İtalya'da Monti dönemi başlıyor
Abone olİtalyan ekonomist ve eski Avrupa Komisyonu üyesi Mario Monti, yeni hükümeti kurmakla görevlendirildi. Monti, kabinesini pazartesi günü mali piyasalar açılmadan duyurmayacağını söyledi.
İtalyan ekonomist ve eski Avrupa Komisyonu üyesi Mario Monti, İtalya'yı borç krizinden çıkartmayı hedefleyen yeni teknokratlar hükümetinin başbakanlığına atandı.
Silvio Berlusconi'nin istifası ardından İtalya Cumhurbaşkanı Giorgio Napolitano ve siyasi liderler arasında bir gün boyunca geçen görüşmelerden Mario Monti'nin ismi üzerinde uzlaşma çıktı.
Monti, görevini aciliyet duygusuyla yerine getirmeye hazır olduğunu, fakat pazartesi günü mali piyasalar açılmadan önce kabinesini ilan etmeyeceğini belirtti.
İtalya'yı Avrupa'da zayıflığın değil gücün kaynağı haline getirmeye çalışacağını söyleyen Mario Monti, İtalyanlar için onurlu ve umutlu bir gelecek vaadinde bulundu.
İstifasını veren eski Başbakan Silvio Berlusconi ise televizyona çıkarak liderlik döneminin savunmasını yaptı.
Berlusconi halen İtalyan parlamentosunda en büyük gruba sahip partinin lideri ve muhabirler, yeni kurulacak hükümete eski bakanlarının dahil edilmesi için bastıracağını bildiriyor.
İtalya parlamentonun alt kanadında yapılan oylamada, tartışmalı ekonomik önlemler paketi, milletvekillerince kabul edilmişti.
Ülkede ekonomik krizin önlenmesi ve mali istikrarın korunabilmesini amaçlayan köklü ekonomik önlemlere parlamentonun üst kanadı Senato ise bir gün önce onay vermişti.
Silvio Berlusconi, söz verdiği üzere, yasanın geçmesinin hemen ardından istifa etti. Berlusconi, erken seçimlerin şubat ayında yapılabileceğini ve kendisinin aday olmayacağını belirtti.
BBC Roma muhabiri Alan Johnson, İtalyan liderlerin ülke ekonomisinin kontrol altına alınabileceği mesajını verebilmek için büyük çaba harcadıklarını kaydediyor.
BBC muhabiri, tanınmış bir iktisatçı olan Monti'nin, bu kriz döneminde piyasaların iş başında görmek isteyeceği türden bir kişi olduğuna dikkat çekiyor.
Ancak bazı iktisatçılar böyle bir durumda dahi İtalya'nın mali istikrarı sağlamakta zorlanacağını, ülkenin karşısında çetin bir görev bulunduğunu belirtiyor.
İtalya'daki hükümet değişimi, ülkenin borçlanma faizinin kritik bir baraj olan yüzde 7 seviyesinin üzerine çıkmasını izliyor.
Bu oran İtalya'nın borçlarını çevirebilmesini imkansız hale getiren bir gelişme olarak görülüyordu.