İtalya’da yaşayan Türk öğrenci: Lütfen durumu hafife almayın
Abone olİTALYA’da bir üniversitede eğitimine devam eden Elif Canbazoğlu, ülkedeki korona virüsü pandemisine dair süreci değerlendirdiği videoda Türkiye'deki genç bireylere seslenerek durumun ciddiyetinin kavranması gerektiğini belirtti.
Tüm dünyaya yayılan korona virüsü, Çin’den sonra kendisini en
fazla İtalya’da hissettirdi. Ülkede virüsün yayılmasını
yavaşlatabilmek adına ülke de karantina altına alındı. Eğitim almak
amacıyla gittiği İtalya’nın Trieste kentinde yaşayan konservatuvar
öğrencisi Elif Canbazoğlu da süreci en başından bu
yana yaşayanlar arasında yer alıyor.
''Ülkemizde olduğu gibi burada da şakalar
yapılıyordu''
Sosyal medyasında paylaştığı videosuna "Benim de yaşadığım ve
büyüdüğüm topluma karşı bir sorumluluğum var" diyerek
başlayan Canbazoğlu, İtalya’da olayın nasıl bu noktaya
geldiğini anlattı. Canbazoğlu, “Henüz 150 vaka bile yokken
olayın patladığı İtalya’nın kuzey bölgesindeki birçok şehirde
okulların 1 hafta tatil edilmesi kararı verildi. Bu noktada alınan
bu önlemin kısa sürede sonuç vereceğini düşünüyorduk. Çünkü o
sırada vakaların arttığı İran’daki gibi bir ivme beklemiyorduk
hiçbir şekilde. Fakat maalesef tam tersi oldu ve İran’daki toplam
vaka sayısını geçmeye başladık. Tıpkı şu an ülkemizde olduğu gibi
burada da şakalar yapılıyordu. Fakat çok değil sadece 2 hafta
içerisinde koskoca bir ülkenin karantinaya alınmasının ne denli
büyük bir olay olduğunu, asıl ciddiye alınması gereken zamanlarda
önemsenmediği için bu duruma geldiğimizi kendi gözleriyle gördü
herkes” dedi.
“Lütfen durumu hafife almayın”
İtalya’da da ilk zamanlarda risk grubunda bulunmayanların dışarı
çıkarak sosyal yaşamlarına devam ettiğini fakat gelinen noktada
kimsenin evden çıkamadığını vurgulayan Canbazoğlu, Türkiye’de
durumun hala kontrol edilebilir bir dönemde olduğunu
belirtti. Canbazoğlu, “Bu videoyu çekiyorum henüz çok
yeniyken, çok erkenken, her şeyin başındayken kendi ülkemiz için
yapabileceğimiz şeyler var. Çok şey var hatta. Sadece iki hafta
içerisinde burada gelinen nokta inanılmaz derecede şaşırtıcı. Biz
en azından kontrol edilebilir bir dönemdeyiz. Kısacası ‘korkmayın,
abartılıyor’ denilmemesi gereken bir durum bu. Lütfen hafife
almayın. Panik yapmaya gerek yok fakat ciddiye alınması gerekiyor.
Kontrol altında tutmak için devletler önlemler alıyor evet fakat
bunu uygulamak tamamen bizim sorumluluğumuzda ve bizim görevimiz”
ifadelerini kullandı.
“İnsanlar bir salgın yokmuşçasına hayatlarına devam etti
ve sonuç ortada”
Özellikle gençlerin çok dikkatli olması gerektiğini
vurgulayan Elif, şunları dile getirdi: “Özellikle İtalya’daki
gençlerin sosyal hayatın çok fazla içerisinde olması sebebiyle
ortaya çıkan bazı görüntüler var. İnsanlar risk grubunda
olmadıkları için dışarıya çıktılar, kalabalık ortamlarda
bulundular. Bir salgın yokmuşçasına hayatlarına devam ettiler ve
sonuç ortada. Hiçbirimiz evden çıkamıyoruz. ‘Biz gençleri
öldürmüyor, hasta etmiyor, hasta olsak da belirtisiz
atlatabiliyoruz.’ diye yaşadığımız çevreye, topluma karşı
sorumluluklarımız yok değil. Bu hastalığa yakalandıktan sonra
atlatabileceklerini düşündükleri için sadece dikkatsiz
davranabiliyorlar. Hastalık kapmamaya çalışmak yalnızca kendimizi
korumak kendimiz için bir iyilik değil. Bu büyük bir sorumluluk,
üzerimize düşen bir görev. Bu çarkın bir parçası olmamak bizim
elimizde. Türk toplumu olarak bize çok güveniyorum ben. Burada
alınan tedbirlere yeteri kadar özen gösterilmediğini gördüm
diyebilirim. Kurallara uyulmadığı için şu anda bu durumdayız. Bugün
itibariyle de gelinen nokta ortada. İki hafta süreceği söyleniyor
fakat biz de artık ne zaman biteceğini bilemiyoruz.”
“Korona virüsü sebebiyle hastaneler tamamen taşmış
durumda"
İtalya’nın son durumu hakkında da bilgiler veren Canbazoğlu,
"Burada insanlar tren bileti dahi almadan bavullu, bavulsuz
karantina bölgelerinden kaçmaya çalıştılar. Kendi ülkemizde de
okullar tatil oldu. Herkes kendi memleketine dönüyor. Çok büyük
kalabalıklar oluşturuluyor. Ne olur bu büyük kalabalıkları
oluşturmayın. Biliyorum bireyiz, isteklerimiz var ama bu tarz
konularda da topluma karşı sorumluluklarımız olduğunu unutmayalım.
Çünkü biz de bu toplumun bir parçasıyız. Kimse saygı duymazsa bunun
sonunu alamayız. Korona virüsü sebebiyle hastaneler tamamen taşmış
durumda. Bir şekilde daha yoğunluğu daha az olan hastanelere, çevre
hastanelere gönderiliyor başka hastalar. Başka bir sebeple de
hastaneye gidecekseniz gitmemeniz tavsiye ediliyor. Gitseniz de
sizinle ilgilenebilecek bir sağlıkçı yok çünkü onlar da gerçekten 7
gün 24 saat mücadele veriyorlar. Devamlı bu işin başındalar ve
artık insanlara seslenmeye başladılar. Lütfen bize yardımcı olun ve
bunu ancak hep beraber durdurabiliriz diye" dedi.