AA muhabirine konuşan Engin Turhan, nakliyat işleriyle uğraşan bir ailenin üçüncü kuşağını temsil ettiğini ve koleksiyon yapmaya şirketlerindeki eski kamyon ve çekicileri toplayarak başladığını söyledi. Engin Turhan, klasik araçları, bir evin bahçesi gibi çok farklı yerlerde bulabildiklerini belirtti.Koleksiyon için seçtiği araçların başta restorasyondan geçirildiğini anlatan Turhan, bunun çok maliyetli ve özen gerektiren bir süreç olduğunu ve en az bir yıl sürdüğünü dile getirdi.Restorasyon işlemini yapabilen çok az sayıda ustanın bulunduğuna işaret eden Turhan, hazırını almak yerine kıyıda köşede kalmış eski araçları, ilk imal edildiği haline getirerek koleksiyona katmanın çok daha önemli ve sabır isteyen bir iş olduğunu vurguladı. "Araçların hemen hepsi işler durumda" Turhan, koleksiyonunda 1945 ile 1985 yılları arasında üretilmiş 30 otomobil, 6 kamyon, 2 kamyonet, 8 traktör 26 motosiklet ve 1 triportör olmak üzere 73 araç bulunduğunu kaydetti. Engin Turhan, araçların hemen hepsinin çalıştığını, işler durumda olduğunu aktardı. Otomobilde Mercedes, motosiklette ise BMW markalı araçlara ağırlık verdiğini dile getiren Turhan, koleksiyonundaki parçaların hiçbirini satmadığını söyledi. Koleksiyondaki en sevdiği otomobilin, sınırlı üretilen 1968 model kırmızı Mercedes Pagoda olduğunu belirten Turhan, bu otomobili kullanmayı çok keyifli bulduğunu dile getirdi.Turhan, elindeki en değerli klasik otomobilin ise 1956 model siyah Mercedes Adenauer olduğunu, koleksiyondaki araçların toplam değerinin yaklaşık 2 milyon avro tuttuğunu ifade etti."Klasik araçlar çok daha karakteristik" Klasik ve modern otomobiller arasında büyük farklar bulunduğuna işaret eden Turhan, "Klasik araçlar çok daha karakteristik ve teknik detayları çok daha iyi çalışılmış." dedi.Koleksiyonundaki otomobillerle bazı hafta sonları trafiğe çıktığı aktaran Turhan, insanların kırmızı ışıklarda araçlarından inerek otomobilin önünde fotoğraf çektirdiğini, bunun kendisini çok memnun ettiğini söyledi.Turhan, iki çocuğunun da kendisiyle aynı meraka sahip olduğunu anlatarak, "Hem işlerini bizim gibi öğreniyor hem de bu işteki meraklarını yavaş yavaş tatmin ederek, onlar da bu yolda ilerliyor." diye konuştu.Engin Turhan, iş yerindeki hangarda tuttuğu ve yalnızca yakın çevresiyle paylaştığı koleksiyonunu bir müzede sergilemek istediğini, bunun için ilgili birimlerine başvurduğunu sözlerine ekledi.