İzmir'de botoks sonrası ölümde eski ortaktan çarpıcı açıklamalar! Yasa dışı kürtaj da yapıyorlarmış
Abone olİZMİR'de güzellik merkezi adı altında Kübra Boyraz'ın (38) ölmesine neden olan Öner Özsoyeri ve Erdal Doğruya hakkında, eski ortakları Cansel Akter açıklamalarda bulundu. Kendisini doktor olarak tanıtan Doğruya'nın paket servisi elemanı çıktığını aktaran Akter, 'yasa dışı kürtaj işlemi de yapıyorlardı' diye konuşarak kendisine uygulanan baskıları ifade etti.
Olay, 21 Eylül'de İstanbul Beylikdüzü'nde meydana geldi. İddiaya
göre, bir çocuk annesi Kübra Boyraz, bir güzellik merkezindeki
botoks operasyonunun ardından fenalaşınca güzellik merkezi çalışanı
tarafından evine götürüldü. Kapıyı açan baba Mehmet Boyraz'ın,
kızına ne olduğu sorması üzerine, güzellik merkezi çalışanı
tansiyonunun düştüğünü söyledi. Bir gün sonra yeniden
fenalaşan Kübra Boyraz, eve çağrılan ambulansla hastaneye
götürüldü. Tedaviye alınan Kübra Boyraz, doktorların tüm çabasına
rağmen kurtarılamadı.
Boyraz, memleketi Malatya'da toprağa verilirken, başlatılan soruşturma kapsamında, gözaltına alınan 5 şüpheli sevk edildikleri adliyede mahkemece serbest bırakıldı. Savcılığın itirazı üzerine ise estetik merkezinin yetkilisi Erdal Doğruya, yeniden gözaltına alınıp tutuklandı. Serbest bırakıldıktan sonra hakkında yakalama kararı çıkarılan doktor Öner Özsoyeri ise avukatıyla birlikte 2 gün önce İzmir Karşıyaka Merkez Polis Amirliği'ne giderek teslim oldu. Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Özsoyeri, tutuklanıp cezaevine gönderildi.
Doktor olduğunu söyledi paket servis görevlisi çıktı
İzmir Karşıyaka'da güzellik merkezi işletirken, yaklaşık 2 ay Erdal Doğruya ve Öner Özsoyeri ile ortaklık yapan Cansel Akter, açıklamalarda bulundu. Akter, 2 şüphelinin dolgu, botoks, kalça dolgusu, göğüs ve burun estetiği, yüz germe ve kürtaj gibi çok çeşitli operasyonlar yaptıklarını öne sürerek, "Önce Öner yapıyordu, Erdal yardım ediyordu. Öner, devletten yasa dışı bir şey yaptığı için atıldı diye biliyorum. Erdal da bana doktor olduğunu söyledi. Ancak daha sonradan araştırdığımda yemek firmasında paket servis görevlisiymiş." dedi.
Öner ile tanışmış, Öner ona bu işleri öğretmiş. İşlemleri öğrenince o da operasyon yapmaya başlamış.
Diyen Akter, "Bunların yoğun ısrarları sonucu yaklaşık 2 aylık
bir ortaklık dönemimiz oldu. Ben bunların ne tür insanlar
olduklarını anlayınca ortaklığı sonlandırmak istedim. Ancak bunlar
her şeyi öğrendiğim ve konuşacağımı düşündükleri için beni bırakmak
istemediler. Konuşmamam için beni çocuklarımla tehdit ettiler"
şeklinde konuştu.
Çarpıcı sözlerine devam eden Akter, "Bana, 'sesini kesiyorsun' dediler. Kadın da, 'Hayır, söylememeniz gerekiyor, çocuk büyük. Başka yerde yaptıramam. Bize böyle bir durum olduğunda hep buraya geliyoruz' dedi. Bu kadın haricinde de çok sayıda yasa dışı işlem yaptıklarına şahit oldum ve bu konularda ilgili CİMER'e şikayetlerde bulundum" dedi.
"Bunları yapmazsan İzmir'i terk edeceksin"
Akter, Doğruya ve Özsoyeri ile daha sonra olaylı şekilde de olsa ortaklığını sonlandırdığını ve yeniden kendi güzellik merkezini açtığını vurgulayıp, "Beni, iş yerimdeki elemanlarımı sürekli rahatsız ettiler. Öner ve Erdal karar almışlar, 'Sen bizim her şeyimizi öğrendin, bundan sonra bizimle çalışmak zorundasın. Ayrılsan bile, 1000 TL kazanırsan yarı yarıya bölüşmek zorundasın. Bunları yapmazsan İzmir'i terk edeceksin' dediler. Daha sonrasında Erdal benim iş yerime geldi ve 'Bana para vereceksin' dedi. Ben de ona vermeyeceğimi söyledim. Sürekli bu şekilde benden para istiyorlardı. Ben de vermeyeceğimi söyleyince beni darbettiler. Bununla ilgili davalar da sürüyor" dedi.