Ivır Zıvır Müzesi açılıyor
Abone olTürkiye'nin ilk 'ıvır zıvır' müzesi Aydın'ın Kuşadası ilçesinde açılıyor. Müzede neler mi var?
Aydın'ın Kuşadası ilçesinde yaşayan koleksiyoner Hüseyin
Keleş'in günlük yaşama ait ''ıvır zıvır'' olarak
nitelendirilebilecek küçük ve geçici belgeleri toplama anlamına
gelen ''efemera'' tutkusu, Türkiye'ye ilk ''efemera müzesi''ni
kazandıracak.
Efemera koleksiyonunda 1700'lü yıllardan başlayarak gazeteler,
tapular, noter ve banka evrakı, diploma ve karne gibi belirli
konulardaki 10 bin belge ile yine 10 bine yakın tematik pul yer
alan Hüseyin Keleş, efemera tutkusunu müzeciliğe dönüştürmeyi
hedefledi. Keleş, rine yaptığı açıklamada, 1954 yılında pul
biriktirerek başladığı koleksiyonerliği daha sonra farklı alanlara
taşıyarak geliştirdiğini belirtti. Günlük yaşama ait her türlü
belgeyi belirli konular altında biriktirerek bugün Türkiye'nin
günlük yaşamına da ışık tutabilecek nitelikte zengin bir
koleksiyona sahip olduğunu anlatan Keleş, ''koleksiyonumda yaklaşık
10 bin tematik pulun yanı sıra 1700'lü yıllardan başlayarak
gazeteler, tapular, noter ve banka evrakı, diploma ve karne gibi
ana konu başlıklarında yaklaşık 10 bin efemera belge bulunuyor''
diye konuştu.
''HERKES BİR ÖLÇÜDE EFEMERİSTTİR''
Keleş, efemeranın geçmiş günlük yaşamı sonsuza taşıyan çok zevkli
bir uğraş olduğunu ve aslında her insanda belli bir ölçüde efemera
tutkusunun bulunduğunu ifade etti. Herkesin elinde aile büyüklerine
ait gençlik fotoğrafları, kaybedip yenisini çıkarttıktan sonra
bulduğu pasaport, kimlik belgesi, sevgiliye yazılan ama korkudan
postalanmayan aşk mektubu ya da ilk arabasının, ilk evinin
tapusunun bulunabileceğini dile getiren Keleş, şöyle konuştu:
''Bize bir gün öncesi de dahil geçmişi anlatan, baktığınızda derin
bir iç çektiren her türlü kağıt parçası efemeradır. Bu belgeleri
toplayan, koleksiyonunu yapana da 'efemerist' deniyor. Eminim ki,
herkes aslında gizli bir efemeristir. Çünkü herkes en azından
sünnet ya da düğün davetiyelerini, fotoğraflarını
saklıyordur.''
KOLEKSİYON TÜRKİYE'NİN İLK EFEMERA MÜZESİNİ OLUŞTURACAK
Keleş, efemera koleksiyonunu Kuşadası'nda Türkiye'de bir ilk olarak
kuracağı efemera müzesi ile insanlara ve araştırmacılara açmayı
planladığını bildirdi. Bu yöndeki çalışmalarının devam ettiğini
ifade eden Keleş, Türkiye'de tarihe sahip çıkılması konusunda
yeterince duyarlılık gösterilmediğini, bu nedenle de ''bir çok
tarihi ve kültürel değerin ya ilgisizlik sonucu yok olup gittiğini
ya da yurtdışına kaptırıldığını'' savundu. Keleş, koleksiyonu
içinde İzmir Selçuk'taki Efes Antik Kenti yakınlarındaki Saint Jean
antik kalıntılarına ait olan ve 1840 yılında İngiltere'ye götürülen
Saint Jean girişi kapı üstünde yer alan Truva savaşında Aşil ve
Hektor'un kavgalarını tasvir eden frizlerin fotoğraflarının da yer
aldığını belirterek şöyle devam etti: ''Anadolu tarihini dışarıda
arıyoruz. Çünkü tarihimize yeterince sahip çıkmıyoruz. Tarihi bir
gelir kapısı olarak görenler yüzünden hep dışarı kaçırmışız. Bakın
ülkemizde her yerde tarihi eser kaynıyor. Nereyi kazsanız mutlaka
bir değere ulaşıyorsunuz. Ama Türkiye'de bunları muhafaza edecek
koruyacak yeterince müzemiz yok.''
HÜSEYİN KELEŞ KİMDİR?
Ankara'da 1945 yılında dünyaya gelen Hüseyin Keleş, 8 yaşında
edindiği pul biriktirme merakını, 15 yaşında bilinçli
koleksiyonerliğe dönüştürdü. Pul koleksiyonculuğu ile ilk sergi
ödülünü, 1963'te Türk Amerikan Derneğinde katıldığı ''Atatürk
Sergisi'' ile kazanan Keleş, 1965'te Ankara Flateli Derneği Yönetim
Kurulu'na seçildi. Ankara'da 1973 yılında ''Masif Pul Galerisi
Sanat Evi''ni açan Keleş'in, pul koleksiyonculuğunun ardından
başladığı efemera tutkusu 2000 yılında ''Efemerist Diploması'' ile
tescillendi.