İzmir'de kan donduran görüntü! Kocasının gözlerini oymaya çalıştı dehşeti yaşattı
İZMİR'de Yıldırım Çavildak, Belaruslu eşi Olga Monich’in iki kızını da alarak Belarus’a kaçırdığını öne sürdü. Eşinin kendisini sürekli darp ettiğini belirten baba, darp anlarından birini cep telefonu kamerasına kaydetti.
İzmirli Yıldırım Çavildak (44), Belaruslu eşi Olga Monich’in
(41) 7 ve 5 yaşlarındaki iki kızını yanına alarak ülkesi Belarus’a
kaçtığını iddia etti. Eşinin alkol sorunu olduğunu ve kendisini
sürekli darp ettiğini belirten Çavildak, darp edildiği anları kayda
da aldı. Eşinin parmaklarını gözlerine sokmaya çalıştığı ve üzerine
saldırdığı anları videoya çeken baba Çavildak, kızlarını görebilmek
için hukuk mücadelesi başlattı.
2007 yılında çalışmak için Belarus’a gittiğini, 2012 yılında da ilk
eşinden bir oğlu bulunan Olga Monich ile tanıştığını söyleyen
Çavildak, “Eşim, bir önceki eşinden olan oğlu ile birlikte 2013’te
Belarus’tan Türkiye’ye geldi ve İstanbul’da evlendik. Eşimin oğlu o
zamanlar 2 yaşındaydı. Bir süre İstanbul’da yaşadık. Eşim, oğlunu
babasıyla görüştürmek için belli aralıklarla Belarus’a gidiyordu.
Bu duruma hiçbir zaman karışmadım. Bu sırada eşimle Yasemen (7) ve
Sofia (5) adlarında iki kızımız oldu. Ardından
İstanbul’dan İzmir’e taşındık." ifadelerini kullandı.
"Eşim, eski eşiyle anlaştı"
Çavildak sözlerinin devamında "Eşimin ilk eşi, oğlunun Türkleştiği
ve Rusçayı unuttuğu gerekçesiyle sorun çıkarmaya başladı. Bu
sebeple eşim oğlunu babasına göstermiyordu. Bu yüzden de oğlanın
babası Belarus’ta eşime velayet davası açtı. Davayı kazandıktan
sonra da buraya gelerek suç duyurusunda bulundu. Eşim, karara
rağmen oğlunu babasına teslim etmeyince bu kez de Türkiye’de bir
velayet davası ile karşı karşıya kaldı. Eşim Türkiye Cumhuriyeti
vatandaşı değildi. Ayrıca alkol sorunu vardı. Davayı kaybedeceğini
anladığından olsa gerek ilk eşiyle anlaşıp hem ikisinden olan
oğullarını hem de iki kızımı alıp Belarus’a kaçtı. Bu planlı bir
olaydı. Üç çocuğu kaçırmak için ilk eşinden yardım aldığını ve
ikisinin çocukları alarak kaçtıklarını düşünüyorum. Eşim, eski
eşiyle anlaştı ve şu an Belarus’ta üç çocukla birlikte yaşıyor.
Oğlanın babası istediği zaman oğlunu görebiliyor. Eşimin eski
eşinin, her ne kadar davalık olsalar da sırf çocuğunu görebilmek
için bu planı uyguladığını düşünüyorum” dedi.
Darp anlarını kameraya çekti
Olga Monich’in sık sık alkol aldığını öne süren Çavildak, “Eşim
2017 yılında çocuklarla kaçtıktan sonra iki kızımı görebilmek için
Belarus’a gittim. Eşim para vermezsem çocukları göstermiyordu. Beni
birkaç kez darp da etti. Ne zaman görüşsek içiyordu. İçince
dağıtıyor, ayıldığında da yaptıklarını hatırlamıyordu. Darp
anlarında video çektim. Ağza alınmayacak küfürler edip darp etti.
Yüzüme saldırıp parmaklarını gözüme soktu, omzumu ısırdı. Diş
izleri hala omzumda. Bir kere darp edilmedim. Sürekli beni darp
ediyordu. Ben de o darp anlarını kayda aldım" diye konuştu.
"Çok kısıtlı sürelerle görmeme izin verildi"
Eşinin maddi olarak kendisini kullanmaya başladığını ifade eden
Yıldırım, "Para almadan çocukları göstermediği için Belarus'ta
kendime bir avukat tutup dava açtım ama bu kez de o bana karşı
velayet davası açtı. Dava işleri ile uğraşırken, eşimin evliliğini
ülkesine bildirmediğini, çocukların pasaportunu da evlilik dışı
olarak çıkarttığını öğrendim. Çocukların kayıtları yok. Benim
çocuklarım nasıl Belarus vatandaşlığı aldı, benim iznim olmadan bu
ülkeden nasıl gittiler bilmiyorum. Orada görülen dava tamamıyla
taraflıydı. Darp ettiği anlara ait videoları, fotoğrafları
göstermeme karşın çocuklarımı çok kısıtlı sürelerle görmeme izin
verildi. Ancak eşim çocukları yine de bana göstermedi." dedi.
"Beni sindirmeye çalıştılar"
"Sosyal hizmetler de mahkeme kararına rağmen bana yardımcı olmadı.
Hal böyle olunca Belarus’tan İzmir’e geri döndüm." diyen
Yıldırım "Çocuklarımı 2 yıldır görmüyorum. Büyük kızım 7 yaşına,
küçük kızım 5 yaşına girdi. Onları en son 2 dakikalığına görmüştüm.
Kızlarım beni görünce sarılmıştı. Büyük kızım bana ‘baba artık
bitti mi, annemle anlaştınız mı’ dedi ama anneleri mahkemede
‘çocuklarım babalarını tanımıyor’ diyordu. Beni sindirmeye
çalıştılar. Orada adaletin olmadığını anladım ve Türkiye’de hukuki
mücadelemi başlattım. Burada bir boşanma davası açtım. Ön velayet
bana verildi. Lahey Sözleşmesi çerçevesinde çocuklarımın Türkiye’ye
iadesini isteyeceğim ama sonuç elde edeceğimi sanmıyorum. Çünkü
orada hukuk diye bir şey yok. Yabancı babalara özellikle bu şekilde
davranıyorlar" sözlerine yer verdi.