İzmir Valiliği spor salonunun hastaneye çevrildiği iddiasını yalanladı

İzmir Valiliği, koronavirüsü nedeniyle hastanelerin dolduğu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Spor Salonunun hastaneye çevrildiği iddialarıyla ilgili açıklama yaptı. Açıklamada haberlerin gerçeği yansıtmadığı belirtildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“30 Ekim günü meydana gelen depremden hemen sonra Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin depremden en çok etkilenen Bayraklı bölgesine yakın olması sebebiyle depremin yıkıcılığının ve meydana gelen hasarın büyüklüğünün ön görülememesi nedeniyle ihtiyaten Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesinin spor salonu 'Acil Müdahale ve Barınma Alanı'na çevrilmiştir. Görüntülerde yer alan ön müdahale ve acil servis alanı deprem sonrasında gerek duyulmadığı için boşaltılmış olup, asli kullanım alanına geri döndürülmüştür."

Sözcü'de yer verilen haberde ise İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, hastanelerde oluşan yoğunluk hakkında bazı açıklamalarda bulundu. "Birinci basamakta bulaş zincirini kırmadığınız, sadece hasta tedavi etmeye odaklanma anlayışıyla istediğiniz kadar yatak sayısını artırın, isterseniz üç tane şehir hastanesi açın, bu size ancak bir iki gün kazandırır bir süre sonra tıkanırsınız” uyarısı yaparak bu anlayışla pandemiyi yenmenin olanaksız olduğunu söyledi.

İzmir Belediye başkanının pandeminin ilk aylarında fuar alanında bir sahra hastanesi yapmak istediğinde muhatap bile alınmadığını hatırlatan Çamlı, şöyle dedi:

“Cumhurbaşkanımız yaklaşık bir ay önce ‘bizim sağlık alt yapımız yeterli' diyordu. Ama geldiğimiz noktada alt yapı filan kalmadı. Bunlar beklenen hazırlıklar. Şartlar bunu gerektiriyor.

"Böyle bir tabloda yeni bir yoğun bakım açmak size en fazla bir iki gün daha kazandırır. Hastane ve yatak sayısını arttırmaya ne sağlık sistemi, ne de sağlık çalışanları dayanabilir"

"Tam kapanma dediğimiz radikal tedbirlerin alınması gerekiyor"

Vaka sayısının durdurulup, kaynağından kesilmesi gerektiğini söyleyen İzmir Tabip Odası başkanı Çamlı, “Birinci basamakta vaka sayısını kontrol altına almak, vaka oluşumunu, enfeksiyonu önlemek, bulaş zincirini kesmek gerekiyor. Daha kötü duruma düşmemek için, derhal birinci basamakta, bulaş zincirini kıracak aktif bir koruyucu hekimlik sistemi organize edilmeli. Şu anda böyle bir sistem yok. Birinci basamakta Aile Hekimleri ile filyasyon ekipleri ayrı çalışıyorlar. Bir çift başlılık var. Yeterli bir filyasyon takibi yapıldığına ilişkin kuşkularımız var. Evde izolasyona gönderdiklerinizi takip etme olanağı yok. Bundan sonrasını kurtarmak adına mutlaka tam kapanma dediğimiz radikal tedbirlerin alınması gerekiyor” diyerek alınan tedbirlerin böyle pandemiyi durdurmaya yeterli olmadığını savundu.