Jandarma 'JİTEM'i böyle kabul etti
Abone olFaili meçhul cinayetlerde adı geçen JİTEM, kurucusunun öldürülmesi olayında varlığı jandarma tarafından kabul edildi.
Doğu ve Güneydoğu’da işlenen faili meçhul cinayetlerde
adı gündeme gelen ancak hakkında açılan davalarda varlığı hep
reddedilen JİTEM’in, bizzat kurucularından olan Binbaşı Cem
Ersever’in 1993 yılında öldürülmesi olayında varlığının kabul
edildiği belirlendi.
Cinayet dosyasında Ersever’in öldürülme şeklinden de yola çıkılarak
JİTEM’deki eski göreviyle bağlantılı olarak öldürüldüğü ifade
edildi. Jandarma tarafından hazırlanan ancak halen
aydınlatılamadığı için kapatılamayan cinayet dosyasında Ersever’den
'JİTEM Grup Komutanlığından emekli Binbaşı' diye
bahsedildiği ortaya çıktı.
JİTEM’in kurucularından olan Binbaşı Cem Ersever’in geçtiğimiz
günlerde 17 yıl önce öldürülmesine ilişkin cinayet fotoğraflarının
yayınlanmasının ardından bu kez de Ersever cinayeti dosyasında
JİTEM’in varlığına ilişkin yeni ipuçları ortaya çıktı.
Ergenekon'un tutuksuz sanıklarından Arif Doğan’ın
"JİTEM’i ben kurdum. 10 bin kişilik çekirdek kadro
var." açıklamalarının ardından kamuoyunda JİTEM’in varlığı
tekrar tartışılmaya başlandı. Yaşanan bu tartışmalar sırasında Arif
Doğan gibi JİTEM’in kurucularından sayılan Cem Ersever’in cinayet
dosyasında kendisinden "JİTEM Grup Komutanlığı’ndan emekli binbaşı
Ahmet Cem Ersever" diye bahsedildiği görüldü. Söz konusu dosyada
ayrıca o yıllarda Ersever cinayetinin faili meçhul kalmaması ve
aydınlatılması için ‘dar kapsamlı bir araştırma yapıldığı’ ileri
sürüldü.
JİTEM'in rutin dışı faaliyetlerini kamuoyuyla paylaşacağı ifade
edilen Cem Ersever 24 Ekim 1993'de Ankara'ya geldikten sonra
kaybolmuştu. Ersever her yerde aranırken önce arkadaşı Neval Boz'un
cesedi Ankara’nın ilçesi Çamlıdere'de, bir gün sonra JİTEM
itirafçısı Murat Demir'in cesedi yine Ankara’nın başka bir ilçesi
Polatlı'da bulunmuştu. Ersever’in cesedi ise 4 Kasım 1993'te de
Elmadağ'da bulunmuştu. Kim yada kimler tarafından öldürüldüğü sır
olarak kalan Ersever'in başkentteki evinde tuttuğu JİTEM arşivi de
kaybolmuştu.
Bugüne kadar açılan faili meçhul cinayetlere ilişkin davalarda
JİTEM’in varlığı hep reddedilmişti. Ergenekon davalarının
başlamasıyla birlikte mahkemenin böyle bir yapının ordu içinde olup
olmadığı yönünde Genelkurmay ve Jandarma Genel Komutanlığı’na
başvurusu üzerine söz konusu kurumlar, resmi olarak, 'JİTEM yoktur'
diyerek yanıt vermişlerdi. Mahkemeye gönderilen cevapta JİTEM’in
sadece alt birimlerde isim olarak kullanıldığı zaman zaman da bu
birimlerce 'JİT' olarak da isimlendirildiğini beyan etmişlerdi.
4 Kasım 1993 yılında cesedi Ankara’nın Elmadağ ilçesi Lalabel
Gökpınar mevkiinde kireç dökülen bir arazide bulunan JİTEM
kurucularından Binbaşı Ersever cinayetine ilişkin o dönemin Elmadağ
İlçe Jandarma Komutanlığı ve Ankara İl Jandarma Komutanlığı
arasında yapılan yazışmalarda "JİTEM’’in varlığı açıkça kabul
ediliyor. Jandarmanın hazırladığı faili meçhul cinayet dosyasında
'JİTEM Grup Komutanlığı'ndan emekli binbaşı Ahmet Cem
Ersever, eski göreviyle bağlantılı olarak elleri bağlı, ağzında
bez, yüz kısmı bezle örtülü vaziyette, tabanca ile yakın mesafeden
kafasının sağ tarafından iki kurşunla öldürülmüştür."
deniliyor.
ERSEVER CİNAYETİNE DAR KAPSAMLI ARAŞTIRMA
Halen kapatılamayan Ersever cinayet dosyasında o yıllarda arka
arkaya işlenen üç cinayetinde aynı dosyada yer verilmesine rağmen
Türkiye geneli bir balistik araştırma yapılmadığı iddia edildi.
Ersever’in cesedini gören 1961 doğumlu Enver Çakmak isimli işçinin
4 Kasım 1993 günü saat 18.00’de jandarmaya haber vermesinin
ardından oluşturulmaya başlanan cinayet dosyasında, Ersever’in
yanında bulunan Çamlıdere’de öldürülen Neval Boz ile Polatlı’da
cesedi bulunan Murat Demir'in cinayet dosyalarına birbiriyle
bağlantılı olduğu gerekçesiyle aynı faili meçhul cinayet dosyasında
yer aldılar. Olayın ardından Ersever’in başına isabet eden MKE
yapımı 9 mm çapındaki mermilerin kovanları Jandarma’da kriminal
laboratuvarında faili meçhuller arşivi bulunmadığı için Emniyete
ait Merkez Kriminal Polis Laboratuvarına gönderilmiş.
Ankara dahilinde işlenen faili meçhul cinayetlerle
karşılaştırılması istenen kovanların, yapılan karşılaştırılmasında
başka cinayetlerle bağlantısı bulunmadığı tespit edilmiş. Ankara
dahilinde yapılan bu araştırmada 1992-1995 yıllarında işlenen faili
meçhul cinayetlerin bölgesi olarak ifade edilen Batı’da Kocaeli,
Sapanca, Düzce üçgeni ile Doğu’da Mardin, Batman, Diyarbakır
üçgenindeki olaylarla karşılaştırılmasının yapılmadığı iddia
ediliyor. Ersever’in dosyasında mermilerin balistik incelemesine
ilişkin şu bilgilere yer veriliyor: "Olayda kullanılan 9 mm çapında
parabellum tipi mermi kovanları (jandarmada faili meçhul arşivi
oluşmadığından) Ankara ili dahilinde meydana gelen Merkez Kriminal
Polis Laboratuvarı arşivine intikal etmiş faili meçhul olaylara ait
suç konusu mermilerin karşılaştırılmasında başka olaylara ilişkisi
bulunmamıştır." Cinayet dosyasında ayrıca, cinayet mahallinin
krokisine de geniş yer verildiği görüldü.