İtalya: 'Ölçüsüz hırslı' belediye başkanı başbakanı devirdi
Abone olİtalya Başbakanı Enrico Letta, bugün istifa etti. Yerine kendisini koltuğundan eden partidaşı Matteo Renzi'nin gelmesi bekleniyor. Peki bu ikilinin arasındaki sorun neydi? Gazeteci Övgü Pınar, Roma'dan bakışı anlatıyor.
“ Kabil ile Habil’in, Brütüs ile Sezar’ın hikâyesi tekrar ediyor.”
İtalya’da iktidarın büyük ortağı Demokratik Parti içindeki liderlik çatışmasını, İtalya’nın Kardeşleri partisinden Fabio Rampelli böyle tanımlıyor.
Demokratik Parti’deki (PD) kavga Kabil ve Habil ya da
Brütüs-Sezar hikâyesindeki gibi kanlı bitmese de, İtalya’nın
Başbakanı ’nın, kendi partisinin genel sekreteri Matteo Renzi
tarafından koltuğundan edilmesiyle
“Hurdaları evlerine gönderelim” diyerek eski politikacıları siyaset sahnesinden silme mesajı veren ve adı bu yüzden 'hurdacı'ya çıkan Renzi, radikal bir değişime ihtiyaç duyulduğunu söyleyerek partidaşı Enrico Letta’nın başbakanlığına son verdi.
Dün yapılan PD yönetimi toplantısında, Amerikalı şair Robert Frost’un 'Gidilmeyen yol' adlı şiirinden alıntılar yaparak “Daha az yürünmüş yolu öneriyorum” diyen Renzi, ülkenin içinde bulunduğu bataklıktan çıkabilmesi için daha zorlu olan bu yolun seçilmesi gerektiğini söyledi.
Kendisini 'ölçüsüz derecede hırslı' olarak tanımlayan Renzi, parti yönetiminden de büyük bir destek alarak Başbakan Letta’yı alt etmeyi başardı.
Yenilgiyi kabul ederek istifa eden Enrico Letta ise, çalışma arkadaşlarına “İtalya gerçekten de kalbinizi kırıyor” diyerek sahneden çekildi.
'İktidar hırsı'
Letta’nın kendi partisi içinde de itirazlarla karşılaşmasının başlıca sebepleri arasında hantal ve yolsuzlukla dolu bürokraside söz verdiği reformları yerine getirememesi, işsizlik oranının artmasını ve ekonomik gerilemeyi durduramaması, bankalara karşı fazla cömert bulunması ve kaotik seçim yasasını değiştirmemesi yer alıyor.
Ancak Renzi’nin 'yeni bir sayfa açma' önerisi herkesi tatmin etmiş gibi görünmüyor. Kimi kesimler Renzi’nin tamamen iktidar hırsıyla hareket ettiğini, ülkeye yenilik getirecek bir söylemine rastlanmadığını savunuyor.
Demokratik Parti içinde de sayıları az da olsa bazı isimler Renzi’ye karşı çıkıyor. PD yönetiminden Pippo Civati, Letta’ya yapılanı Danimarka’da bir hayvanat bahçesinin bir yavru zürafayı öldürmesine benzetti.
Ülkenin en büyük siyasi gruplarından muhalefetteki 5 Yıldız Hareketi’nin lideri Beppe Grillo, Renzi’yi 'vicdansız bir kariyer düşkünü' olarak niteledi.
Öte yandan Renzi’nin, Letta’da olmayan bir enerji ve dinamizme sahip olduğu da hemen hemen tüm kesimler tarafından teslim ediliyor.
'Üçüncü Cumhuriyet'e leke'
İtalya’nın en genç başbakanı olması beklenen 39 yaşındaki Renzi’nin 'cesaret' mesajını, kritik ekonomik reformları yerine getirmek için hayata geçirmesi umuluyor. Ancak İtalyan medyası 'müstakbel başbakanın' geçmişte verdiği her söze sadık kalmadığını da hatırlatıyor.
Renzi’nin seçimlere gitmek yerine mevcut parlamentoyla yeni bir hükümet kurmak istemesi de, olası reformlar için koalisyon ortaklarını ikna etmesi gerektiği anlamına geliyor.
Renzi’nin hem diğer partileri hem de kendi partisi içindeki karşıtlarını ikna ederek 'ölçüsüz hırsını' başarıya dönüştürüp dönüştürmeyeceğini zaman gösterecek.
Renzi’yi Kabil’e benzeten İtalya’nın Kardeşleri partisinden Fabio Rampelli ise buna pek ihtimal veriyor gibi görünmüyor.
Rampelli, Kabil-Habil, Brütüs-Sezar benzetmesine şöyle devam ediyor: “En fenası da bu ikisinin (Renzi ve Letta) çok genç olması sebebiyle ikisi arasındaki nefretin çok uzun sürecek olması. Sözümona 'Üçüncü Cumhuriyet’in doğuşu, bu ilk günâhla lekelenmiş olarak kalacak.”