İzmir'de boynu ağrıyordu asansöre binerken yere yığıldı! Gerçek saatler sonra anlaşıldı
Abone olİZMİR'de işe gitmek için evden çıktığı sırada aniden asansörün önünde bayılan Dilay Gönen’in beyin kanaması geçirdiği saatler sonra anlaşıldı.
İzmir’de yaşayan 38 yaşındaki Yayıncı Dilay Gönen, her zamanki
gibi sabah saatlerinde işe gitmek için evden çıktı. Kendisini
uğurlayan annesini kapıda öpen genç kadın, asansörün çağrı
düğmesine basarak beklemeye başladı. Bu sırada aniden bayılan genç
kadın, ailesinin çağırdığı ambulansla hastaneye götürüldü. İlk
etapta kalbinde bir problem olduğu düşüncesiyle anjiyoya alınan
Gönen’in aslında sorunun kalbinde değil beyninde olduğu çekilen
tomografi sonucu anlaşıldı. Acilen doktor ve hastane arayışına
giren aile, Medicana International İzmir Hastanesinde görevi Beyin
ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Özhan Merzuk Uçkun’a ulaştı.
Dilay Gönen’i gelir gelmez hiç vakit kaybetmeden hastayı anjiyoya
aldıklarını anlatan Doç. Dr. Özhan Merzuk Uçkun, “Hastanın kanama
riski çok yüksekti; ancak şanslı olduğu bir konu var. Anevrizma
yani baloncuk patlayarak beyin damarının ucunu kapatmış. Bu nedenle
kanama durmuş; ancak pıhtının çözülüp ikinci bir kanama geçirmesi
an meselesiydi. Hastanın kasığından girerek beynindeki anevrizmanın
içini akıllı tellerle doldurarak kanama riskini yok ettik. Bu
sürede beyinde sulanma olduğu için baş ağrıları oldu. Bu nedenle
belinden su alarak beynindeki kanı temizledik. Yaklaşık bir hafta
sonra hastamızın baş ağrıları da geçti" dedi.
"10 gündür boynu ağrıyormuş"
Beyin kanamasının baş ve boyun ağrısı yapabildiğini anlatan Doç.
Dr. Uçkun, "Hastamızın 10 gündür boynu ağrıyormuş, yastıktan
olabileceğini düşünmüş; ancak beyin kanaması boyun ve ense ağrısı
yapar. Aslında hastamızın 10 gündür beyin kanaması devam ediyormuş.
Bu nedenle baş ağrısıyla birlikte seyreden boyun ve ense ağrılarını
ciddiye almak gerekiyor" diye konuştu.
İkinci bir şans gibi
Olayın bir çarşamba günü olduğunu kendisine geldiğinde günlerden
cumartesi olduğunu anlatan Dilay Gönen, "Bu kadar ciddi bir
hastalığım olduğunun farkında bile değildim. Gittiğimiz ilk
hastanede 24 saat bekletmişler beni, o sürede ölebilirdim.
Gerçekten de bilincim yerinde değilken bile direniyormuşum. Tam bir
amazon kadınıymışım meğer ve şimdi amazon bir ufaklık doğurmayı
planlıyorum. Bundan sonra Yalova’da yaşayacağız, ailemle öyle bir
karar aldık. Yıllardır tempolu bir çalışma sisteminin içindeydim.
Artık daha steril ve sakin bir yaşantı istiyordum. Yaşadığım bu
olay bu isteğimi daha da hızlandırdı. Ünlü filozof Nietzsche'nin ,
'Seni öldürmeyen şey güçlendirir' sözü şu an tam da beni anlatıyor.
Bir arkadaşım tişörtünü hediye etmişti. Bu sözü kendime sıklıkla
hatırlatmak için tişörtünü giyiyorum" dedi.