İtalyanlar Ağca'ya garanti verdi
Abone olİtalya'daki parlamento bünyesindeki soruştarma komisyonlarından biri Mehmet Ali Ağca'ya belli şartlarda koruma garantisi verdi.
İtalya’da parlamento bünyesindeki soruşturma komisyonlarından
biri olan Mitrokhin Komisyonu’nun Başkanı Paolo Guzzanti, Mehmet
Ali Ağca’nın, 13 Mayıs 1981’de Papa İkinci Jean Paul’e yönelik
suikast girişimiyle ilgili tüm gerçekleri anlatması karşılığında
İtalyan hükümetinin koruması altına alınabileceğini söyledi.
Guzzanti, yaptığı açıklamada, Ağca’nın İtalya’dayken kendisine
yazdığı bir mektuba atıfta bulunarak, "Ağca gerçekleri anlatsın,
İtalya devletinden koruma garantisi vereyim" dedi. Eski Doğu bloku
ülkelerinin gizli servislerinin İtalya’daki faaliyetlerini ve
işbirlikçilerini araştırma ve soruşturma amacıyla 7 Mayıs 2002’de
oluşturulan Mitrokhin Komisyonu’nun Başkanı Guzzanti, Ağca’yı
serbest kaldıktan sonra kendilerine her şeyi anlatmaya çağırarak
şöyle konuştu: "Ağca’yı Mitrokhin Komisyonu’na ifade vermeye ve
bana cezaevindeyken gönderdiği mektupta verdiği sözü tutarak
gerçeğe vefa borcunu ödemeye çağırıyorum. Mektupta, Emanuela
Orlandi’nin hayatta olduğunu ve onun bulunduğu yeri bildiğini
söylüyordu. Bana verdiği sözü tutsun, ben de ona İtalyan
devletinden koruma garantisi veriyorum. Bu resmi bir çağrıdır." .
Guzzanti, tahliye sonrasında Ağca’nın hayatının tehlikede olacağını
ileri sürerek, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü: "Ağca serbest
kalmak üzere ama onun hayatı bıçak sırtında. Zira (Papa’ya) suikast
girişimi olayındaki azmettiriciler ve işbirlikçiler, aradan geçen
çeyrek yüzyıllık zamana karşın, dün olduğu gibi bugün de gerçeğin
öğrenilmesini engellemekte kararlılar. Tüm bu nedenlerle Ağca’yı
İtalyan devletinin koruması altına girmeye davet ediyorum. Bugüne
kadar susmayı yeğlediği ya da ihtiyaten geri çektiği beyanlarını
Mitrokhin Komisyonu’na gelerek anlatsın. Orlandi ailesinin
ıstırabına da son versin. Ağca bu sayede, suçların failleri ve
ardılları tarafından tarihimizin karartılmış sayfalarını
aydınlatsın." . Ağca’nın tehditler nedeniyle gerçekleri dile
getirememiş olduğunu belirten Guzzanti, "Ali Ağca, profesyonel ve
kiralık bir katil olarak kendisini kimin kullandığını öteden beri
biliyor. Ağca, akli melekeleri mükemmel, soğuk kanlı ve akıllı bir
insan. Ancak Roma’da cezaevindeyken hakim kılığında kendisini
sorgulayan Bulgar ajanlarından tehdit almasının ardından, kasten
deliymiş gibi rol yapmak zorunda kaldı. O ajanlar Ağca’yı
ifadelerini değiştirmemesi durumunda ortadan kaldırmakla tehdit
etmişlerdi. Emanuela Orlandi bu amaçla kaçırılmıştı. Orlandi ile
takas edecekleri Ağca’yı ortadan kaldırmayı planlıyorlardı" dedi.
"SUİKAST GİRİŞİMİ SOVYETLER BİRLİĞİ’NİN İŞİYDİ" Guzzanti, komisyon
olarak yaptıkları araştırmalar neticesinde, 1981’de Papa’yı hedef
alan suikastin ardında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin
bulunduğunu ortaya koyabilecek konuma geldiklerini ileri sürerek,
"Suikast girişimi Sovyetler Birliği’nin işiydi" diye konuştu.
Senatör Guzzanti, müteveffa Papa İkinci Jean Paul’ün Şubat 2005’te
yayımlanan "Memoria e Identita" (Bellek ve Kimlik) adlı yapıtını
okumasının ardından, 1981’deki suikast girişimini mercek
aldıklarını kaydetti. Guzzanti, komisyonun ulaştığı sonucu ise şu
sözlerle özetledi: "Papa İkinci Jean Paul ile yapılmış söyleşiden
oluşan kitabı okur okumaz, komisyon başkanı olarak, suikastin
azmettiricilerinin kimler olduklarını ortaya koymak için bir
soruşturma başlatmıştım. Zira Papa o kitapta ilk kez, kendisine
yönelik suikast girişiminin arkasında Sovyetlerin bulunduğunu gayet
iyi bildiğini dile getiriyordu. Komisyonumuz o tarihten itibaren
topladığı bilgiler neticesinde, suikaste ilişkin pek çok eksik
kareyi tamamlamış durumdadır. Bilgilerimiz ışığında, suikastin
arkasında SSCB’nin olduğunu kuşkuya mahal bırakmayacak biçimde
söyleyebilecek konumdayız. Bunu Beyaz Saray da biliyordu. Ama o
dönemde, sonuçları öngörülmesi bile mümkün olmayan uluslararası bir
kriz yaşanmaması için ateşin üzerine su serpmeyi yeğlemişlerdi".
Guzzanti, Papa’ya yönelik suikast girişiminde hangi ülke ve
teşkilatların rol oynadığına ilişkin tezini ise şu ifadelerle dile
getirdi: "Pek çok ipucu ve tanıklıktan hareketle bugün, o dönemde
Papa’ya yönelik suikastin mimarının KGB olmadığını söyleyebiliriz.
KGB sadece belirli bir rol oynamıştır. Eylemin asıl
planlayıcılığını ise Leonid Brejnev’in talebine istinaden bizzat
Savunma Bakanı Mareşal Zhivkov’un bizzat emir vermesi üzerine
Sovyet Askeri Haberalma Teşkilatı GRU yapmıştır. KGB bilahare
eyleme lojistik destek sağlarken, Doğu Almanya’nın gizli servisi
STASİ ise suikast girişimi sonrasında delillerin karartılması ve
Batı basınında dezenformasyon faaliyetini üstlenmiştir"