İsviçre'den pişkin yanıt
Abone olİsviçre, Türk Tarih Kurumu Başkanı Yusuf Halaçoğlu hakkında Ermeni soykırım iddialarına ilişkin yaptığı bir konuşma nedeniyle soruşturma açıldığını doğruladı.
İsviçre'nin Ankara Büyükelçiliği'nden yapılan açıklamada,
geçtiğimiz yıl ilkbaharda İsviçre'de Ermeni soykırımı iddialarına
ilişkin yaptığı konuşma üzerine Halaçoğlu hakkında soruşturma
açıldığı bildirildi. Açıklamada, soruşturmanın doğrudan federal
savcılığın talebiyle değil, üçüncü bir tarafın Winterthur'daki
yerel yetkili adli makamlarına yaptığı şikayet üzerine açıldığı
belirtildi. ''İsviçre'deki yasal prosedür gereği herhangi bir
şikayet söz konusu olduğunda konunun açıklığa kavuşturulması
bakımından soruşturma açılması gerekmektedir'' denilen açıklamada,
Halaçoğlu hakkındaki soruşturmanın devam ettiği vurgulandı.
Winterthur'daki yerel adli makamların Halaçoğlu'nun kimlik
bilgilerini almak üzere İnterpol aracılığıyla bilgi talebinde
bulunduğunu da doğrulayan Büyükelçilik, Halaçoğlu'nun 'İsviçre
resmi makamları tarafından mahkum edildiği, resmen suçlandığı veya
hakkında gıyabi tutuklama kararı bulunduğunun doğru olmadığını'
bildirdi. HALAÇOĞLU'NUN ÇALIŞMASI İsviçre’de hakkında kırmızı
bülten çıkartılan Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf
Halaçoğlu, son dönemde Ermeni soykırım iddialarına karşı başlattığı
atak yüzünden Ermeni diasporasının hedefi oldu. Halaçoğlu,
Türkiye’nin Ermeni soykırımı iddiaları ile ilgili tezlerini
uluslararası platformda aktarıyor. Halaçoğlu, Osmanlı döneminde
Ermeni çetelerin katlettiği Türklerin toplu mezarlarında yapılan
kazılara da katılıyor. Türk Tarih Kurumu Başkanı Halaçoğlu son
olarak geçtiğimiz yıl Kars’ın Derecik köyünde Ermeni çetelerin
yaptığı katliamın kanıtlarını kamuoyuna açıklamıştı. Komisyon
önerisine destek Açıklamada ayrıca, "Ermeni soykırım iddiaları
konusunda İsviçre hükümeti Türk hükümetiyle aynı fikri
paylaşmaktadır. Söz konusu iddialar tarihçiler tarafından
araştırılmalıdır. İsviçre hükümeti, Türk hükümetinin yapmış olduğu
ve konunun araştırılması için Türk ve Ermeni tarihçilerden oluşan
bir ortak komisyonun kurulması önerisini memnuniyetle
karşılamaktadır.'' denildi. Türkiye-İsviçre ilişkileri Ermeni
soykırım iddiaları Türkiye-İsviçre ilişkilerine dönem dönem gölge
düşüren bir etken olarak gözlemleniyor. İki ülke ilişkilerine son
yıllarda damgasını vurarak, ilişkileri olumsuz yönde etkileyen
başlıca gelişmeyse bu ülkede Ermeni soykırımı iddialarına ilişkin
kabul edilen kararlar oldu. İlişkiler, İsviçre'deki Vaud kantonunun
23 eylül 2003'te Ermeni soykırımı iddialarını tanıyan bir karar
alması ve bu kararın ardından Dışişleri Bakanı Calmy-Rey'in ekim
2003 için planlanan Ankara ziyaretinin ertelenmesi nedeniyle
gerginleşmişti. Ankara, İsviçre makamlarına Calmy-Rey'in
ziyaretinin ertelenmesinin daha isabetli olacağını iletmişti. Ancak
Türkiye'nin hassasiyetini 'abartılı' bulan Calmy Rey, olaydan
duydukları rahatsızlığı Türk yetkililere ilettiklerini belirterek,
''bu olay, son yıllarda sabırla inşa ettiğimiz ikili ilişkileri
kolaylaştıracak nitelikte değil'' diye konuşmuştu. Vaud kantonunun
bu kararından sonra İsviçre Konfederasyonu Parlamentosu Ulusal
Meclis kanadı da sözde Ermeni soykırımı hakkında bir karar almış,
Türk Dışişleri Bakanlığı bu kararı şiddetle kınamıştı. Calmy-Rey
son olarak geçtiğimiz mart ayı sonunda Türkiye'yi ziyaret etti.
İsviçre Dışişleri Bakanlığı, 'söz konusu dönemdeki trajik olayların
soykırım olarak sınıflandırılamayacağını' ve konunun tarihçiler
tarafından ele alınması gerektiği görüşünde olduğunu belirtiyor.
Gerek Vaud kantonu, gerekse ulusal meclis kararlarının
''İsviçre'nin devlet politikası olmadığını'' vurgulayan İsviçre
kaynakları, İsviçre'deki federal sistem çerçevesinde hükümetin
parlamento ve kantonal yönetimler üzerinde etkili olamadığına
işaret ediyorlar.