İzmir'in seçmen profili...

İzmirli seçmenin, ''futbol takımı tutar gibi parti tutmadığı, konjonktüre ve adaylara göre karar verdiği'' kaydedildi. İzmir'deki üniversitelerin bilim kadrolarıyla işadamlarından oluşan Uluslararası Stratejik Araştırma ve Danışma Merkezi'nin, ''28 Mart 2004 seçim sürecinde İzmir Seçmeninin Sosyolojik Profili ve Davranış Örüntüsü'' konulu araştırmasına göre, İzmirli seçmen, partiden çok (yüzde 48), adaya (yüzde 52) oy veriyor. Merkezin Araştırma Koordinatörü Dokuz Eylül Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. İbrahim Armağan, araştırma sonuçlarına ilişkin AA'ya yaptığı açıklamada, olaylara, gelişmelere karşı duyarlı ve bilinçli olarak niteledikleri İzmirli seçmenin, tepkisini kolaylıkla sandığa yansıtabildiğini bildirdi. Prof. Dr. Armağan, şunları kaydetti: ''İzmirli seçmen, futbol takımı tutar gibi parti tutmayan, konjonktüre ve adaylara göre yerel seçimlerde karar verebilen bir seçmendir. Demokrasinin sağ-sol alternatifini iyi değerlendirebilmekte, özellikle büyükşehir için kimi zaman sağ, kimi zaman sol adaylara yönelebilmektedir. Buna 1983'de Burhan Özfatura (ANAP), 1989'da Yüksel Çakmur (CHP), 1994'te Burhan Özfatura (DYP) ve 1999'da Ahmet Piriştina (CHP) örnektir. İzmirli seçmen, genel yapısıyla demokrat, sosyal demokrat olmasına karşın her seçimde sosyal demokrat adayları birinci yapma gibi bir alışkanlığa sahip değildir. Marjinal partilerden çok merkez partilere oy veren bir seçmendir.'' İDEOLOJİK FARKLILIKLAR Katı bir ideolojik tutum ve davranış görüntüsü içinde olmadığını belirttiği İzmirli seçmenin yaklaşık yüzde 40'lık oranla parti değiştirebildiğini ifade eden Prof. Dr. Armağan, ''Bu durum bir anlamda siyasal partilerin ideolojik farklılıklarının belirgin olmamasına bağlanabileceği gibi, bir ölçüde de partilerimizin partileşme sürecine bağlıdır. Partilerimiz toplum gereksinimlerine yanıt veremedikleri için seçmenin güvenini yeterince kazanamamış profil çizmektedir'' dedi. ''LİDER KARİZMASINDAN ETKİLENİR'' Prof. Dr. Armağan, araştırma sonuçlarına göre, özellikle liderin karizmasından ve medyatikliğinden önemli ölçüde etkilendiğine inanılan İzmirli seçmenin önemli kesiminin, kararını son 10 hatta 3 gün içinde kesinleştirdiğini söyledi. Kentin göçle oluşan sosyokültürel dokusuna bağlı olarak varoş seçmeninin, alt kimliklerine göre blok halinde oy verme eğilimi gösterdiklerini kaydeden Prof. Dr. Armağan, seçimde, alt kimlik gruplarının belirgin ayrışma eğilimi gösterdiklerini de belirtti. Prof. Dr. Armağan, ''Örneğin göçmen oylar, yığınsal olarak parti ayırımı gözetmeksizin adayların olduğu partilere yönelmektedir. Bu durum, kentte henüz alt kimlikler arasında tam bir entegrasyonun olmadığının ve feodal dayanışmanın varlığını sürdürdüğünün göstergesidir'' dedi.