İTO'dan İstanbul'a özel teşvik paketi hazırlansın talebi
Abone olİstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul'u teşvik etmek, Türkiye'yi teşvik etmektir. İstanbul'daki sanayi tesislerinin teknoloji geliştirme, katma değer artırma, kapasite büyütme, yeşil mutabakata uyum temalı yatırımlarının yoğun şekilde desteklenmesi için 'İstanbul'a özel bir teşvik paketi' hazırlanması yönünde talebimiz var" ifadelerini kullandı.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Türkiye'nin
bu yıl milli katılım ve bireysel katılım olmak üzere toplam 94
firma ile yerini aldığı Hannover Sanayi Fuarı'nda açıklamalar
yaptı.
Dünyanın en büyük sanayi fuarı olan Hannover Messe, 2019'dan sonra iki yıl sadece online ortamda düzenlendikten sonra bu yıl yeniden fiziki katılımla Almanya'nın Hannover kentinde başladı. Türkiye, ev sahibi Almanya'dan sonra fuarın 4'üncü büyük yabancı katılımcı ülkesi oldu.
Fuarın bu yıl dijitalleşme ve sürdürülebilirlik üzerine odaklandığını belirten Avdagiç, "Yarının endüstrisini yaratalım sloganı fuarın iddiasını gösteriyor. Gerçekten de dijitalleşme ve sürdürülebilirlik, şirketleri ve endüstriyi dönüştürmek için anahtar konumunda. Dijitalleşmiş, iklim-zararsız ve sürdürülebilir değer zinciri Türkiye'de de tüm işletmelerimizin önem vermesi gereken bir alan" dedi.
"İhracatı artırabilecek yegane altyapı
İstanbul'da"
Avdagiç, İstanbul iş dünyasının Türkiye'nin milli hasılasının 3'te
1'ini, toplam vergi gelirlerinin yüzde 46'sını, toplam dış
ticaretin yüzde 50'sini tek başına ürettiğine dikkate çekti.
Türkiye'nin 500 milyar dolarlık ihracat hedefine ulaşabilmesinin
ancak katma değerli üretimin ihracat içindeki payının arttırılması
ile mümkün olacağını belirten Avdagiç, "Türkiye'nin yaptığı yüksek
katma değerli ihracatın yaklaşık yüzde 70'inin İstanbul'dan
yapıldığını unutmamak gerek. İstanbul'un aynı zamanda Türkiye'nin
en çok yatırım çeken şehri olduğunu, yatırım teşvik belgelerinden
İstanbul'un aldığı payın yüzde 14,3'e ulaşmış durumda olduğunu, 82
adet stratejik yatırımın 13'ün İstanbul'da bulunduğunu
kaydetti.
Avdagiç, "İstanbul'u teşvik etmek, Türkiye'yi teşvik etmektir.
İstanbul'daki sanayi tesislerinin teknoloji geliştirme, katma değer
artırma, kapasite büyütme, yeşil mutabakata uyum temalı
yatırımlarının yoğun şekilde desteklenmesi için 'İstanbul'a özel
bir teşvik paketi' hazırlanması yönünde talebimiz var" ifadelerini
kullandı.
Avdagiç, "Dolayısıyla kısa ve orta vadede yüksek teknolojiye dayalı ihracatı artırabilecek yegane altyapı İstanbul'da. Türkiye'de yüksek katma değerli üretime dönük yeni bir hub oluşturmak için en kritik faktörün insan kaynağı olduğu da unutulmamalı. Bu anlamda İstanbul Türkiye'nin en nitelikli insan kaynağına sahip şehir" dedi.
Halihazırda en gelişmiş bölge kategorisindeki 1'inci bölgede yer alan İstanbul'da teşvik edilen sektörlerin son derece sınırlı olduğunu belirten Avdagiç, şunları söyledi: "En son Ocak 2022'de açıklanan "İmalata Dayalı İthal İkamesi Destek Programı'nda dahi tüm Türkiye kapsama dahil edilirken, yalnızca İstanbul kapsam dışında bırakıldı. İstanbul'da var olan ve ihracata büyük katkı sağlayan, katma değeri yüksek sanayi yatırımlarını teşvik sisteminin dışında bırakmak, var olan kaynakların kullanılamamasına, kapasitenin arttırılamamasına, teknolojik dönüşümün sekteye uğramasına sebebiyet veriyor. Dolayısıyla bizim talebimiz, İstanbul'da, ekonominin denkleminden sanayiyi çıkarmak yerine bilakis, sanayinin finansmanını güçlendirecek yenilikçi uygulamaların hayata geçirilmesi."
"Üreten Türkiye beklentileri
iyileştirecek"
Avdagiç, 2021'de 14 bin firmamızın ilk
defa ihracat yaptığına da dikkati çekti. Şekib Avdagiç, şunları
söyledi:
"Pandeminin ilk günlerinden itibaren Türkiye'nin lojistik imkanları ön plana çıkmıştı. Bu noktada avantajımızı devam ettiriyoruz. İhracatımız arttıkça sanayimiz büyüyor, sanayimiz büyüdükçe ihracatımız artıyor. Üç aylık ihracatımız 60,2 milyar dolar. Son iki ayda sanayimizdeki büyüme yüzde 10,5. Kapasite kullanımı son 12 aylık dönemde yüzde 76-78 aralığında seyrediyor. Önümüzdeki süreçte dünyada ve Avrupa'da oluşabilecek bir resesyon, buradaki ivmelenmeyi kesintiye uğratabilir. Ancak her halükarda Türkiye'nin pandemi sürecindeki tedarikçi ülke kazanımlarını koruyacağını ve ibrenin hep yukarı yönlü olacağını düşünüyoruz" dedi.
Yaşadığımız enflasyonist baskıyı, üretim imkân ve kabiliyetlerini artıracak tedbirlerle aşacağımızı belirten Avdagiç, "Üreten Türkiye tablosu para ve maliye politikalarının etkilerini artıracak, beklentileri iyileştirecek, dalgalanmaları dindirecek ve fiyatlama davranışlarını doğru yöne sevk edecektir" dedi.
Avdagiç, burada iki ayaklı bir strateji izlememiz gerektiğini kaydetti. Avdagiç, şunları söyledi: "Birincisi, var olan kapasitemizi yeni yatırımlarla büyütmek. Zira kapasite kullanım oranlarında yüzde 80'lere yaklaştık. İkincisi ise üretimde ve ihracatta, ileri teknoloji ürün gruplarının payını hızla artırabilmeye odaklanmalıyız. Türkiye'nin cari açık yerine sürdürülebilir boyutta cari fazlaya ulaşabilmesi için ihracat kaleminde hem menzil, hem de ürün bazında bir değişim yaşanmalı. Yakından tedarik sürecinin avantajını pandemi sürecinde deneyimledik. Önümüzdeki dönemde artık çok daha uzak menzillere ulaşabilmeliyiz. Türkiye'nin 2022 yılı stratejisi de menzili ve ürün gamını genişletme yönünde olmalı. Bu doğrultuda atılacak her adım cari fazlalı büyüme dönemine uzanan köprüye sağlam bir tuğla ekleyecektir."