İyi ki varsın Tayyip Erdoğan!..

Şöyle siyaseti bir kenara bırakın…
 
Hangi partili olursanız olun…
 
Seversiniz, sevmezsiniz…
 
Oy verirsiniz, vermezsiniz…
 
Bırakıp “MİLLİ”  bir gözle bakın…
 
Bu adam, hangi milli meselede bu milletin boynunu büktü?

Tek bir tane söyleyin...
 
Bükmedi…
 
Kanıtı mı?
 
İşte…
 
ABD ona karşı…
 
İngiltere ona karşı…
 
İsrail ona karşı…
 
Yunanistan ona karşı…
 
Fransa ona karşı…
 
Ermenistan ona karşı…
 
Almanya ona karşı…
 
Avusturya ona karşı…
 
Suudi ona karşı…
 
Sayalım mı daha…

PKK ona karşı…
 
YPG ona karşı…
 
FETÖ ona karşı…

Eğemiyorlar…
 
Bükemiyorlar…
 
Yaptıramıyorlar…

Sadece kendi ülkesi için değil, artık Türk dünyası için de sesini gür bir şekilde çıkaran bir Türkiye gerçeği var...

Dünyanın konuştuğu bir Türkiye var!..

Hakkını hukukunu koruyan bir Türkiye var...

Kardeşlerine sahip çıkan bir Türkiye var...

                        
İşte Azerbaycan…
 
Sözde değil özde “Tek millet, iki devlet” olmanın sorumluluğunu yerine getirerek  kardeşlerinin  yanında oluyor…

Hal böyle olunca da rahatsızlık veriyor!..
 
Küresel aktörler, Türkiye’yi küresel güç olma yolunda attığı adımlardan vazgeçiremiyorlar…
 
Yerli ve milli silah sanayi üretiminden rahatsız oluyorlar…
 
Doğu Akdeniz’deki güçlü varlığımız karşısında çaresizlik içinde çırpınıyorlar…
 
Karadeniz’de keşfettiğimiz doğal gaz adeta akıllarını başlarından alıyor...
 
Sahneye koydukları ekonomik darbe karşısında gösterilen milli ekonomik direnç karşısında şaşırıyorlar..
 
''Yapacağız'' dediği bütün projeleri tek tek gerçekleştiren bir Türkiye gerçeği var..

Yani Tayyip Erdoğan ile bütün tapuları yıkan  bağımsız bir Türkiye var..

Şöyle bir bakın...

Dünya mazlumları…
 
Türk dünyası… 

Onunla gurur duyuyor…

Dünya hayranlığını artık gizlemiyor...
 
Küresel aktörlerin böyle bir lidere düşman olmaları sürpriz mi?
 
Peki içimizden olup da milli meselelerde dahi ona karşı duranlar neyin peşinde!
 
Azerbaycan’a sahip çıkıp destek vermesinden hangi Türk evladı rahatsız olur ki?
 
Oluyor işte…
 
Hadi HDP o alçaklığı yapıyor…
 
Peki CHP kime hizmet ediyor?
 
CHP’yi yönetenler kimden yana?
 
Ermenistan’dan mı, yoksa Azerbaycan’dan mı?
 
Bakın CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz ne demiş;
 
“Maalesef haberlerde, Türkiye’den Azerbaycan’a silah yardımı yapıldığı ve söylentilere göre cihatçı grupların da Azerbaycan'a gönderildiği ifade ediliyor."

Bir Türk siyasetçi  ve partisi adına utanç vesikası gibi sözler...

Kimin vekilisin Sayın Çeviköz...
 
Ünal Çeviköz deyip geçmeyin!
 
“Sadece NATO ve Bilderberg için önemli bir şahsiyet değildir. Ünal Çeviköz aynı zamanda ABD Kongresince fonlanan, CIA tarafından koordine edilen NED'in alt kolu International RepublicanInstitutes’nin (IRI) de en önemli elemanlarındandır. (Emre Erciş)”
 
Ermeni safından iftira ile kara propaganda yapmak, görülüyor ki yine CHP yönetimine düştü?

Bu arada…
 
Hutbeye kılıçla çıkan bu ülkenin Diyanet İşleri Başkanı'na çemkirenler, eline silah alıp cepheye giden şu Ermeni Papaza bir şey der mi acaba?

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, şu sözleri söylemekte yerden göğe kadar haklı;
 
“Bakın açık açık söylüyorum: Allah vermesin Türkiye'yi düşman işgal etse, 'Sizi bu hükümetten, bu partiden, Tayyip Erdoğan'dan kurtaracağız' diye bu topraklara düşman girse, ne yazık ki onları çiçeklerle karşılayacak, bağrına basacak kadar gözü dönmüş olanlar var maalesef.”
 
Acı ama gerçek olan işte bu!
 
Hadi…

Macron Yunanistan’a omuz vermiş!..
 
Hadi…

Ermeni Başbakan Nikol Paşinyan henüz ortada müdahalemiz yokken, "Türkiye'nin müdahalesi yıkıcı sonuçlar verebilir" açıklamasını yaparak korkusunu ve  rahatsızlığını dile getirmiş…

Peki...

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ülkesinin milli çıkarları için Yunanistan’a ayar üstüne ayar verirken, kardeş Azerbaycan’a sahip çıkarken bu  ülkenin muhalefeti neden Erdoğan’ın yanında durmayıp da kelime oyunları ile adeta Yunanistan’ın, Ermenistan’ın safında yer alıyor!

Bakın.
1992 de Sefalet yaşayan Ermenistan
Karabağ a saldıracaktı ama buğdayı ve elektriği yoktu.
Fransa araya girdi.
Türkiye bunları verdi.
Ermenistan saldırıya geçti.
Katliam yaptı.
Hocalıdan sivilleri tahliye için
Elçibey Türkiye den iki helikopter istedi.
Vermedik!..

Ya şimdi!..

Türkiye bütün gücü ile kardeşlerinin yanında yer alıyor..
 
O nedenle mi Tayyip Erdoğan Fransız’a, Ermeni’ye haddini bildirirken neden cevap onlardan önce içimizdeki bu muhalefetten geliyor!.. 

Türkiye’nin Irak'ta, Suriye'de, Kıbrıs'ta, Libya'da, Azerbaycan'da, Somali'de, Sudan'da, Katar'da ortaya koyduğu duruştan mı?

İsrail Cumhurbaşkanının gözünün içine baka baka "Siz terörist bir devletsiniz" çıkışından mı?
 
BM kürsüsünden "Dünya 5'ten büyüktür" dersi vermesinden mi?
 
Ermenistan’a haddini bildirip Azeri kardeşlerinin emrinde olmasından mı?
 
Kimsenin parmak sallayarak konuşamayacağı, kimsenin had bildirmeye teşebbüs edemeyeceği ve kimsenin üzerinde pervasızca operasyonlar yürütemeyeceği  Türkiye gerçeğinden mi?
 
Muhalefet rahatsız oluyor?
 
“Yeter ki Tayyip Erdoğan gitsin de ne olursa olsun” anlayışı ile Türkiye’yi hareketsiz hale getirmeye çalışanların yanında olanlar bu vatana ihanet ediyor dostlar!..

Bu bir milli mesele olmasına rağmen ihanet ediyorlar!..
 
Türkiye’nin bağımsız duruş sergilemesinden rahatsızlık duyanlara omuz vermek...
 
PKK/YPG’yi devletleştirme peşinde koşturanlara tek kelime etmemek...
 
Yerli ve milli silah üretim atağımızın önünü kesmek isteyenlere ses çıkarmayıp fitne peşinde koşmak...
 
Türkiye'yi içeride ve dışarıda sığ tartışmalara çekenlerin değirmenine  su taşımak ihanet değilde nedir?

Bugün dünya ülkelerine muhalefet partileri ülkelerinin milli meselelerinde iktidarlarının yanında dururken Türkiye'deki muhalefetin iktidarın karşısında olması ihanet değil de nedir?
 
Yine İmam-ı  Şafi'nin unutulmaz sözü akla gelmiyor mu?
 
İmam-ı  Şafii'ye sormuşlar…
 
"Fitne zamanı hakkı tutanları nasıl anlarız?" 
 
Demiş ki; 
 
"Düşman okunu takip ediniz, o sizi hak ehline götürür."

İşte durum bugün bu sözden ibarettir…

                                                  
Şunu unutmayın…
 
Türkiye’nin dört bir yanında büyük bir oyun var…
 
Azerbaycan’a yapılan Ermeni saldırısı da Türkiye’yi endirekt ilgilendiren bir oyun…
 
O nedenle;

Tayyip Erdoğan’ın sadece Tayyip Erdoğan olmadığını artık iyi bilmek gerek…

Tıpkı  o dönem yalnızlığa terk edilen Abdülhamit’in sadece Abdülhamit olmadığı gibi…
 
Tarihe iyi bakmak gerek...

Tarih tekerrür etmesin!..

Osmanlı'yı; Kuzeyden Ruslar Akdeniz'den Fransız ve İngilizler, Avrupa'dan Almanlar kıskaca almıştı.

Ama bir sorun vardı.

Otorite ilan edip delicesine denge politikası uygulayan Abdülhamit indirilmeden Osmanlı'yı tam parçalayıp bölüşemiyorlardı…
 
Bugün de Türkiye, Rusya, Fransa, ABD, İngiliz, Avrupa tarafından aynı kıskaca alındı.

Akdeniz ve Afrika'dan pasifize edilip bölünmesi gerek. Lakin otorite boşluğu oluşmadığı için bunu yapamıyorlar.
 
Evet tarih tekerrür etmesin…

Suriye'de Esed'in dönüşünden medet umanların...  

Libya'da Hafter'in avukatlığına bürünenlerin... 

Mısır'da Sisi ile masaya oturmayı önerenlerin...  

Doğu Akdeniz'de emperyalist güçlerin uşaklığını yapanların...

Ve en sonunda Ermenistan'ı destekleyen açıklamalar yapanların...

Karşısında Tayyip Erdoğan yalnızlığa terk etmemek sahip çıkmak milli bir mesele haline gelmiştir..

Türk siyasetinde küresel güçlere  göbekten bağlı olan bu muhalefet gerçeği karşısında "İyi ki varsın Tayyip Erdoğan" dememek mümkün mü?

İyi ki varsın Tayyip Erdoğan!..