İşverenden ABye sitem
Abone olTürkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı Tuğrul Kudatgobilik AB'ye sitemde bulundu.
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Tuğrul
Kudatgobilik, Türkiye'nin ekonomik manada Bulgaristan ve
Romanya'dan çok ileri olduğunu belirterek, ''Bu ülkelerin bizden
önce AB üyesi olmasını
hazmedemiyorum'' dedi.
TİSK AB Mevzuatını İnceleme Komisyonu'nca hazırlanan ''Sosyal
Politika ve İstihdam-AB Müktesebatı ve Türkiye'' rapor, Hilton
Otel'de düzenlenen toplantıyla açıklandı.
Toplantıda konuşan Kudatgobilik, Türkiye'nin, 17 Aralık 2004 ve 3
Ekim 2005 tarihlerinden sonra AB macerasında çok ciddi bir zaman
dilimine girdiğini ve AB'yi artık ''olmazsa olmaz'' bir hedef
olarak aldığını söyledi.
Kudatgobilik, Polonya, Romanya ve Çek Cumhuriyeti'nin AB'ye
Türkiye'den önce alınmasını doğru bulmadığını belirterek,
Türkiye'nin sanayi yapısı itibariyle 20 yıldan bu yana zaten
Avrupa'ya ekonomik olarak girdiğini, entegre olduğunu kaydetti.
Türkiye'nin, yabancı sermayeyle 30-40 yıl önce tanıştığını
hatırlatan Kudatgobilik, ''Bugün Türkiye'de 9 bin 600 çok uluslu
şirket bulunuyor. Ama demir perde ülkelerinde bu yoktu. Türkiye
sanayinin ihracatı AB'de yüzde 50-55 mertebesindedir. Biz ekonomik
manada Bulgaristan ve Romanya'dan çok ileriyiz'' dedi.
Daha sonra gülerek, ''Belki biz komünist olmadık diye. Keşke
1985-90'larda komünist olsaydık. Çünkü komünistleri bizden kolay
aldılar'' görüşünü dile getiren Kudatgobilik, ''Geç kalmayı onuruma
yediremiyorum. Romanya'nın, Bulgaristan'ın bizden önce AB
üyesi olmasını hazmedemiyorum. Türkiye sanayisi, ticareti,
sosyal yapısıyla AB'ye hazırdır'' dedi.
AB'nin 2000 yılında ortaya koyduğu ve ''işsizlik oranının yüzde
10'dan 3'e çekilmesi''ni içeren Lizbon Stratejisi'nin de işsizlik
sorununu çözemediğini savunan Kudatgobilik, ''Bu strateji Lizbon
kayalarına vurdu. İşsizlik hala yüzde 10.6'' dedi.
TİSK Yönetim Kurulu Üyesi Solmaz Coşkun da kadın-erkek eşitliği ve
ayrımcılıkla mücadele konularında Avrupa Konseyi direktifleri
hakkında bilgi vererek, kadın istihdamını engelleyecek pozitif
ayrımcılığa karşı olduklarını kaydetti.
RAPOR
Konuşmanın ardından TİSK AB Mevzuatını İnceleme Komisyonu Başkanı
Erol Kiresepi tarafından iş hukuku, iş sağlığı ve güvenliği, sosyal
diyalog, sosyal katılım ve koruma ile AB İstihdam Stratejisi ve
Türkiye içerikli ''Sosyal Politika ve İstihdam-AB Müktesebatı ve
Türkiye'' raporu okundu.
Raporda, iş hukukuyla ilgili Avrupa Konseyi'nin 14 direktifiyle
mevzuat yakınlaşması bulunduğu, ancak işçi temsilciliği müessesesi,
iş sözleşmesinin içeriğine ilişkin ek düzenlemeler, gezici ve
offshore işçi tanımı, gece işçisi, azami haftalık çalışma süresi ve
yıllık ücretli izin süreleri, İş Kanunu'nun uygulama kapsamının
genişletilmesi gibi konularda düzenleme yapılması gerektiğine
dikkat çekildi.
İş sağlığı ve güvenliğinin ise konseyin 28 direktifiyle uyumlu
bulunduğu bildirilen raporda, endüstriyel kazaların kontrolü, iş
sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuatın kamu görevlilerini de
kapsaması noktasında düzenlemelere ihtiyaç olduğu belirtildi.
Raporda, kadın-erkek eşitliği ve ayrımcılıkla mücadelede, eşitlik,
ebeveyn izni ile dava açma hak ve usulleri gibi konularda düzenleme
gerektiği vurgulandı.
SORULAR
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kudatgobilik,
Ekonomik Sosyal Konsey'in yeniden yapılandırılmasına ilişkin bir
soru üzerine, konseyin Avrupa standartlarında kurulması
gerektiğini belirterek, bu konseye ilişkin bir kanun
tasarısını gerekli siyasi mercilere sunmalarına rağmen yanıt
alamadıklarını söyledi.
Kudatgobilik, Avrupa'nın birliğe tam üyelik sürecinde, ''Türk
işçisinin serbest dolaşımı''ndan korktuğunu kaydederek, ''AB'nin
bizden en büyük korkusu nedir? Müslümanız, hayır.
Müslümanlığımızdan bu kadar korkmuyorlar. AB, Avrupa'da istihdamı
zorlaştıracak göçe kolayına evet demeyecek'' dedi.
Kalifiye Türk sanayi işçisinin de Avrupa'ya kaçmasını istemediğini
vurgulayan Kudatgobilik, şöyle devam etti:
''Bu işçime benim ihtiyacım var. Türkiye bugün 126 ülkeye sanayi
mamulü ihraç ediyor. Türk işçisine, Türk sanayinin ihtiyacı var.
Biz sosyal barışımızı burada temin etmeliyiz. Benim ülkemde bu
kadar çok işsizlik varken, burada yatırım yapmalı ve Avrupalı'yı
buraya çekerek, teşvik etmeliyim.''
AB sürecinde bu süreçte rekabet gücü ve istihdam meselesinin çok
önemli olduğuna işaret eden Kudatgobilik, ''Türk sanayinin rekabet
gücüne mani olunmamasını, Türk istihdamının önünün kapanmamasını
hangi müktesebat temin ediyorsa, eyvallah. Ama bizim rekabetimizi
kırıyorsa, istihdamımızın önüne geçiyorsa değil AB'nin, yüce
Peygamber'in talimatı dahi olsa pazarlığa açarız ve konuşuruz. Biz
akıllı, açık ve objektif gitmek istiyoruz'' diye konuştu.
Erol Kiresepi de rekabet gücünü zayıflatacak, maliyeti artıracak,
istihdamı kısıtlayacak her türlü uyum paketinin ertelenmesi, uyumun
kısa, orta ve uzun vadede doğuracağı etkinin, maliyetlerin
incelenmesi ve etki analizleri yapılması gerektiğini söyledi.