İsviçreliler de günah çıkarttı
Abone olİsviçre'nin Tribune de Geneve gazetesi, İsviçre ile Türkiye arasında oynanan maçtan sonraki gelişmelerin, tek suçlunun Türkler olmadığını gösterdiği yorumunu yaptı.
Gazetenin genel yayın yönetmeni Dominique Von Burg'un imzasını
taşıyan makalede, ''her ne kadar bir ya da birkaç İsviçreli
futbolcu sinirlerine hakim olamamışsa da ve İsviçreli
taraftarlardan bazıları Bern'deki maçta İstiklal Marşı'nı
ıslıklamışsa da Türk milli takımının ve Federasyon'un
davranışlarının kabul edilemez olduğu ve Ankara'daki yetkililerin
ve Türk basınının bunu kabul ederek, temizliğe başladığı''
belirtildi. ''FİFA'nın cezalarının yolda olduğu'' belirtilen
makalede, ''İsviçrelilerin bu olayda hemen hemen hiç hatası
bulunmadığı, ancak bu olayın Türk karşıtı duyguların endişe
edilenden daha çok olduğunu ortaya çıkardığı'' belirtildi. Gazetede
geçen hafta maçın hemen ardından, Cenevre'de yaşayan Türklerin
görüşlerine yer verildiği hatırlatılan makalede, bir okurun
''Dövüşmek için iki kişi gerekir'' şeklindeki sözlerinin,
Cenevre'de toplumsal diyalog konusunda önemli rol oynayan ve
sayılan bir kişi olan İsmail Türker'e yanlışlıkla atfedilmesi
üzerine meydana gelen gelişmeler aktarıldı. Ertesi gün makalede, bu
sözlerin Türker'e ait olmadığının belirtilmesi ve özür dilenmesine
karşın olayın kapanmadığı, Türker'in, mektupla, telefonla ya da
sokakta ''İsviçre'yi eleştirme cüreti gösterdiğinden'' dolayı
tacize uğradığı ve hakarete maruz kaldığı belirtildi. Aslında
hakaret unsuru bile içermeyen bu sözlerin nasıl nefret
uyandırabileceğinin altı çizilen makalede, ''Bir kez daha
belirtelim: İstanbul'da olup bitenler tarafımızdan kınanmayı hak
ediyor. Ancak bu olayın bizde yarattığı şey de aynı ölçüde ayıp''
ifadesi kullanıldı. Bütün bir halkın ''birkaç kişinin
taşkınlıklarına'' indirgenemeyeceği belirtilen makalede, İsviçre'de
karşıt fikir duymaya tahammül edemeyenlerin, ''yargılama cüretinde
bulunması'' eleştirildi. Makale, İsviçre demokrasisinin
''farklılıkları kabul etmeye ve tartışmaya açık olduğunun
unutulmaması gerektiği'' ifadesiyle son buldu.