İtalya da türbanı tartışıyor

İtalya İçişleri Bakanı Giuliano Amato, başörtüsünün yasaklanması gerektiği yönündeki düşünceleri doğru bulmadığını söyledi.

Amato, La Stampa gazetesine verdiği demeçte, ''Başörtüsüne evet. Rahibeler de başörtüsü kullanıyor. Sadece Müslüman kadınlar için başörtüsü yasağı koymak söz konusu olamaz'' dedi.

Amato, ''yüzü tamamen örterek kişinin kimliğini de gizleyen peçe ve burka gibi giysilere izin verilmemesinin mümkün olabildiğini, ancak meselenin başörtüsü ya da türbana yasak getirmeye dönüştürülmemesi gerektiğini'' belirtti. Amato, ''İtalya'da başörtüsüne yasak getirilmesini isteyen kesimlerin makul davranmadıklarını ve söz konusu türden bir yasanın ucunun nerelere varacağını bile göz önünde bulundurmadıklarını'' söyledi.

''Başörtüsünün yasaklanması durumunda rahibelerin durumunun da sorunlu hale geleceğine'' değinen Amato, ''Mesela, üniversitelere devam eden rahibelere, okuyabilmek için başörtüsünden vazgeçmelerini zorunlu kılmak gibi bir durum ortaya çıkabilir'' dedi.

Amato, ''rahibelerin istisna kabul edilemeyeceklerine de'' işaret ederek, şöyle konuştu:

''Başörtüsünü sadece Müslüman kadınlara mı yasaklamamız gerekecek? Başörtüsünü kamusal alanda yasaklayan bir yasa yaparsan, karşılaşılacak ilk sorun belli: Rahibe neden başörtüsü takabilir de Müslüman kadın takamaz? Mesela, hastanede hemşire olarak çalışmak isteyen bir Müslüman kadına başını açmayı şart koşarsanız, rahibeleri ne yapacaksınız? Hemşirelikten vazgeçmesi mi gerekecek, yoksa bu işi başı örtülü biçimde yapması da mümkün olabilecek mi? Rahibeler için bu mümkün olacaksa Müslüman kadınlar için niye yasak olsun? Bunun tek bir izahatı var: Zira rahibe başını senin inandığın Tanrı'ya göre örtüyor, Müslüman kadın da kendi inandığı Tanrı'ya göre yapıyor. Hal böyleyken, kimileri eşitlik adına başörtüsünün yasaklanması gerektiğini dahi söylemeye cüret edebiliyor.'' Amato, Fransa'daki başörtüsü yasağının kendisine örnek gösterildiği soruyu ise şu sözlerle yanıtladı:

''Evet ama orada haç da yasak. Bakın, bu tür tartışmalara hiç girmemek en iyisi. Zira bunları tartıştıkça, toplumdaki uzlaşı ve konsensüs dokusunu aşındırmaktan başka bir şey yapmamış oluyoruz. Müslüman kadının da onurunu inciten burka türünden, yüzün tümüyle kapatılmasını yasaklama konusunda hepimiz hemfikiriz. Ama başörtüsünü yasaklamanın bu konuyla hiç alakası yok.''

SAĞ MUHALEFETTEN AMATO'YA TEPKİ
Merkez sağ muhalefete mensup partiler ise Amato'nun La Stampa'ya verdiği demece tepki gösterdiler.

Forza İtalya Partisi milletvekillerinden Isabella Bertolini, rahibelerin ''özgür iradeleri'' ile başörtüsü taktıklarını, Müslüman kadınların ise sadece ''baskı'' neticesinde başlarını örttüklerini savunarak, ''Müslümanların başörtüsünü rahibelerinkiyle kıyaslamak, Katoliklik dinine büyük hakarettir. Müslüman kadınların başörtüsü, dinsel bir simge değildir. Sadece, kocaları veya babaları tarafından yapılan zorlamaya kadının boyun eğmişliğinin simgesidir. Dolayısıyla yasaklanmalıdır'' diye konuştu.

Anayasa Komisyonu üyesi olan ve Kuzey Birliği Partisi'ne mensup Roberto Cola ise Amato'yu ''İtalyan toplumunu İslamlaştırma girişiminde bulunmakla'' suçlayarak, ''Amato, Katoliklik dininin İslam ile bir tutulamayacağını öğrenmelidir. Başörtüsünü rahibelerin örtüsüyle kıyaslamak, halkımızın dini duygularını inciten bir provokasyondur'' dedi.

Cenova'da Forza İtalya Partisi'ne bağlı bir dernek ise bugün yazılı bir bildiri yayımlayarak, kentte cami inşa etme projesinin engellenmesi için Katolikleri tespih duaları eşliğinde eyleme geçmeye çağırdı.

''Cenova, Kutsal Topraklar'ı kurtarmak için haçlı ordularına katılmış nice şövalyenin beşiğidir'' denilen bildiride, kentteki merkez sol belediye yönetiminin Müslümanların cami yapma taleplerine olumlu yanıt vermiş olması eleştirildi.