İtalya'da Türkiye karşıtı yürüyüş

Aralarında KBP'li bakanların da yer aldığı birkaç bin kişinin katılımıyla yapılan yürüyüşte, Türkiye'nin AB'ye kabul edilmemesi, tam üyelik konusunun referandum aracılığıyla belirlenmesi istendi. KBP lideri Umberto Bossi, kalp rahatsızlığını henüz tam atlatamadığı için yürüyüşe katılamadı. Bossi'nin konuşma metni, İtalya Adalet Bakanı Roberto Calderoli tarafından okundu. Bossi'nin konuşma metninde, Silvio Berlusconi hükümetinin Türkiye yanlısı tutumu eleştirilerek, AB'de Türkiye'ye yer verilemeyeceği iddia edildi. Adalet Bakanı Calderoli ise miting meydanında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AB üyeliğinin ''Avrupa'nın Müslümanlar tarafından işgali'' anlamına geleceğini ileri sürdü. Öte yandan, KBP'lilerin düne kadar 50 bin kişinin iştirakini bekledikleri protesto yürüyüşüne katılımın birkaç bin kişiyi geçmemesi dikkati çekti. Öğlen Porta Vittorio bulvarında başlayan ve Duomo meydanında sona eren yürüyüşe katılanlar arasında bulunan İtalya Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Roberto Maroni, gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'nin AB'ye girişinin Avrupa kimliğinin ortadan kalkması anlamına geleceğini ileri sürdü. Maroni, ''Hükümetler gelirler ve giderler. Ama Türkiye AB'ye gelirse gitmeyecek, ebediyen kalacaktır. Bize göre bu Avrupa'nın dağılmasını da beraberinde getirebilecek bir hadisedir'' dedi. Maroni, ''Böylesine önemli bir karar, 25 ülkenin dışişleri bakanına bırakılamaz. Bu konuda karar, düzenlenecek referandumlar aracılığıyla Avrupa halkları tarafından verilmelidir. AB Komisyonu'nun bu konuda bir referandum düzenlemesi için girişimde bulunacağız. Bunu başaramazsak en azından İtalya'da referandum yapılmasını isteyeceğiz'' diye konuştu. KUZEY BİRLİĞİ'NE ELEŞTİRİ İtalya'daki merkez-sağ partileri bünyesinde toplayan Özgürlük Evi adlı koalisyonun ortağı konumundaki Kuzey Birliği Partisi (KBP) tarafından, Türkiye'nin AB'ye üye olarak kabul edilmesini protesto amacıyla Milano'da düzenlenen yürüyüş, muhalefet sözcülerinin eleştirilerine neden oldu. Muhalefet KBP'yi ırkçılık ve yabancı düşmanlığını körükleyici davranışlar sergilemekle suçlarken, merkez-sağ koalisyonun ortağı konumundaki Hıristiyan Demokratlar ve Merkez Demokratlar Birliği Genel Başkanı (HDMDB) Rocco Buttiglione de Türkiye'nin AB üyeliğinin referanduma sunulabileceğini söyledi. Buttiglione, Türkiye'nin üyeliğinin referanduma sunulmasının mümkün olabileceğini ileri sürerek şöyle konuştu: ''Türkiye'nin üyeliği konusunda AB'de bir referandum yapılacak mı bilmiyorum. Ama Türkiye meselesinin, Avrupa'nın kimliği, Avrupa'nın kendisi hakkında ne düşündüğünün önümüzdeki tüm seçimleri etkileyeceğini biliyorum. Avrupalılar bu sorulara bir yanıt bulmak durumundadırlar. Türkiye konusundaki tartışmalar, Avrupa'nın kimliği konusunda daha derin bir tartışma için de önemli bir fırsat.'' Kuzey Birliği'nin Türkiye aleyhinde Milano'da yaptığı gösteri ise muhalefet sözcülerinin tepkisini beraberinde getirdi. Radikal Parti Genel Sekreteri Daniele Capezzone, KBP'nin Milano'daki gösterisine ilişkin yaptığı açıklamada, ''Irkçı spekülasyonların eşiğindeyiz. Kuzey Birliği, Türk düşmanı beyanatlar ve gösterilerle ülkeyi ırkçılığın eşiğine, hatta eşikten de öteye götürmektedir'' dedi. Capezzone, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Roberto Maroni'nin Türkiye konusunda referandum önermesini de eleştirerek, şunları söyledi: ''Birliğe yeni üye olan 10 ülke ve önümüzdeki dönemde girecek olan diğer 3 ülke (Bulgaristan, Romanya ve Hırvatistan) konusunda referandumdan asla söz edilmedi. Türkiye'de halkın çoğunluğu Müslüman diye referandumun gerekli olduğunu söylüyorlar. Ancak bu yaklaşım, hiç de ihtiyacımız olmayan korkunç bir zihniyeti bünyesinde barındırıyor.'' İtalyan Sosyalist Demokratlar Partisi Başkanı Enrico Boselli de Türkiye'nin AB üyeliğini protesto amacıyla bugün Milano'da yapılan mitingi, ''Türkiye'nin AB'ye alınmasına karşı çıkan KBP'nin yabancı düşmanlığının yükselişi'' olarak niteledi. Boselli, İtalya'daki merkez sağ iktidarının dış politikada parçalanmış bir görüntü sergilediğine de dikkati çekerek, ''KBP, meydanlara dökülüp Türkiye'ye yönelik açılımlar nedeniyle hükümete karşı kükrüyor, Dışişleri Bakanı Fini koalisyon ortağını sorumsuzca demagoji yapmakla suçluyor, Buttiglione de referandum önermek suretiyle KBP'cilere çanak tutuyor'' dedi. Merkez-sol muhalefet bünyesindeki Papatya Hareketi'nin Meclis Grup Başkan Vekili Franco Monaco ise şöyle konuştu: ''Özgürlük Evi, kendilerinin yekvücut olduklarından bahisle, bizi dış politikada farklı tavırlar içinde olmakla suçluyordu. Ama kendilerinin daha derin bir bölünmüşlük içinde oldukları bugün herkesin gözleri önündedir.'' Avrupa Anayasası'nın onanması ve Türkiye ile müzakerelerin başlatılması gibi belli başlı dış politika konuları parlamento gündemine geldiğinde, merkez-sağ koalisyonun ne yapacağının meçhul olduğunu ileri süren Monaco, ''Hükümet dış politikada izlenen çizginin ne olduğu konusunda en kısa sürede parlamentoya bilgi vermelidir'' dedi.