90’lı yılların seks işçisi... Yani 90’ların biraz androjen ama asil stilini beğeniyorum. İkisini karıştırmayı seviyorum. Ömrümün çoğunu dış görünüşümün nasıl olduğu hakkında endişelenmeden geçirdiğim için şanslıyım. - Ne zaman makyaj yapmaya başladınız? Ortaokuldayken bu durum eğlenceli bir hal almaya başladı. Donmuş dudaklar ve parlayan farlar sürerdim. Eyeliner’a izin verilmiyordu, bu nedenle rimeli bol kullanıyordum. Tıpkı rakunlar gibi görünüyordum! Bu modayı geri getireceğim. - Saçınızla ilgili şimdiye dek yaptığınız en çılgın şey neydi? Katıldığım bir gezide, saçımı kesmiştim. Sonra okula gittiğimde etrafa bir sessizlik çöktü. Hayatımın en kötü saç kesimiydi. Ama bugün de hâlâ kafamı kazıtmayı, zaman zaman aklımdan geçiriyorum. - Cilt bakımı için neler yapıyorsunuz? Aslında gerçekten kuru bir cildim var, bu nedenle gündüzleri de gece kremi kullanıyorum. Ayrıca cildimi güneşten koruyorum. - Kendinizi ne zaman güzel hissedersiniz? En disiplinli olduğum an,kendimi en güzel hissettiğim andır. Mesela eğer gerçekten isteyerek spora gidiyorsam... Salonda koşuyorsam, hem güzel hem de güçlü hissediyorum. - Toplumun dayattığı güzellik standartlarına karşı ciddi bir duruşunuz var. Bununla nasıl başa çıkıyorsunuz? Dürüstlüğü seviyorum. Eğer 20 kilo eksiğiniz varsa ve sürekli pizza yemekten bahsediyorsanız, bu durum, insanların kendileri hakkında kötü düşünmelerine yol açar. Özel bir davete katılacaksam, elbiselere sığabilmek için normalden biraz daha farklı besleniyorum ve bunu söylemekten de çekinmiyorum. Güzel görünmek istediğiniz için makyaj yapıyorsanız, bunda bir problem yok. Sorun, bunu bir başkası için yapıyor olmanız... - Bu yüzden mi sosyal medyadan uzak duruyorsunuz? Sosyal medyada varım ama röntgenci gibiyim; sadece izliyorum ve yorum yapmıyorum. Pek çok insan, bu platformlara fazlasıyla önem veriyor ve her konuda fikirleri var. Ortalık tepkiden geçilmiyor. Gerekli olmadığı sürece tüm bunları hayatıma almıyorum. Sebepsiz yere kendimi orada göstermek istemem. Eğer bir şeylerinde tanıtımını yapıyorsam ya da beni delirten bir şeyler yoksa, sesimi duyamazsınız. - Yaş aldıkça kendinize daha çok güveniyor musunuz? Evet. Kendi üzerimde daha fazla kontrol sahibi olmaya başlıyorum. Aklıma ne gelirse, söyleme eğiliminde olduğumun farkına varıyorum. Bu nedenle dışarı çıktığımda kendi kişisel antrenörüm olup, kendi kendime ‘Bunu söyleme’ diyorum. Kardeşlerinden çok çekmiş! Jennifer Lawrence, çocukken iki erkek kardeşinin kendisine sürekli “Çirkin” dediğini belirtti. Buna hem üzülen hem de kızan oyuncu annesine gidip, “Ben çirkin miyim?” diye sorduğunda aldığı cevabın şu olduğunu belirtti: “Böyle şeyleri kafana takma!” - Şimdiye dek hayatınızda öğrendiğiniz en önemli ders nedir? Yaşlandıkça, her şey daha da güzelleşiyor. Basitleş-tirmeyi öğreniyorsunuz ve olaylar anlaşılması kolay bir hale geliyor. Fiziksel olaraksa, kötüleşiyor.