İsviçre kasabasının doğayı koruma savaşı
Abone olAvrupa'nın en görkemli dağı Matterhorn'a ev sahipliği yapan İsviçre kasabası Zermatt, turizm ile doğal güzellik arasında denge kurmaya çalışıyor.
İsviçre kasabası Zermott, hem turistleri mutlu etmenin hem de doğal güzelliklerini korumanın yollarını arıyor.
Avrupa'nın en görkemli dağı Matterhorn'a ev sahipliği yapan İsviçre kasabası Zermatt, turizm ile doğal güzellik arasında denge kurmaya çalışıyor.
Tatil kasabalarında ekonomi, ziyaretçilerin sayısına bağlı olarak ayakta kalabiliyor.
Avrupanın en görkemli dağını görmek isteyenlerin sayısı bir hayli fazla.
Fakat bu yoğun ilgi, Zermatt'a yarar sağladığı kadar zarar da veriyor.
Zermatt'ı her yıl yaklaşık 2 milyon turist ziyaret ediyor.
Havanın açık olduğu bir günde turistler Zermatt'ta sadece Matterhorn'u değil; aynı zamanda Fransa'nın Mont Blanc'ını ve Milan'ın tepelerini de görebiliyorlar.
Fakat el değmemiş doğal güzellik ve bakir kayak pistleri, ziyaretçileri tatmin etmeye yetmiyor.
Turistler, sıcak yemekler, kalacak yer; yani konfor talep ediyor.
Turistleri mutlu edecek konforu sağlamak için gerekli olan enerjiyi sağlamanın tek yolu ise kasabanın göz alıcı manzarasını elektrik hatları ile kirletmekten geçiyormuş gibi görünüyor.
Ancak Zermatt'lılar doğaya zarar vermeden kasabalarını geliştirmenin yollarını arıyor.
Zermatt'ta açılan Klein Matterhorn adlı yeni restoranın sahipleri alternatif enerji kullanımına öncülük ediyor.
İlk bakışta sıradan cam bir yapıymış gibi görünen restorant'ın dış yüzeyi gerçekte güneş panelleri ile kaplı.
Restorant ihtiyacı olan tüm enerjiyi bu paneller sayesinde elde ediyor ve doğaya hiç bir zarar vermemiş oluyor.
Klein Matterhorn adlı restorantın dış yüzeyi güneş panellerinden oluşuyor.
Ancak turistlerin ihtiyaç duydukları tesislerin çevreye verdiği zarar Zermott'un problemlerinden sadece bir tanesi.
Nüfus Patlaması
Kayak sezonu başladığında Zermatt'ın nüfusu neredeyse bir gecede beşe katlanıyor.
Kasabanın Belediye Başkanı Christoph Burgin '' 26 Aralık'ta sadece bir ya da iki gecede nüfusumuz 6 bin'den 40 bin'e yükseliyor.'' diyor.
Burgin ''Kasabamızda 40 tane 4 yıldızlı otel var. Yoğun dönemlerde bu tesislerin su kullanımı akıl almaz miktarlara varıyor'' diye sözlerine devam ediyor.
Turistlerin kasabaya ilgisi artıkça Zermatt'ın su problemi de büyümüş.
Bu gün kasabada 65 bin kişinin atık suyunu damıtabilecek bir tesis kuruluyor.
Kasaba büyümeye de devam ediyor. Sürekli yeni oteller, restorantlar, konferans salonları inşa ediliyor.
Belediye Başkanı Burgin inşaat çılgınlığından rahatsız olduğunu söylüyür.
Sürdürülebilirliğe yatırım yapmak
Kasabanın yerli halkı da belediye başkanı ile aynı fikirde.
Neredeyse kasabanın tamamı turizimden para kazansa da artık yatırımlar daha çevre dostu tasarımlara yapılıyor.
Bir çok otel güneş enerjisi panelleri kullanıyor
Kasabadaki büyük otel ve spalar kasabanın yeni bir su arıtma tesisi inşa etmek zorunda kalmasına neden oldu.
Göstermelik çevrecilik
Ancak çevre aktivistleri otellerin ve girişimcilerin yeterince ''yeşil'' olduğuna inanmıyor.
İsviçreli çevre derneği Pro Natura üyesi Eva Maria Klay ''Bana göre buradaki hayat kesinlikle sürdürülebilir değil. Her yıl, her biri altı katlı en az 18 bina inşa ediliyor. Bu şekilde bir 30 yıl daha devam ederlerse hiç yer kalmayacak'' diyor.
İsviçreliler çevrecilerin bu konudaki kaygılarını paylaşıyor.
Yakın zamanda yapılan bir referandumda Alp dağlarına inşa edilen yapıların sadece %20'sinin tatil evi olabileceğine karar verildi.
Bu yeni yasa Zermott'taki inşaatların sayısını da azaltacak gibi görünüyor.
Yavaşlama zamanı
Zermatt dünyanın en varlıklı tatil bölgelerinden biri.
Yüz yıl öncesinde buranın yoksul ve tecrit olmuş bir köy olduğunu hayal etmek çok güç.
Güneş enerjisi projeleri ve ulaşım için elektrikli araçlardan başkasının kullanılmaması kasabaya ödüller getirmiş.
Ancak gelen turistlerin ve doğal olarak otellerin sayısında her yıl ciddi bir artış görülüyor.
Bir tatil kasabası, ziyaretçileri geri çeviremeyeceğine göre, bu sorunun çözümü ne?
Yetkililer, inşaat faaliyetlerini sıkı kontrol altında tutmaya çalışıyor.
Belediye başkanı, doğal güzelliği koruyup, kasabayı hem turistler hem de yerliler için yaşanabilir bir yer kılmaya çalışıyor.
Belediye Başkanı Burgen ''Zermatt'ın Disneyland gibi bir yer haline gelmesini istemiyorum. Çünkü biz Zermattlılar da burada yaşamak zorundayız. Buradaki çocukların da bir tatil kasabasında değil, uygun bir kasaba ortamında büyüme hakları var'' diyor.
Zermatt, dünyanın pek çok yerindeki başarılı tatil kasabalarının karşı karşıya olduğu sorunlara çözüm arıyor.
Turizm kasabaya gelir getirirken, doğal güzelliklerini alıp götürebilir de.
Zermattlılar ünlü dağlarının her zaman yanı başlarında olacağını biliyor. Soru, dağın etrafındaki görüntüyü aynı tutup tutamayacakları..