İtalya’da AB’yi eleştirdi
Abone olTürk-İtalyan İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Avrupa Birliği’nin enerji faslını açmamasının, birliğin kendisi için de bir ...
Türk-İtalyan İş Forumu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,
Avrupa Birliği’nin enerji faslını açmamasının, birliğin kendisi
için de bir "tezat ve çelişki" olduğunu söyledi.
İtalya temasları çerçevesinde bugün Türk-İtalyan İş Forumu’nda iki
ülke iş adamlarına hitap eden Cumhurbaşkanı Gül, İtalya’nın AB
üyelik sürecinde Türkiye’ye verdiği "samimi" desteğe teşekkür
ederek, ekonomi alanında İtalya’nın Türkiye’deki fırsatları
değerlendirmesi çağrısında bulundu.
Türkiye ile İtalya’nın ticaret potansiyelinin çok daha yüksek
olduğunu vurgulayan Gül, iki ülke iş dünyasının birçok alanda
işbirliği yapmasını istedi.
"AKDENİZ İNSANI OLARAK ORTAK KARAKTERLERİMİZ VAR"
"Akdeniz’in sıcakkanlılığını her vesilesi ile gösteriyorsunuz"
diyen Cumhurbaşkanı Gül, "Türkler de, İtalyanlar da, Akdeniz
bölgesinin insanları olarak birçok ortak karakterimiz vardır.
Bunların daha da zenginleştiğini görmek tabi ki memnuniyet verici"
ifadesini kullandı.
Gül, "Türkiye ile İtalya arasında mükemmel ilişkilerimiz var.
Avrupa’nın birçok kurumlarında beraberiz, NATO’nun üye sayısının
7-8’i geçmediği dönemlerde müttefik ülkeydik. Ve hür dünyayı
korumak için, savunma için o zaman çok büyük kaynaklar ayırdık"
dedi.
"İTALYA’NIN SAMİMİ DESTEĞİNE TEŞEKKÜR EDERİM"
Cumhurbaşkanı Gül, "Birçok Avrupalı dostumuzdan daha ayrıcalıklı
bir şekilde İtalya, Türkiye’nin AB yolundaki çabalarını samimi
olarak desteklemiş, yeri geldiğinde bizim olmadığımız yerlerde
bizim adeta sözcülüğümüzü yapmıştır. Bundan dolayı bütün İtalyan
hükümetlerine, Sayın Cumhurbaşkanı’na, bakanlar ve şüphesiz ki,
İtalyan halkına teşekkür etmek istiyorum. Bu desteğinizin 2014
yılının ikinci yarısında dönem başkanlığınızı aldığınızda da devam
edeceğine inanıyoruz" şeklinde konuştu.
"TİCARET HACMİ GERÇEK POTANSİYELİ YANSITMIYOR"
İki ülke arasında halledilmesi gereken hiçbir siyasi meselenin
bulunmadığını dile getiren Gül, "Mükemmel ilişkilerimiz var. Ama
iki ülke arasında daha da geliştirmemiz gereken bir alan var: o da
ekonomik alan" dedi.
20 milyar dolarlık ticaret hacminin çok yetersiz olduğunu kaydeden
Gül, "Bu büyüyebilecek hacimdir. Potansiyel vardır. Potansiyel
olmasa boşa uğraşmaya değmez. Ama çok kısa süre içerisinde bunu çok
daha ilerilere taşıyabiliriz" diye konuştu.
"İTALYA’NIN TÜRKİYE’DEKİ YATIRIMLARI ÇOK AZ"
Türkiye’deki köklü İtalyan şirketlerinin, ülkedeki gelişimi çok iyi
gördüklerini söyleyen Gül, "Ama 550 milyar dolar civarında dışarı
yatırım yapmış olan bir ülkenin Türkiye’de 4,5 milyar dolar yatırım
yapması çok az. Potansiyelin var olduğunu söylerken, buna işaret
etmek istiyorum" dedi.
"Türkiye gibi nüfusu 80 milyona yaklaşmış, gayet dinamik bir nüfus,
orta sınıfın giderek güçlendiği, hinterland açısından baktığınızda
çok geniş bir etki olan bir ülke" diyen Cumhurbaşkanı Gül, "Orta
Asya’dan, Kafkaslar’dan, Ortadoğu’dan, Balkanlar’dan çok güçlü
ilişkilerimiz var. Böyle bir ülkede İtalyanların bu kadar az
yatırım yapmasının bir eksiklik olduğunun altını çizmek istiyorum.
Tabi ki yatırım yapacağınız ülkeyi test etmeniz gerekir. Hiç kimse
gidip de parasını gözü kapalı bir yere yatırmaz. O zaman
inceleyeceğiniz ülkeyle ilgili rakamları biraz önce Başbakan
Yardımcımız burada anlattı" şeklinde konuştu.
Özellikle son 10 yıl içerisinde yapılan köklü siyasi, ekonomik,
hukuk ağırlıklı reformların Türkiye’yi çok başka bir noktaya
taşıdığını kaydeden Gül, "Zaten AB ile tam üyelik müzakerelerine
başlayabilmemiz için biliyorsunuz, Kopenhag Kriterleri’nin en
azından tatmin edici seviyede uygulanıyor olması lazım, serbest
piyasa ekonomisinin çalışıyor olması şart. Bu şartları
karşıladığımız için biz 2004 yılında müzakerelere başladık.
2004’ten bu yana da onun üstüne çok fazla reform yaptık. Hala da
yapacaklarımız var. Bunu biliyoruz. Bunları AB’ye girelim diye
değil, bunları Türkiye’yi daha güçlü, daha mutlu yapalım diye
yapıyoruz. Onun için bunların hepsini sahiplenerek yapıyoruz. Tabi
ki neticede AB kriterlerini yerine getirmiş oluyoruz" dedi.
"TÜRKİYE’DEKİ FIRSATLARI DEĞERLENDİRİN"
Cumhurbaşkanı Gül konuşmasına şöyle devam etti:
"Müzakere süreci içerisinde yaptıklarımız AB müktesebatının, yanı
standartlarının, hukukunun, Türkiye’ye adaptasyonudur. Bu da iş
dünyası için çok önemlidir. İtalyan şirketlerinin AB hukukunun
geçerli olduğu bir ülkeye yatırım yapmaları, Avrupa hukukunun,
ticaretinin kendi ülkelerindeki standartların geçerli olduğu bir
ülkede faaliyet göstermek müthiş bir güven unsurudur. Herhalde
gideceğiniz ülkeye bakarken önce iki şeye bakarsınız. Önce getirisi
nedir, gerçekten orada getiri olacak mı? Demin söyledim, 80 milyon
nüfus, güçlü bir orta sınıf, çok büyük bir çevre, dinamik bir alan
ve kalkınmaya aç bir ülke. İkinci bakacağınız da risklerdir tabi
ki. Riskleri hesaplarken de bakacağınız ekonomik göstergelerdir.
Riskler açısından da herhalde en minimum riskleri yine Türkiye’de
bulacaksınız. O bakımdan ben burada İtalyan iş dünyasına
sesleniyorum: Türkiye’deki fırsatları değerlendirin. Türkiye’de iş
dünyası ile barışık ve iş dünyasının değerini bilen bir yönetim
vardır. Problemler varsa, bu problemlerini pratik şekilde çözümü
için gayret sarf eden bir yönetim vardır. Aranızdaki şirketler
zaman zaman karşılaştıkları problemlerin nasıl çözüldüğünü
bilirler."
Gül, "Özellikle otomotiv sanayiinde zaten çok büyük bir
işbirliğimiz var, çok geniş bir şekilde otomotivin bütün
alanlarında... Savunma sanayiinde yine güzel bir işbirliği
yapıyoruz. Türkiye’de yaptığımız ATAK helikopterlerinde birlikte
çalışıyoruz. Türkiye gibi NATO’nun ikinci büyük ordusuna sahip olan
ve bulunduğu coğrafyada hala güçlü ordusunun bulunmasına gerek
olan, şart olan bir ülkenin savunma ihtiyaçlarının karşılanması
açısından da ortak üretimler, beraber müşterek yatırımlar, bunların
hepsinin önemli olduğunun altını çizmek istiyorum" dedi.
"BAKMAYIN ENERJİ FASLININ HALA AÇILMAMIŞ OLMASINA!"
Enerji konusunun Türkiye için, "en önemli ve önde gelen alanlardan
birisi" olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, "Aslında Türkiye
AB’ye üye olursa, nerede katkı sağlar diye yapılan çalışmalarda,
enerjinin en önde gelen sektör olduğunu herkes bilmektedir.
Bakmayın enerji faslının hala açılmamış olmasına. Bu AB içinde bir
tezattır. Bir çelişkidir" ifadelerini kullandı.
Gül, "Eminim ki bütün dostlarımız bu konuyu konuşurken büyük bir
mahcubiyet duyarlar. Ama enerji konusunda bugün bile Avrupa’nın
güvenli bir şekilde farklı enerji kaynaklarına ulaşması Türkiye
sayesinde olacaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Gül, "Kafkas gaz ve petrolleri, Asya, İran’la
ilişkiler, doğru bir istikamete girmiş vaziyette. Güneye
döndüğümüzde de Ortadoğu’nun bütün petrol ve gazlarının Avrupa’ya
geçeceği istikamet Türkiye’dir. Ayrıca son dönemde ortaya çıkan
Doğu Akdeniz’deki enerji kaynaklar, gaz ve petrol, bütün bunların
da en fizibıl şeklide Avrupa’ya ulaşacağı yol yine Türkiye’dir.
Bütün buralarda beraber çalışabiliriz. Enerji alanında, önceden
yaptığımız güzel örnekler vardır. Ayrıca enerjide, alternatif
enerji kaynakları da bizim için çok önemlidir. Türkiye’nin makro
ekonomik göstergelerine baktığınızda, yumuşak karnımızın cari
açığın da çok önemli bir kısmı, enerji bağımlılığından ve enerji
ithalatından kaynaklanmaktadır. İşte bundan kurtulabilmek için
alternatif enerji kaynaklarına çok büyük önem veriyoruz. Bütün bu
alanlar İtalyan yatırımcılar için çok büyük karlar vadeden
alanlardır. Kazan-kazan ilişkisi, Türk ve İtalyanların ortak
kazanacağı alanlar çoktur" dedi.
"SİZLERİ TEŞVİK ETMEK İÇİN BURADAYIM"
Gül, "İki ülke arasında siyasi konularda sorun yoksa, bunun da
ötesinde olağanüstü bir yakınlık varsa devlet adamları,
yöneticiler, hükümetler, başbakanlar, bakanlar, bütün bunlar
arasında bir araya gediklerinde olağanüstü bir dostluk varsa,
buralardan iş adamları içni büyük bir sinerji doğar" diye
konuştu.
Hükümetlerin iş dünyasının yolunu açtığını belirten Gül, "Aslında
benim bizzat burada bulunmam, ki birçok iş forumuna özellikle
gidiyorum, teşvik etmek için gidiyorum. Türkiye’deki yönetimin iş
dünyası ile ne kadar barışık olduğunu ve iş dünyasının değerini ne
kadar bildiğini göstermek için ve sizleri davet etmek için... Yoksa
eminim ki sizler takip ediyorsunuz, Türkiye’yi biliyorsunuz,
Türkiye’deki gelişmelerin farkındasınız. Eski şirketleriniz,
Türkiye’de, 60-70 yıllık şirketleriniz var. Onlar eski dönemlerle
yeni dönemi elbetteki en iyi şekilde mukayese ediyorlardır. Ama
bizim görevimiz sizleri teşvik etmektir" diye konuştu.
(İHA)