İzmir'den 252 suç dosyası çıktı!
Abone olİzmir operasyonunda, işçi polislerin odalardaki lambalara yerleştirdikleri kameralarla yolsuzluğu tespit ettiği belirlendi!
İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne önceki gün yapılan
yolsuzluk operasyonunun ayrıntıları netleşiyor. 'KÖRFEZ K' adı
verilen operasyonun perde arkasında, 5 yıllık Sayıştay incelemesi
ile 39 suç duyurusu ve açılmış davalar var. Soruşturmanın
ayrıntılarından bir diğeri ise belediyeyi işçi kılığına giren
polislerin izlemeye alması.
205 şüphelinin yer aldığı soruşturmada, rüşvet, dolandırıcılık ve ihaleye fesat karıştırmak da dahil olmak üzere 252 suç tespit edildi. Belediyeden yapılan usulsüz harcamalar da belirlendi. Bunlar arasında, İşçi Partisi ve Aydınlık Dergisi'ne yardım dikkat çekiyor.
Ayrıca Ergenekon iddianamesinde de zikredilen ve son öğrenci eylemlerinin organizasyonuyla gündeme gelen Türkiye Gençlik Birliği (TGB) de belediye kasasından finanse edilmiş.
Özel yetkili cumhuriyet savcıları Fatih Genç, Ahmet Türkoğlu, Ali Çelik ve Birol Çengil'in yaklaşık bir yıldır sürdürdüğü araştırma, teknik takip sonucu, önceki gün sabah saatlerinde düğmeye basılmıştı. Zaman'ın haberine göre, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Mali Suçlar Büro Amirliği ekipleri, Büyükşehir Belediyesi'nin yanı sıra Karabağlar ilçe belediyesi ve Aydın Kuşadası Belediyesi'ne baskın düzenlemişti. Savcılık soruşturmasında, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı, ona bağlı 12 şirket, Karabağlar ve Kuşadası belediyelerinde aktif, Urla, Gaziemir, Bayraklı, Bornova, Turgutreis, Konak ve Silivri belediyelerinde de münferit eylemler tespit edildi.
SORUŞTURMAYA ADI KARIŞANLAR
Bazı görevliler, ihaleye fesat karıştırmak ve kişisel menfaat temin etmekle suçlanıyor. Operasyonda, Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 135 ve 140. maddeler kapsamında uygulanan tedbirlerle birlikte, Sayıştay'ca düzenlenen rapor etkili oldu. Savcılık soruşturmasında, dönemin Genel Sekreteri Sait Ersu Hızır, Genel Sekreter Vekili Pervin Şenel Genç, genel sekreter yardımcıları Serpil Baran, Erhan Bey ve Ferda Eser, 5 daire başkanı, 15 belediye şirketi müdürü ile yardımcısı, 10 şube müdürü, 47 kamu görevlisi, 123 firma yetkilisi ve çalışanlarının da aralarında bulunduğu toplam 205 şüpheli bulunuyor. Şüphelilerin, 16 örgüt eylemi, 85 ihaleye fesat karıştırma, 18 edimin ifasına fesat karıştırma, 17 nitelikli dolandırıcılık ve resmi evrakta sahtekârlık, 8 irtikâp, 1 rüşvet, 38 görevi kötüye kullanma, 3 tehdit, 3 bilirkişilik görevini suistimal ve 63 adet de diğer suçlara karıştıkları tespit edildi. Bunun yanında konuyla ilgili 2 gizli tanık ifadesi, 2 ihbar mektubu ve 5'i emniyete, 34'ü savcılıklara yansımış toplam 39 dava bulunuyor.
KOCAOĞLU: YOLSUZLUK VARSA HESABINI VERİRİM
Operasyonun İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'na uzayabileceği iddia ediliyor. Başkanın en son yerel seçimler öncesinde seçim bürosuna gönderilen kumanyaları belediye harcaması gibi göstererek tahsil ettiği ve bunu da belediye şirketi olan Grand Plaza'ya fatura ettiği ileri sürülüyor. Dün Konak Meydanı'nda toplanan kalabalığa seslenen Kocaoğlu, "Eğer bu belediyede bir şey varsa, yolsuzluk, hukuksuzluk varsa onun hesabını ben vereceğim. Benim mesai arkadaşlarımı bıraksınlar, bu belediyenin hesabını bana sorsunlar" dedi.
Öte yandan, operasyon yapılan belediyelerdeki aramalar,
halen devam ediyor. Çeşitli belgelere el koyan ve bilgisayarlarda
kopyalama yapan ekipler, çalışmalarını sürdürüyor. Bu arada,
gözaltına alınanlardan 10'u dün serbest bırakıldı. Halen 34 kişi
gözaltında. Biri yurtdışında olduğu bildirilen iki kişinin de
arandığı belirtildi.
İŞÇİ KILIĞINDAKİ POLİSLER İZLEMİŞ
İzmir'de 44 kişinin gözaltına alındığı Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik ihale yolsuzluğu operasyonunun verilerinin, işçi olarak işe başlayan polislerce binanın lamabalara yerleştirilen kameralarla elde edildiği öğrenildi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi ve bağlı şirketlerine 700 polis tarafından düzenlenen operasyonun ayrıntıları da ortaya çıkmaya başladı.
Soruşturmanın, Sayıştay raporu doğrultusunda, İzmir'de bir dönem Güzelbahçe, Alaçatı, Ayrancılar ve Buca belediyelerine yönelik operasyonların da iddianamelerine imza atan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Mehmet Sait Demiröz tarafından başlatıldığı öğrenildi.
Demiröz'ün, mart ayında Yargıtay üyeliğine seçilmesi nedeniyle dosyayı diğer 4 özel yetkili savcının devraldığı ve operasyonun bu nedenle geciktiği bildirildi. Soruşturma sürecinde İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne işçi gibi giren polislerin, hem aramaların yapılacağı yerleri tek tek belirlediği, hem de şüphelilerin bulunduğu yerlere izleme ve dinlemeye yönelik cihazlar yerleştirdiği belirtildi. Elektrik prizleri ve kalorifer petekleri gibi yerlere yerleştirildiği iddia edilen kameralarla şüphelilerin saniye saniye görüntülendiği öğrenildi.
Operasyonun başlangıcında, ekiplere birer kapalı zarf verildi ve talimat gelmeden zarfları açmaları yasaklandı. Talimatla birlikte ekipler zarfı açıp gözaltına alacağı ve arama yapacağı isim ve adresi öğrendi. Polislere verilen arama emrinde aranacak yerler ve gözaltına alınacak kişilerin odaları kapı numarasından penceredeki jaluzinin rengine kadar tarif edildi.
Şüphelilerin telefon görüşmelerinde, 'para' yerine bir şifre olarak 'çıkma' sözünü kullandığı iddia edildi. İzmir polisinin bilgisayarların hard diskleri kopyalama işlemleri dün sabah saatlerine kadar sürdü. Arama sonrasında birçok bilgisayar kasası ile belgelere el konuldu.
MOTİVASYON TOPLANTISI YAPTILDI
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun belediyenin üst düzey personeliyle ''motivasyon toplantısı'' yaptığı bildirildi.
Belediyeden yapılan yazılı açıklamaya göre, Genel Müdürler, genel sekreter yardımcıları, daire başkanları ve müdürleriyle bir araya gelen Kocaoğlu, ''sıkıntıyı, üzüntüyü ve kederi ancak daha çok çalışarak aşabileceklerini'' kaydetti.
Kocaoğlu, açıklamasında şöyle dedi:
''Birbirimize sarılarak, kol kola girerek, dayanışma içinde çözebileceğiz. Başka türlü çözüm yolu yoktur. 7 yıldır birçok darboğazı, dar günleri aştık. Bunları da aşacağız. Biz doğruyuz ve bu doğru yolda yürüdüğümüz müddetçe hedefe ulaşacağız. Birbirimize inanacağız, güveneceğiz. Güveni ve inancı sağladıktan sonra, başaramayacağımız hiçbir konu yoktur. Bu sıkıntıyı, üzüntüyü ve kederi ancak çalışarak aşabileceğiz. Birbirimize sarılarak, kol kola girerek, dayanışma içinde çözebileceğiz. Başka türlü çözüm yolu yoktur. Eğer bir yılgınlığa, bir bezginliğe, bir adamsendeciliğe kapılırsak, o zaman biz İzmirli hemşehrilerimizin verdiği görevi layıkıyla yapamamış oluruz.''