Japon Yer Bilimci şaşkına döndü: Böylesini tecrübe etmedim!
Abone olJaponya Kagawa Üniversitesi'nde görevli Yer Bilimci Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda aynı günde 2 büyük depremin yaşanmasının kendisini de şaşırttığını belirterek, "Aynı günde olan bu kadar 2 büyük depremi daha önce hiç tecrübe etmedim." dedi.
Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki ikiz depremleri
değerlendiren Japonya Kagawa Üniversitesi’nde görevli Yer Bilimci
Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda, "Japonya'da buna benzer 2016
yılında Kumamoto’da oldu. 6.6 büyüklüğünde bir deprem oldu, 2 gün
sonra 7.3 büyüklüğünde başka bir deprem oldu ve hasar yarattı,
fakat Kahramanmaraş depremleri kadar büyük değildi” dedi.
Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) bünyesinde bulunan Marmara Afetlerle Baş Edebilir Yapılar İçin Uygulama ve Araştırma Merkezi'nde yapılan, Kahramanmaraş merkezli depremlerin değerlendirildiği toplantıya GTÜ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hacı Ali Mantar başkanlık etti. Toplantıya akademisyenler katılırken, olası depremler için alınabilecek önlemler konuşuldu.
"Aynı gün böylesini daha önce hiç tecrübe etmedim"
Japonya’daki Kagawa Üniversitesi’nde görevli Yer Bilimci Prof. Dr. Yoshiyuki Kaneda, aynı günde 2 büyük depremin yaşanmasının kendisini de şaşırttığını ifade ederek, "Aynı günde olan bu kadar 2 büyük depremi daha önce hiç tecrübe etmedim, bilmiyorum. Japonya’da buna benzer 2016 yılında Kumamoto'da oldu. 6.6 büyüklüğünde bir deprem oldu, 2 gün sonra 7.3 büyüklüğünde başka bir deprem oldu ve hasar yarattı, fakat Kahramanmaraş depremleri kadar büyük değildi. Daha önce hiç böylesini ben de görmemiştim. 1854’te Nankai’de bir deprem oluştu deniz tabanında. 30-32 saat sonra ikinci bir deprem de meydana geldi ve çok büyük bir tsunami yarattı. Benim bildiğim ardışık 2 deprem bunlar" dedi.
‘Geçmişte yaşanan büyük depremlerden dersler çıkardık’
Japonya’da geçmişte meydana gelen depremlerden dersler çıkararak önemli tedbirler aldıklarını anlatan Kaneda, "Hem Türkiye hem Japonya, iki ülke de afetlere açık ülkeler ve çok sıklıkla depremler yaşanıyor. Fakat biz Japonya’da geçmişte yaşanan büyük depremlerden dersler çıkardık. Özellikle 1995 yılında olan Kobe depreminde, hemen hemen bütün binalar Kobe’de yıkılmıştı. 2011 Tohoku depremi ve tsunamisinde çok büyük hasar aldık. Fakat biz burada nelerin yanlış olduğunu gördük. Özellikle depreme dayanıklı binalar ve izolatörlü binaların yapılmasının önemini anladık. Bunları uygulamaya soktuk. Bence en önemli şey, çıkarılan derslerden sonra gerekli olan şeylerin uygulanması" diye konuştu.
‘Mesleki yeterlilik sigortası şart’
Türkiye’de mühendislerin bina yapabilmesi için çeşitli
yetkinliklere tabi tutulmasının önemli olduğunu anlatan GTÜ
Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr.
Bülent Akbaş da şöyle konuştu:
"Mühendislik uygulamaları ve müteahhitlik hizmetleri problemli. İki aşamalı bir çözüm mümkün. Bütün bu yanlışlıkları çok kısa bir sürede ivedilikle çözebiliriz. Türkiye’de bizim diğer bütün medeni ve ileri ülkelerde uygulandığı gibi yetkin mühendislik anlayışı getirmemiz lazım. Sadece 4 senelik üniversite bitiren arkadaşlarımıza hiçbir şekilde imza yetkisi vermememiz lazım. Bunlar belirli sınavlar geçirdikten sonra, belirli bir tecrübede kazandıktan sonra imza yetkisi almalılar. Mesleki vurgulama sigortası getirmemiz lazım. Gerek mühendis, gerek proje kontrolü yapan firmalar, gerekse müteahhitlik hizmeti veren firmalar mutlaka ve mutlaka mesleki yeterlilik sigortası yapmak zorundalar. Sigorta işini devreye soktuğunuz anda bir sürü hata kendiliğinden kesilecektir. Hatay’da gördük, aynı müteahhit bir sürü bina yapmış ve hepsi yıkıldı. Böyle bir insana mesleki yeterlilik sigortası soracak olursak, bu kişinin bundan sonra hiçbir şekilde inşaat yapma durumu olmaz. Çünkü hiçbir firma bu kişiyi sigortalamaz. Bir anda bu kişiler kendiliğinden inşaat işinden çekilmek zorunda kalır. Aynı durum mühendisler için de geçerli. Dolayısıyla mutlaka ve mutlaka mesleki sigortayı getirmemiz ve yetkin mühendisliği devreye sokmamız lazım"